Sosyal medya adeta bir sanal kürsüye döndü. Her gün yeni bir alim, her gün yeni bir vaaz ortaya çıkıyor. Cemaat tartışmaları, tarikat kavgaları, şeriat polemikleri. Biri “Tevhid budur, demokrasi şirktir, oy veren kafirdir” diyor; öteki “Sadece Kuran yeter, hadisler uydurmadır” diye haykırıyor. Bir başkası kırk yıl düşünsem aklıma gelmeyecek hurafeler üretiyor. Başörtülü başörtüsüzü eleştiriyor, çarşaflı başörtülüyü eleştiriyor; ayetler, hadisler, içtihatlar havada uçuşuyor.
Herkes “Benim fikrim en doğru, benim cemaatim en iyisi, benim şeyhim en iyisi, benim liderim en doğrusu” derdinde. Allah’tan ülkede Cumhuriyet var. Devlet yönetimi bunlara kalsa ülkede kan gövdeyi götürecek. İnsanlar nefes alamayacak. Hepsi karşıma dizilse yarım saatte kara cehaletlerini kendilerine göstereceğim ama sosyal medyaya çok dalmamaya özen gösteriyorum.
Bakın değerli kardeşlerim. Hepiniz haklısınız. En iyisi sizsiniz, en mükemmeli sizsiniz, en büyüğü sizin şeyhiniz, en büyük mehdi sizin lideriniz. Tamam hepsi kabul ama Allah rızası için başkalarına karışmayı bırakın. Başkalarını eleştiriyi bırakın. Şimdi elinizdeki klavyeleri ve telefonları sessizce bırakıp lütfen günlük yaşamınıza sakince geri dönün. Ne yaşıyorsanız kendinizle Allah arasında yaşayın. İslam’ı kurtarma derdiniz varsa bilinki İslam’ın size ihtiyacı yok; sizin İslam’a ihtiyacınız var. Önce gidin kendinizi düzeltin ve önce kendinizi kurtarın. Allah aşkına herşeyden önce aynanın karşısına geçip bir tipinize bakın. Kılık kıyafetinize bakın. Simanızla, dış görünüşünüzle insanlara ne kadar güven veriyorsunuz? Burada kastettiğim batı tarzı bir giyim, çarşafı yahut şalvarı eleştirmek değil. İnsanlara güven ve sıcaklık veren bir giyiminiz ve simanız var mı onu soruyorum.
Sonra bir bakın bakalım kendinize; ne kadar insansınız? Sosyal hayatta insanlığın gelişimine ne gibi katkılarınız var? Mesela arkadaşlarınızın ve çevrenizin iyiliğini ne kadar istiyorsunuz? Bir arkadaşınız güzel birşey başarmışsa bununla seviniyor musunuz yoksa haset mi duyuyorsunuz? Mesela parayla aranız nasıl? Arkadaşlarınızla beraber yemek yerken hiç çekinmeden onun hesabını da ödeyebiliyor musunuz? Babasız ve annesiz çocuklar için dertleniyor musunuz? Savaşlarde ölen bebekler için, açlıktan ölen insanlar için ne gibi faaliyetleriniz oldu? Bunlara dair nasıl girişimleriniz var? Sokakta yaralı bir hayvan gördüğünüzde geçip gidiyor musunuz, yoksa ona bir çare mi arıyorsunuz? Alışveriş yaparken ne kadar dürüstsünüz? Örneğin arabanızı satarken ne kadar güvenilirsiniz? Arabanızdaki hataların tümünü alıcıya söyleyebiliyor musunuz? Yalandan ne kadar uzak duruyorsunuz? Ne kadar ilkelisiniz?
Bakın insanlara dinden bahsetmeyi bırakın artık. Artık gerçekten güzel bir şekilde dinden İmandan bahsedecek hocalara hasret kaldık. Belki ölen şeyhleriniz, hocalarınız, liderleriniz çok güzel insanlardı ama inanın siz öyle değilsiniz. İnsanların aklını karıştırdınız, insanları fanatikleştirdiniz. Dinin içini boşalttınız. Söyledikleriniz hakikat bilse olsa o hakikatleri kirli ellerinizle kapattınız. Düşün artık milletin yakasından. Bize dinden değil, insanlığınızdan bahsedin. Dinden bahsedecekseniz de önce bunu hak edin sonra karşımıza gelin. Saygılarımla.