İstanbul Üniversitesi (İÜ) Eczacılık Fakültesi’nin ev sahipliği yaptığı bu yıl altıncısı düzenlenen Farmafikir Ödül Töreni 10 Mayıs 2023 tarihinde İÜ Fuat Sezgin Kongre ve Kültür Merkezi’nde gerçekleşti. Törene İÜ Rektör Yardımcısı Prof. Dr. Mustafa Oral Öncül, İÜ Eczacılık Fakültesi Dekanı Prof. Dr. Erdal Cevher, Pharmetic Girişimci Eczacılar Derneği (PGED) Yönetim Kurulu Başkanı Uzm. Ecz. Kazım Aykanat ve İlaç Endüstrisi İşverenler Sendikası (İEİS) Genel Sekreteri Savaş Malkoç katıldı.
Açılış konuşmasına geçmeden önce İÜ Eczacılık Fakültesi Müzik Kulübü’nün sunduğu müzik dinletisi gerçekleşti. Solistliğini İÜ Eczacılık Fakültesi Farmasötik Mikrobiyoloji Anabilim Dalı Başkanı Prof. Dr. Ayşe Seher Birteksöz Tan’ın yaptığı dinletinin ardından Müzik Kulübü üyelerine hediyeleri takdim edilerek açılış konuşmalarına geçildi.
Eczacılık Mesleğinin Geleceğine ve Görüşüne Katkı Sağlayan Proje
Açılış konuşmacısı olarak kürsüye çıkan ilk isim Pharmetic Girişimci Eczacılar Derneği (PGED) Yönetim Kurulu Başkanı Uzm. Ecz. Kazım Aykanat oldu. Mustafa Kemal Atatürk’ün “Bütün ümidim gençliktedir” sözünden hareketle Farmafikir yarışmasını Türkiye’deki ve KKTC’deki öğrencilerin fikirlerini, projelerini ve inovatif yaklaşımlarını ortaya koyarak eczacılık mesleğinin geleceğine ve görüşüne katkı sağlaması için başlatmış oldukları bu proje ve bu ödül töreninden çok mutlu olduğunu belirterek sözlerine başladı. Projenin önemini “Fikirler, projeler, inovatif yaklaşımlar ile daha sonra daha farklı bilimin tekrardan dönüşümünü sağlıyor, bir taraftan da gelecekle ilgili bölümlerin yurt dışıyla, dünyayla entegrasyonunu sağlıyoruz. Sizlerin de bu tarz fikirlere, projelere ve yaklaşımlara devam etmenizi istiyoruz.” cümleleriyle belirten Uzm. Ecz. Aykanat, bu işe 2016 yılında başladıklarını, 2016 yılında 12 projeyle başlayarak 2017 yılında 20, 2018 yılında 31, 2019 yılında 60 projeyle ilerlediklerini, 2020 ve 2021 yıllarında pandemi sebebiyle ara vermek durumda kaldıklarını buna rağmen 2022 yılına 55 projenin başvurduğunu ve eczacılık sektörünün önemli ödül törenlerinden biri olan Altın Havan Ödül Töreninde Eczacılık Hizmet Kategorisinde ödül aldığını vurguladı. Bu yıl Farmafikir 6 yarışmasına 34 farklı üniversite, 56 farklı öğrenci topluluğu, 255 öğrenci ve 126 projenin katıldığını vurgulayan Uzm. Ecz. Aykanat programın devamında 2023 yılında En İnovatif Eczacılık Fakültesi ve En İnovatif Öğrenci Topluluğu ödüllerinin verileceğini de açıklayarak sözlerini noktaladı.
“İnovasyonu Çalıştığımız Hayat Boyunca Uygulamaya Çalışıyoruz”
İkinci konuşmacı olarak kürsüye çıkan İÜ Eczacılık Fakültesi Dekanı Prof. Dr. Erdal Cevher, yarışmanın eczacılık fakülte öğrencilerine eczacılık mesleğinin ve sağlık ekosisteminin gelişimine katkı sağlamak amacıyla inovatif düşüncelerini proje haline getirdikleri küçük bir teknofest olduğunu belirten Prof. Dr. Cevher, “Bu yıl altıncısı düzenlenen ve her yıl daha da gelişerek kısa sürede bir marka haline gelen Farmafikir proje yarışması, eczacılık fakültesi öğrencilerine girişimcilik ruhunu kazandırmaktır” diyerek bu yarışma sayesinde Türkiye’de Eczacılık Fakülteleri’nde girişimcilik kulüplerinin arttığını da belirtti. İleri teknolojiye sahip bir ülke olmanın birinci şartının inovasyon olduğunun altını çizen Prof. Dr. Cevher, inovasyon süreçlerine sahip olmak için kaliteli üretim yapmak, mühendislik becerilerine sahip olmak ve gelişmiş bir ekonomi içinde olmanın da önemli olduğunu fakat sadece bunlarla yeterli olunmadığını; bilimin teknolojiye, fikrin ürüne dönüşebileceği araştırma geliştirme çalışmalarını besleyecek ortamları oluşturacak stratejilerin belirlenmesi gerektiğini de vurguladı. Türkiye’nin dünyada rekabetçi bir yer edinebilmesi için inovasyon sürecini sistematik biçimde yürütülmesini, denetlenmesini ve gerekli kurumsal alt yapıların sağlanması gerektiğini söyleyen Prof. Dr. Cevher, “Eğer biz ülke olarak inovasyon kalkınma modelini oluşturmak istiyorsak, inovasyon kültürünü üniversiteden mezun olduktan sonra değil aksine ortaöğretimden itibaren verilmesi gerekiyor. Çünkü biz inovasyonu çalıştığımız hayat boyunca uygulamaya çalışıyoruz.” cümleleriyle inovasyon kültürünün çocukluk çağından öğretilmesi gerektiğini belirtti. Prof. Dr. Cevher, “Fikrin küçüğü büyüğü olmaz. Fikrin etkisi olur. Sizin beyninizde oluşan bir fikrin başkaları tarafından basit olarak değerlendirileceği fikrini kafanızdan atın. Unutmayın o küçücük bir fikir birçok buluşa basamak teşkil edebilir.” sözleriyle öğrencilere tavsiye vererek konuşmasını sonlandırdı.
