HEP-SEN sendikası resmi x hesabından yapılan paylaşımda; Gaziantep Üniversitesi Tıp Fakültesi Hastanesinde bir hemşire ile sağlık görevlilerine şiddet ve ölüm tehdidi iddiasında bulunuldu.
16 Aralık 2024 tarihinde Gaziantep Üniversitesi Hastanesi KBB Servisi'nde yaşanan olay, sağlıkta şiddetin geldiği noktayı gözler önüne sermiştir. Hasta yakınları, özel oda taleplerinin reddedilmesi üzerine hemşirelere hakaret, tehdit ve fiziksel saldırı girişiminde bulunmuştur.
Hep-Sen üyesi hemşire arkadaşımız, hasta yakınlarını hastane koşulları hakkında bilgilendirerek müsait bir odaya yerleştirmenin yapılabileceğini belirtmiştir. Ancak hasta yakınları, "Bize doktorumuz tarafından söz verildi, siz canınız istemediği için oda vermiyorsunuz.” diyerek hemşireyi suçlamış ve “Havanızdan geçilmiyor, kocanızla kavga ettiniz herhalde gerginliğinizi bize yansıtıyorsunuz.” “Geceden kalma bunlar, alkol almışlar.” "Tesettürünüzü s***m, sizin gibiler hizmetçi olur" gibi nefret dolu ifadelerle hakarette bulunmuştur. Beyaz kod verilmesine rağmen hasta yakınlarının tehditleri artarak devam etmiş, bir şahıs “Biz sizin gibileri çok gördük, yanımızda silahımız var, sizin gibilerin kafasını çok patlattık, isminizi cisminizi öğreneceğim. Beyninizi patlatacağım. Hepinizi silah manyağı yapacağım.” diyerek ölüm tehdidinde bulunmuştur.
16.12.2024 saat 12:30 sularında Gaziantep Üniversitesi Hastanesi Kbb Servisinde sağlıkta şiddet olaylarının aşiret davası haline gelmesinin en çirkin haliyle karşı karşıyayız.
Kbb kıdemli asistan hekimi yakını olduğu söylenen hastanın yakınları, özel oda ayarlanacağı noktasında kendilerine aynı asistan hekim tarafından söz verildiğini ve özel oda noktasında ısrarcı olduklarını Kbb kliniğindeki iki kadın hemşireye iletmişlerdir. Hepsenli bir hemşire arkadaşımız olan hemşire arkadaşımız, hastanın ameliyatının sürecini ekip arkadaşlarından öğrenip hasta yakınlarını da bilgilendirerek, özel oda olmadığından müsait odaya alabileceğini iletmiştir. Ancak hasta yakınları, “ Bize doktorumuz tarafından söz verildi, siz canınız istemediği için oda vermiyorsunuz.” şeklinde ithamda bulunmuşlardır. Hastane koşullarını ve durumu defalarca anlatan hemşireye “havanızdan geçilmiyor, kocanızla kavga ettiniz herhalde gerginliğinizi bize yansıtıyorsunuz.” Denildiğinde hemşire ekip arkadaşı, hemşire arkadaşını hemşire odasına alıp hasta yakınlarıyla iletişim kurmayı bir de kendisi denemiştir. Ancak yine aynı durumların benzeri yaşanmış olup, hasta yakınları, hekimlerine havale edilip yeniden hemşire odasına girmişlerdir. Ancak hasta yakınları, deskten ayrılmayarak kışkırtıcı söylemlerine devam etmişlerdir.
“Geceden kalma bunlar, alkol almışlar.” Sözleri üzerine hemşirelerden biri, “ithamlarınız hoş değil, görev başındayız, tesettürlüyüz. Yakışmıyor.” Dediğinde hasta yakınları, “tesettürünüze s***yım. Sizin gibiler benim evimde hizmetçi hizmetçi” şeklinde nefret ve aşağılayıcı söylemlerine devam ederek küfürlü ifadelerde de bulununca erkek personel ekip arkadaşları küfretmemeleri hususunda uyarılmıştır.
Bu durumu izleyen hasta yakını erkek şahıs, deskin arkasından hışımla personelin üzerine yürümüş, klinikteki diğer hasta yakınları tarafından şiddeti önlemek için engellenmiştir. Bu sırada klinik amiri olaya müdahale etmek için ortama gelmiş, küfürler, hakaretler ve şiddet eğilimi için beyaz kod verilmiştir. Güvenlik görevlileri yanında hasta yakını kadın şahıs, klinik amirine deskin üzerinden küfrederek tokat atmak istemiş, ancak erkek personel arkadaşın araya girmesiyle omzuna vurulmuştur. Darp edilme durumundan sonra güvenlik gücüyle dışarıya alınan hasta yakınları açık beyanla, “biz sizin gibileri çok gördük, yanımızda silahımız var, sizin gibilerin kafasını çok patlattık, isminizi cisminizi öğreneceğim. Beyninizi patlatacağım. Hepinizi silah manyağı yapacağım. “ sözleriyle ölüm tehdidinde bulunmuştur. Diğer hasta yakınları tarafından şahsın silahının belinde olduğu da görülmüştür.
