Tarih: 28.05.2022 09:28

“EKİPTEN ÖTE BİR AİLEYİZ”

Facebook Twitter Linked-in

Çocuk Hematoloji- Onkoloji Bilim Dalı olarak Gaziantep başta olmak üzere tüm güneydoğu ve doğu illeri ile sınır ötesinden gelen çocukluk çağı kanser hastalarına tanı, tedavi ve destek tedavileri açısından hizmet vermekte olduklarına dikkat çeken Dr. Öğr. Üyesi Ayşe Ceyda Ören, “Öğretim üyesi olarak Prof. Dr. Sinan Akbayram, Dr. Öğr. Üyesi Esra Pekpak Şahinoğlu ve ben Dr. Öğr. Üyesi Ayşe Ceyda Ören olmak üzere üç kişiyiz. Ancak çocuk hematolojisi ve onkolojisi ekibi sadece öğretim üyelerinden ibaret olmayıp öğretim üyesinden tutun da hemşiresi, asistanı, koordinatörü, sekreteri, personeli, eczacısı hatta hasta yakınını da kapsayan bir ekip. Biz artık ekipten de öte bir aileyiz. Hastaların tetkiklerini eksiksiz yapıp doğru tanıyı koymak, kemoterapi vermek, kan ürünü kullanmak ihmale gelmez, her aşamada kontrol gerektirir ve kontrol itimatsızlık belirtisi değil işin düzgün yapılmasının gerekliliğidir” şeklinde konuştu.

Dr. Öğr. Üyesi Ayşe Ceyda Ören ile gerçekleştirdiğimiz o röportajla sizlerleyiz…

Eğitim hayatınızdan bahsedebilir misiniz?

Askeri veteriner hekim olan babam sayesinde birçok yer gezip orta öğretim, üniversite, ihtisas ve üst ihtisas süreçlerimi Ankara’ da tamamladım.

Alanınızda yaptığınız çalışmalardan bahseder misiniz? 

Çocuk Sağlığı ve Hastalıkları ihtisas tezim lipid profili bozuk çocuklarda damar sertleşmesi ile ilgili bir çalışmaydı. Yan dal bitirme tezim de Hodgkin lenfomalı hastalarda sağ kalım analiziydi. Bunlar dışında çocukluk çağı kanserleri ile ilgili çalışmalar yürütmekte tez asistanlarımla bilimsel araştırma projeleri planlamaktayız. Ayrıca tıp fakültesi üçüncü, dördüncü sınıf pratik ve teorik dersleri yanı sıra çocuk sağlığı ve hastalıklarında ihtisas yapmakta olan asistanlarımızla teorik dersler, olgu sunumları, yatak başı hasta tartışmaları yapmaktayız. İmkan dahilinde kongrelere katılıp sözlü bildirimler, posterler ile deneyimlerimizi paylaşmakta toplantılardaki ve çeşitli kaynakçalardaki son bilgiler ve yeni öğretilerle tanı ve tedavi yaklaşımları açısından kendimizi geliştirmeye çalışmaktayız. Akademik çalışmaların yanı sıra ise Gaziantep başta olmak üzere tüm güneydoğu ve doğu illerimiz ile sınır ötesinden gelen çoğu çocukluk çağı kanser hastalarına tanı, tedavi ve destek tedavileri açısından da hizmet vermekteyiz.

Çocuk Hematolojisi ve Onkolojisi Bilim Dalı’nda hangi hastalıklar tedavi edilmektedir?

Kanser, kanama ve pıhtılaşma problemleri, kemik iliği yetmezlikleri, anemiler gibi gerek iyi huylu gerekse kötü huylu tüm çocukluk çağı kan ve kitlesel hastalıkları tedavi etmeye çalışmaktayız.

GAÜN Çocuk Hematolojisi ve Onkolojisi Bilim Dalı kaç kişilik bir ekipten oluşuyor? GAÜN Çocuk Hematolojisi ve Onkolojisi Bilim Dalı ’nı farklı kılan nedir? Özellikli bir hizmetiniz var mı?

Öğretim üyesi olarak Prof. Dr. Sinan Akbayram, Dr. Öğr. Üyesi Esra Pekpak Şahinoğlu ve ben Dr. Öğr. Üyesi Ayşe Ceyda Ören olmak üzere üç kişiyiz ancak çocuk hematolojisi ve onkolojisi ekibi sadece öğretim üyelerinden ibaret olmayıp öğretim üyesinden tutun da hemşiresi, asistanı, koordinatörü, sekreteri, personeli, eczacısı hatta hasta yakınını da kapsayan bir ekip. Biz artık ekipten de öte bir aileyiz. Hastaların tetkiklerini eksiksiz yapıp doğru tanıyı koymak, kemoterapi vermek, kan ürünü kullanmak ihmale gelmez, her aşamada kontrol gerektirir ve kontrol itimatsızlık belirtisi değil işin düzgün yapılmasının gerekliliğidir.

