Eski Sağlık Bakanı Halil Şıvgın, bir süredir tedavi gördüğü Başkent Üniversitesi Hastanesi'nde dün akşam saatlerinde 75 yaşındayken yaşamını yitirdi.
Şıvgın, pazartesi günü TBMM'de düzenlenecek resmi törenin sonrasında öğle namazına müteakip Kocatepe Camii'nde kılınacak cenaze namazının ardından Altındağ ilçesi Tatlar Köyü mezarlığına defnedilecek.
Eski Sağlık Bakanı ve Ankara milletvekili Halil Şıvgın, 75 yaşında vefat etti. Türk siyasetinde önemli görevler üstlenen Şıvgın’ın ölüm haberini İYİ Parti Genel Başkanı Müsavat Dervişoğlu duyurdu.
Başkent Üniversitesi Hastanesi’nde bir süredir yoğun bakımda tedavi gören Halil Şıvgın, yapılan tüm müdahalelere rağmen yaşamını yitirdi. 46. ve 47. Hükümetlerde Sağlık Bakanı olarak görev yapan Şıvgın, sağlık politikalarının şekillenmesinde etkili isimler arasında yer aldı.
VEFAT HABERİNİ DERVİŞOĞLU AÇIKLADI
İYİ Parti Genel Başkanı Müsavat Dervişoğlu, sosyal medya hesabından yaptığı paylaşımda, “Milletimize hizmetleriyle iz bırakmış değerli siyaset insanı Halil Şıvgın’a Allah’tan rahmet diliyorum” ifadelerine yer verdi.
HALİL ŞIVGIN’IN SİYASİ YAŞAMI
1950 yılında Ankara’da doğan Halil Şıvgın, Ankara Üniversitesi Hukuk Fakültesi mezunuydu. Siyasi kariyerine Anavatan Partisi (ANAP) kurucu kadrosunda başladı. Üç dönem Ankara milletvekilliği yapan Şıvgın, 1987-1991 yılları arasında Sağlık ve Sosyal Yardım Bakanlığı ile Sağlık Bakanlığı görevlerini yürüttü.
Daha sonraki yıllarda Milliyetçi Hareket Partisi (MHP) Merkez Yönetim Kurulu üyeliği ve TBMM Grup Başkanvekilliği görevlerinde bulundu. 1999 yerel seçimlerinde Doğru Yol Partisi’nden (DYP) Ankara Büyükşehir Belediye Başkan adayı olan Şıvgın, çok partili siyasetin farklı kademelerinde görev alarak sağlık politikalarında iz bıraktı.
1950 yılında Ankara'da dünyaya gelen Halil Şıvgın, Ankara Üniversitesi Hukuk Fakültesi'nden mezun oldu. Şıvgın, kariyerine serbest avukat olarak başlarken, siyasi hayata ise Anavatan Partisi'nin (ANAP) kurucu üyelerinden biri olarak adım attı. Halil Şıvgın, Türkiye Büyük Millet Meclisi'nde üç dönem Ankara milletvekili olarak görev yaparken, 46'ıncı hükümet döneminde Sağlık ve Sosyal Yardım Bakanlığı, 47'inci hükümet döneminde ise Sağlık Bakanlığı görevlerini üstlendi.
Şıvgın, 8. Cumhurbaşkanı Turgut Özal'ın en yakın çalışma arkadaşlarından biriydi. Şıvgın, Özal'ın ölümünde "FETÖ" parmağı olabileceğini söylemişti. Şıngın'ın 12 Eylül 1980 darbesi sonrası dönemin MHP Genel Başkanı Alparslan Türkeş'i Ankara'daki evinde bir süre misafir edip güvenliğini sağladığı biliniyor. Eski bakanlardan Yaşar Okuyan'ın ifadesine göre, Süleyman Demirel, Bülent Ecevit ve Necmettin Erbakan'ın gözaltına alınmasının ardından Alparslan Türkeş'i kaçırarak güvenli buldukları Halil Şıvgın’ın evinde saklamışlardı.
Doç. Dr. Necip Hablemitoğlu'nun, 18 Aralık 2002'de evinin önünde silahlı saldırı sonucu öldürülmesine ilişkin soruşturmada eski Sağlık Bakanı Şıvgın'ın "tanık" olarak ifadesine başvurulmuştu. Şıvgın, ifadesinde Enver Altaylı ile FETÖ'nün üst yöneticilerinden Mustafa Özcan'ın kendisini aracı kılarak "cemaat" hakkında kitap yazan Hablemitoğlu ile görüşmek istediklerini, kendisinin ise bunu kabul etmediğini anlattı.
Necip Hablemitoğlu’nun eşi Şengül Hablemitoğlu, davayla ilgili verdiği bir röportajda Şıvgın hakkında şu ifadeleri kullanmıştı:
"Halil Şıvgın ve Ramazan Toprak, Necip’le görüşmek için aniden olaydan 6 ay önce ortaya çıkan kişiler. Ne hikmetse, birden hayatımıza girdiler. Bu insanlar olaydan sonra da beni kontrol etmeye ve kuşatmaya çabaladılar. Emniyette o dönemdeki ifadelerimde bu insanlardan söz edemedim bile, korktum, ne biliyorum ne bilmiyorum kontrol etmeye çalıştılar. Şıvgın çok şey söylüyor; söylemesi gerekenleri, bildiklerini, yaptığı aracılığın mahiyetini söylemiyor. Askerin istediğini nereden biliyor. Necip’in sırdaşı desem değil, arkadaşı desem değil. Şıvgın kim ben bilmiyorum gerçekten."