Sahte sağlık raporu düzenleyerek 22 Kuleli Askeri Lisesi öğrencilerinin harp okullarına geçişine engel oldukları iddia edilen FETÖ mensubu 11 askeri tabibin yargılanmasına başlandı. İstanbul 32’inci Ağır Ceza Mahkemesi’nde görülen duruşmada 8 tutuklu sanık, 1 tutuksuz sanık, 5 müşteki ve avukatları hazır bulundu. Duruşmaya 2 sanık ise SEGBİS yoluyla bağlandı.
“Taktir yetkimiz yok”
Duruşmada savunma yapan tutuklu sanık Zafer Işılak, şu ifadeleri kullandı:
“TSK Sağlık Yeteneği Yönetmeliğine (TSKSYY) göre çalışmaktayız. TSKSYY görevli personelin uygunluğunu test eden bir yönetmeliktir. Bu yönetmeliğe göre karar veriyoruz. TSK’da sağlıkla ilgili kararlar bu Sağlık Yeteneği Yönetmeliğine göre alınıyor. Sağlık Yeteneği Yönetmeliğinin bağlayıcılığı var. Taktir yetkimiz yok. Bunun 42’inci maddesine göre muayenede eğer bir problem saptanmazsa sağlam raporu veriyorsunuz. Muayene sonucunda bulgular A maddesine’ girerse ‘göreve devam edebilir’ deniliyor. B veya D maddesine girerse devam edemez demektir.
Raporu imzalar, kaşeler sağlık kuruluna veririz. Sağlık Kurulu’nda da heyet raporu inceler, raporu onaylarsa Ankara’ya Milli savunma Bakanlığı’na gider. Verdiğim herhangi olumsuz bir karar nihai değildir. Adayın buna itiraz etme hakkı vardır. Tarama muayenesi dediğimiz muayenede yüzlerce öğrenci geliyor. Yoğun yani. Bu şartlar halinde benim hiçbir öğrenciye ayrıntılı eko raporu yazmam mümkün değil. Ama ben ne yaptım, problem olmasın diye eko fotoğraflarını aldım. Üzerine öğrencilerin isimlerini yazdım, kaşeledim, sağlık kuruluna teslim ettim”
“İddianamede geçen olayların hiç biri aleyhime delil teşkil etmemektedir”
Bilirkişi sağlık kuruluna verdiği eko fotoğrafların incelenmediğini söyleyen sanık Işılak, “Eko fotoğraflarını incelemeden, muayene etmeden rapor hazırlamış. 22 aydır tutukluyum, bir kere derdimi anlatamadım. TSKSYY’ye göre uygun değiller, yoksa ben ‘bu çocuk öldü bitti’ demiyorum. TSKSYY’ye personelin en sağlıklısı istendiği için böyle düzenlenmiş. 19 askeri öğrencinin gerçeğe uygun olmayan tanılarla sevk edildiği kesinlikle doğru değildir. Gerekli testler yapılmış ve tanılar TSKSYY’ye uygun olarak yapılmıştır. Sonuç olarak iddianamede geçen olayların hiç biri aleyhime delil teşkil etmemektedir. Öğrencilere koyduğum tanıların aynısı sivil doktorlar ve yıllar sonra başka doktorlar tarafından da konulmuştur. İddianamede terör örgütü ile doğrudan bağımı ortaya koyacak hiçbir delil yok. Tutuklamamın kaldırılmasını ve tüm suçlardan beraatımı talep ederim.” ifadelerini kullandı.
“Sağlık kurulu raporları tamamen gerçektir”
17 aydır tutuklu olduğunu söyleyen doktor Öner Tatar ise, “Hayatımın hiçbir aşamasında yasadışı silahlı ya da silahsız örgütün içinde bulunmadım. Şuan görevimi yaptığımdan dolayı tutukluyum. TSKSYY ayrıntılı bir şekilde düzenlenmiştir. Öğrencilere verilen sağlık kurulu raporlarının anlaşılması için TSKSYY’yi çok iyi bilen bilirkişilere ihtiyaç vardır. İstenenler eksiksiz yapılmıştır. Tüm tetkiklerin sonuçları verilen raporlara işlenmiştir. Sağlık kurulu raporları tamamen gerçektir. Usulüne uygundur.” diye konuştu.
Duruşmada savunma yapan diğer sanıklar ise suçlamaları kabul etmeyerek beraatlerini istedi.
Sanıklar Hüseyin Günay, Yavuz Öztürker ve Zafer Işılak’ın tutukluluk hallerinin devamına karar veren mahkeme heyeti, sanıklar Suat Demirtuğ, Öner Tatar, Altan Kaçan, Battal Altun, Ahmet Özbek, Mustafa Güneş ve Ramazan Akyıldız’ın tahliyesine ve haklarında yurtdışına çıkış yasağı koyulmasına hükmetti.
Sanık Mehmet Sadun Yücel’in ‘yurtdışına çıkışının yasaklanması’ şeklindeki adli kontrol tedbirinin devamına karar veren mahkeme, ‘bir yere başvurmak’ şeklindeki adli kontrol tedbirinin kaldırılmasına karar verdi.
Mahkeme, eksikliklerin giderilmesi için duruşmayı 5 Mayıs’a erteledi.
İddianameden
İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığınca hazırlanan iddianamede, FETÖ/PDY silahlı terör örgütü üyesi oldukları iddia edilen 11 askeri doktorun, sahte sağlık kurulu raporları düzenleyerek Kuleli Askeri Lisesinde eğitim gören 33 öğrencinin harp okullarına geçişine engel oldukları kaydedildi. İddianamede, örgüt üyesi sağlık kurulu ve müdavi hekimlerin tanzim ettikleri sahte sağlık kurulu raporlarıyla mağdurların okulla ilişiklerinin kesilerek eğitim ve öğretim haklarının ellerinden alındığı belirtildi.
FETÖ/PDY silahlı terör örgütünün firari elebaşı Fetullah Gülen’in ‘bir’ numaralı şüpheli olarak yer aldığı iddianamede, ‘silahlı terör örgütü yöneticisi olmak’, ‘kamu görevlisini resmi belgede sahteciliğe azmettirme’ ve ‘eğitim ve öğrenime engel olmaya azmettirme’ suçlarından 286 yıldan 306 yıla kadar 11 askeri doktorun ise ‘örgüt üyesi olmak’, ‘kamu görevlisinin resmi belgede sahteciliği’ ve ‘eğitim ve öğrenime engel olmak’ suçlarından 279 yıldan 299 yıla kadar hapisle cezalandırılması talep edildi.(medimagazin)