Bizler hastalarımızın tanı ve tedavisinde genetik, radyoloji, nükleer tıp, patoloji ve cerrahi gibi branşlardan da destek almaktayız.  Akım sitometri laboratuvarımızda Almanya ile akredite bir şekilde lösemilerdeki minimal hastalık kalıntısını takip ederek tedavi etmekte, hastalarımızın patoloji sonuçlarına göre endikasyon dışı başvurular yaparak yurt dışından getirilen ilaçlarla hedefe yönelik tedaviler ve check point tedavileri vermekteyiz. Gerekli durumlarda ise hastalarımıza kök hücre nakli yapmaktayız. 

Çocuklarda en sık karşılaştığınız kanser türü nedir? 

Lösemi yani halk dili ile kan kanserleri en sık rastlanılan çocukluk çağı kanserleri olup ülkemizde ve bölgemizde bunu lenf kanserleri takip etmektedir.

Çocukluk çağı kanserlerinin nedenleri nedendir? 

Çocukluk çağı kanserlerinin nedenleri viral, bağışıklık sistemi bozuklukları, nörokutanöz hastalıklar, ailevi kalıtımlar, genetik bozukluklar gibi çoklu nedenlere bağlı olabildiği gibi çoğu zamanda belirli bir nedene dayandırılamayabilir.

 Çocukluk çağı kanserlerinin seyri nasıldır? Risk faktörleri nelerdir?

Çocukluk çağı kanserleri erken saptandığı takdirde uygun müdahale ile yüz güldürücü şekilde tedavi edilebilir. Risk faktörleri az önce de bahsettiğim gibi birçok duruma dayandırılabileceği gibi zaman zaman da ortada bir risk faktörü tespit edilemeyebilir.

Çocukluk çağı kanserlerin tedavi şekillerinden bahsedebilir misiniz? Erişkinlerde kullanılan tedavi şekilleriyle çocuklarda kullanılan tedavi şekilleri aynı mı?

Kanser tedavisi kanserin tipine bağlı olarak kemoterapi, radyoterapi, hedef tedavileri ve bunların hepsini içeren kombine tedaviler şeklinde olabilir. Çocuk küçük erişkin değildir gelişmekte olan bir varlıktır dolayısıyla çocuk hastalara tedavi verirken gerek ilaç gerekse ışın tedavisi olsun dozlar iyi hesaplanmalıdır. Sonuçta erişkindeki kadar sık olmayan ancak tedavi ettiğimizde önünde uzun bir ömür olan çocukların hastalıkları ile boğuşmaktayız. Bu bağlamda mortalite(ölüm) kadar morbidite yani yaşam kalitesi de önem taşımaktadır. 

Şimdiye kadar gördüğünüz, karşılaştığınız en ilginç vaka neydi?

Hizmet ettiğimiz bu bölgede eğitim sürecimde karşılaştığımdan çok daha fazla ve değişik olgular görme şansım oldu. Öyle ki çoğu meslektaşımın sadece teorik olarak öğrendiği literatürde bile nadir görülen olgularla karşılaştım. Bir örnek vermem gerekirse; Suriye’de evi bombalanmış, yakınlarının çoğunu kaybetmiş, 2-3 defa sınır ötesi ve Türkiye’ de beyninden ameliyat edilmiş, yaşam beklentisi çok düşük olarak görülen direkt midesinden cildine açılan bir delikle beslenen ergen bir erkek hastam olmuştu. Tüm ümitler kesilmişken verdiğimiz kemoradyoterapi sonrası kendi öz bakımı sağlayacak hale geldi. Hâlâ kontrollere gelen bu hastam beni her gördüğünde “Doktora Ceyda” diyerek bana sarılmaktadır. Ama maalesef tüm hastalarımız kurtulmuyor ve her kayıp bizleri derinden etkiliyor.

İleriye yönelik beklentileriniz, projeleriniz nelerdir?

Daha çok çalışmak, daha çok çalışmak, daha çok çalışmak…  Gerek akademik anlamda bilimsel olarak gerekse yeni gelişmeler ışığında her yıl daha ileriye gitmek, daha çok hastanın iyileşmesine vesile olmak. Tabii bu esnada sadece teorik olarak değil, usta çırak ilişkisine dayalı mesleğimize yeni meslektaşlar kazandırmak. 

Röportaj/Fotoğraf: Elif EMİROĞLU SÖNMEZ




Orjinal Habere Git
— HABER SONU —