Bildiğimiz gibi ülkemiz ve dünya COVID-19 pandemisi dolayısıyla olağanüstü zor günlerden geçmektedir. Tüm sağlık çalışanları gibi eczacılar da bu çetin mücadelede canları pahasına ön saflarda yer almakta; halkımıza kesintisiz bir
Bildiğimiz gibi ülkemiz ve dünya COVID-19 pandemisi dolayısıyla olağanüstü zor günlerden geçmektedir. Tüm sağlık çalışanları gibi eczacılar da bu çetin mücadelede canları pahasına ön saflarda yer almakta; halkımıza kesintisiz bir biçimde ilaç ve sağlık hizmeti sunmaktadır. Ancak bizler bu mücadeleyi her gün, her dakika tüm diğer sağlık çalışanları gibi, canla başla verirken, emeğimiz büyük ölçüde görünmez kılınmaktadır. Dahası eczacının feryadı çoğunlukla duymazdan gelinip bir teşekkür bile çok görülürken, ne yazık ki eczacıyı daha da zor durumda bırakan kabul edilemez tutumlar gündeme gelmektedir. Son olarak maske satışları dolayısıyla eczacılara ceza kesilmeye başlanmıştır.
Türk Eczacıları Birliği ve Eczacı Odaları olarak karaborsaya ve stokçuluğa daha ilk günlerden dikkat çekip, bunun önünün alınması için yetkilileri göreve çağırdığımız halde şimdi faturanın eczacılara çıkartılmaya çalışılması salgına karşı topyekûn mücadeleye çok büyük bir zarar vermektedir. Piyasanın gözetimi ve tüketicinin korunması elbette devletin en önemli sorumlulukları arasındadır. Ancak hemen her mesleki alanda görülebilecek münferit nitelikteki yanlış tutum ve davranışlar dolayısıyla bir meslek hedef haline getirilemez. Eğer ortada kurallara aykırılık olduğu düşünülüyorsa hukuksal süreçler titizlikle işletilerek bu durum tespit edilmelidir. Yargı süreçleri tamamlanmadan, haklarında kesinleşmiş yargı kararları bulunmadan insanların adeta afişe edilmesinin kişilik haklarına aykırılık teşkil ettiği unutulmamalıdır. Diğer yandan gerek Eczacı Odalarımızın Onur Kurulları gerekse Birliğimizin Yüksek Haysiyet Divanı ortada meslek etiğine aykırı bir davranış varsa bunun gereklerini yerine getirmekten çekinmeyecektir. Ancak bütün bu süreçler işletilirken eczacıların karaborsacılık ve stokçuluk yaptığına dair kamuoyunda tehlikeli bir algının oluşmasına, hasta-eczacının güven ilişkisinin bu şekilde zedelenmesinde, eczacılarımızın itibar kaybına uğramasına asla geçit verilmemelidir.
Eczacı bir sağlık meslek mensubu olarak eczanesine gelenlere asla müşteri gözüyle bakmaz; halk sağlığının korunmasını ve yurttaşların hakkını öncelikli olarak gözetir. Ülkemizin dört bir köşesinde fedakârca hizmet sunan 27 bin eczane adına buradan yetkili kurum ve kuruluşlara sesleniyoruz: COVID-19 pandemisi ile mücadelede zor şartlar altında mesleklerini icra etmeye çalışan eczacıları küçük düşürecek, moral ve motivasyonlarını sıfırlayacak söylem ve eylemlerden hemen şimdi vazgeçin. Maske, eldiven, kolonya hatta test kiti stokçuluğu yapan ve fahiş fiyatlarla halka satan kesimlerle mücadele edilmesi gerekirken hedefi saptırıp amacı sadece halka sağlık hizmeti sunmak olan eczacılara linç kampanyalarına davet çıkartacak tavırlara mahal vermeyin.
Türk Eczacıları Birliği olarak kamunun ve halkımızın çıkarlarını gözettiğimiz gibi meslektaşlarımızın haklarını da sonuna kadar savunacağımızdan, mesleğimizin itibarını tavizsiz koruyacağımızdan kimsenin şüphesi olmasın.