Karakola emniyet aracıyla ifade vermeye giden 4 sağlık personeli , emniyet aracındayken hasta yakını erkek şahıs, kafa sallayarak ve gülerek tehdit unsuru oluşturmaya devam etmiştir. Durum polis memurlarıyla paylaşılınca, polis memuru şahsı uyarmak için yer değiştirmesi noktasında uyarılmıştır. Ancak polise de benzer tavırlarla “kelepçe mi takacaksın? Ben de onlardan şikayetçiyim. Seni de şikayet edeceğim.” Söylemleriyle görevde zorluk çıkarmaya yönelik muamelede bulunmuştur.
Hepsen avukatı Samet Öztürkeri, karakola fiilen ziyarette bulunup koruma tedbiri talebinde bulunarak tehditle karşı karşıya olan hemşire personellerin bir nebze olsun destekçisi olabilmiştir. Hemşire personellerin karakoldan evlerine gideceği süreçte, amir sözü geçen asistan hekimin erkek kardeşi tarafından aranarak, “Sizden özür dilesinler, konuyu kapatın. Bu işi güzellikle halledelim. “ gibi sözlerle dolaylı olarak tehdit etmeye devam etmişlerdir.
Can güvenliği tehdidi hisseden sağlık personelinin hastane güvenliği tarafından korunamadığı, hastaneye giriş çıkış noktasında zaten büyük bir güvenlik açığı olduğu önceki vukuatlardan da apaçık bellidir.
Güvenlik ve polisin yanında bu muameleleri sürdüren hasta yakınlarının, yarın bambaşka ve acı bir olayla gün yüzüne çıkmayacağının garantisi asla yoktur.
Hekimlere ya da protokol adı verilen bireylere yönelik hastane yetkililerinin iltimas gösterme durumlarının, sağlık personellerini ne çeşit bir mağduriyete sürüklediği ise olayın bambaşka bir elim yüzüdür.
Sağlık kurumlarında bir aile ve bir yuvaya sahip sağlık personeli arkadaşlarımızın yaşadığı güvenlik tehdidi ve ölümle burun buruna gelme durumlarının üstünün örtülmesine ve bu olayda da altı çizilen kişilere yapılan iltimas ve hastanenin güvenlik açığı ile ilgili hususlarda sesimizi çıkarmamız gerekliliği noktasında sosyal medyada örgütlenme sağlanmıştır.
17.12.2024 tarihinde Hepsen Gaziantep Şube başkanı Ayşe Kılınç Hepsen Gaziantep Yönetim Kurulu üyesi Murat Ekinci ile mağdur hepsenli hemşire birlikte hastane idaresine toplantı talebinde bulunmuştur. İdari müdür ve başhemşirelik yoğun olduklarını ifade ederek görüşmeyi reddetmişlerdir.
Kendilerine muhatap arayan mağdur hemşireyle birlikte başhekimliğe başvuran YK, sonunda bir muhatap bulabilmişlerdir.
Gaziantep Üniversitesi Hastanesi başhekimi Hakan Şevki Eren, mağdur hemşire ve Yk ekibiyle bizzat ilgilenmiş, haberi geç duyduğundan ötürü üzüntüsünü ifade etmiştir.
Bu noktada hukuksal olarak yapılacak her şey için destekçi olduğunu ifadelerinde geçirmiştir.
Hepsen Gaziantep Yk ekibi ve takım arkadaşları olarak mağdurların hukuksal ve sosyal boyutta yanında ve destekçi olurken bir taraf olunmadığı, bu konunun bir kamu davası ve beyaz kod süreci olduğu, herhangi bir reklam kampanyası gütmeden, mağduriyetin hastanenin güvenlik açığı dolayısıyla gerçekleştiği, hasta yakınlarının yanında silah taşıyabilmesi ve darp sırasında güvenlik görevlilerinin müdahalede bulunmadığı gerekçeleriyle gerekli yerlere ifade edilmiş ve çözüm olabilmesi, ölüm tehdidi alan mağdur şahısların korunabilmesi ve bir daha böyle bir şiddet olayına maruz kalınmaması adına gerekli yerlerle konuşulmuş ve örgütlenme sağlanılmıştır.
Süreç boyunca konunun ve davanın takipçisi olunacağı, şiddet olaylarına susulmayacağının altı özenle çizilmiştir.
Olayı yaşayan şahıslara geçmiş olsun dileklerimizi iletir, kamuoyuna haklı davamızın bilgilerini sunarız.