Akademiyle Entegrasyonu Sağlayabilirsek Dünyadaki Trendleri Yakalayabiliriz
İÜ Eczacılık Fakültesi Dekanı Prof. Dr. Erdal Cevher’in ardından konuşmasını yapmak üzere İlaç Endüstrisi İşverenler Sendikası (İEİS) Genel Sekreteri Savaş Malkoç kürsüye davet edildi. İEİS’yi, geçmişini ve güncel faaliyetlerini anlatarak konuşmasına başlayan Malkoç, Türkiye’nin ilaç endüstrisinde küçümsenemeyecek bir aşamaya gelindiğini, Türkiye’nin son yirmi beş yıllık dönemde üretim altyapısı olarak dünya standartlarına uygun bir altyapıya sahip olduğunu ancak katma değerli ürün alımında sıkıntı olduğunu belirtti. Malkoç, “Dünyadaki trendleri yakalamazsak bir süre sonra rekabetin çok olduğu düşük katma değerli düşük fiyat seviyesine sahip ilaç endüstrisi içine sıkışıp kalacağız” cümlesiyle kısır bir döngüde olduklarını, bu süreçte akademiyle ilişkilerin kritik bir rol oynadığını vurguladı. Konuşmasına dünyada ilaç sektöründeki gündemlerden bahsederek devam eden Malkoç, hedeflerinin Türkiye ilaç sektörü gündeminin ana başlıklarını da dünyadaki başlıklar haline getirmek olduğunu belirtti. “Akademiyle, öğrencilerimizle, eczacılık fakültelerimizle ve diğer fakültelerimizle bu entegrasyonu sağlayabilirsek dünyadaki trendleri yakalayabiliriz” sözleriyle dünya trendlerini akademiyle iş birliği içerisinde yakalayabileceklerini söyleyerek konuşmasını bitirdi.
“Biz Sizin Hiçbir Zaman Yanınızda Olmaktan Vazgeçmeyeceğiz”
Son konuşmacı olarak kürsüye çıkan İÜ Rektör Yardımcısı Prof. Dr. Mustafa Oral Öncül, konuşmasına geçmiş yıllarda İÜ’nün bilimsel başarılarını en yukarı çıkarmak için koydukları hedeflerden birinin genç araştırmacıların, lisans ve lisansüstü öğrencilerin akademik bilimsel projelerde yer almasını sağlamak olduğunu, bu sayede olayın inovatif yönlerini, dijital başarılarını, analitik düşüncelerini, hızlı karar verebilme ve çok yönlü kapasitelerini kendi bilimsel projelerine kattıkları zaman ortaya çok büyük değerler çıktığını ve öğretim üyeleriyle entegrasyonun çok hızlı bir biçimde sağlandığını belirterek başladı. Bilimsel projeleri yaparken asıl amaçlarının öğrencileri temelden besleyebilmek, bilimsel araştırma yönlerini geliştirmek ve sağlık ekosistemine katkılarını şimdiden ortaya koymalarını görebilmek olduğunu söyleyen Prof. Dr. Öncül, “Bütün bu çaba sonucu elde edeceğiniz başarı sizin her tökezlemeniz ve düşmenizin ardından kalkma azminizde ve bizim sizi destekleme kararlılığımızda gizlidir. Biz sizin hiçbir zaman yanınızda olmaktan vazgeçmeyeceğiz. Bilim, dünyanın neresinde olursa olsun gidin, orada o bilimi alın, o teknoloji transferini buraya getirin, getirin ve yüksek azminizle, kararlılığınızla ve bizim de sizlere olan desteğimizle burada bir ürüne dönüştürün.” sözleriyle öğrencilerin projelerinden desteklerini hiçbir zaman esirgemediklerinin altını çizerek konuşmasını noktaladı.
Açılış konuşmalarının ardından finale kalan projelerin sunumları ve ödül töreni gerçekleştirildi.
Haber: Bengisu Sağlam
Fotoğraf: Mete Aldıraklı
İÜ Kurumsal İletişim Koordinatörlüğü