İstanbul 21. Ağır Ceza Mahkemesi'ndeki duruşmaya tutuklu sanık Ç. ve avukatı Şahin Berber katıldı. Müdahiller İstanbul İl Sağlık Müdürlüğü ile doktor H.A'nın avukatları da salonda hazır bulundu.
Duruşmada tanık olarak dinlenilen güvenlik görevlisi H.A., olaydan önce nisan ayında acil nöbetçisiyken bir tartışma yaşandığını belirterek, "Doktor, çalışma bölümündeydi. Sanık, kapının önünde ve doktoru görebilecek şekilde hakaret ve tehdit içeren sözlerle bağırıyordu. Elinde bıçak görmedim." dedi.
Tanık pratisyen hekim A.B. de sanığın olaydan iki hafta önce kendisiyle konuştuğunu, doktor A'nın kadınları kandırarak cinsel saldırıda bulunduğunu iddia edip, "Böyle kişiler yaşamamalı. Bu, benim üzerime borçtur, cezasını ben vereceğim.'' dediğini anlattı.
B. ayrıca bu durumu A.'ya iletip önlem alması konusunda uyardığını kaydetti.
Tanıklardan sağlık personeli E.K. de olaydan sonra gözaltına alınan sanığın ekip otosundayken "Kardeşime söyleyin, bunu öldüren bir cami yaptırmış kadar sevap kazanır.'' dediğini anlattı.
Tanık ifadelerinin ardından cumhuriyet savcısı, esasa ilişkin görüşünü açıkladı.
Doktor H:A'nın İstanbul Eğitim ve Araştırma Hastanesi'nde pratisyen hekim olarak görev yaptığı, sanık R.Ç'nin de aynı hastanede temizlik görevlisi olarak çalıştığı aktarılan mütalaada, sanığın, olay tarihinin 2-3 ay öncesinden başlayarak müştekinin kadın hastaları kandırıp cinsel eylemlerde bulunduğunu iddia ettiği ve kendisine husumet beslediği belirtildi.
Mütalaada, sanığın olay tarihinden önce de iki kez A. ile tartıştığı, çevresindekilere de A.'yı öldüreceğine dair beyanlarda bulunduğu bilgisine yer verilerek, doktorun 4 Haziran 2022'de hastanenin acil bölümünde çalıştığı, arkadaşlarıyla kahvaltı yaptıkları sırada sanığın elinde bıçakla yanlarına geldiği, "Seni öldüreceğim." diyerek bıçağı müştekinin karın bölgesine doğru salladığı, kendisini korumaya çalışan doktorun kollarından yaralandığı anlatıldı.
Sonrasında sanığın, kendisinden kaçan doktoru kovalayıp sırtından bıçakladığı bildirilen mütalaada, sanığın çevredekilerin müdahalesiyle etkisiz hale getirildiği, bu sırada da "Bu adamı öldürmek cami yaptırmaktan daha sevap." şeklinde sözler sarf ettiği aktarıldı.
Mütalaada, olayda kullandığı öldürmeye elverişli bıçak, olay öncesinde ve sırasında müştekiyi öldüreceğine dair sarf ettiği sözler, hedef alınan bölge ve olayın sanığın elinde olmayan nedenlerle sona ermesi hususu dikkate alındığında, sanığın eyleminde öldürme kastıyla hareket ettiği aktarılarak, "kasten öldürmeye teşebbüs" suçundan 9 yıldan 15 yıla kadar hapsi istendi.
Son savunması sorulan sanık Ç., olayın ağır tahrik altında, bir anda gerçekleştiğini öne sürerek, tahliyesini ve beraatini istedi.
Mahkeme heyeti, sanığı "kasten öldürmeye teşebbüs" suçundan 11 yıl hapse mahkum ederek tutukluluk halinin devamını kararlaştırdı.
Sanığın cezasında "meşru müdafaa" ve "haksız tahrik" indirimi uygulanmasına yer olmadığına hükmeden heyet, suçun işlenmesinden sonra ve davanın seyrine olumlu katkı verecek hiçbir davranışının bulunmamasını ve eylemi gerçekleştirme kararlılığını birlikte değerlendirerek takdiri indirim uygulamadı.
Öte yandan, Sağlık Bakanı Fahrettin Koca, davayla ilgili sosyal medya hesabından yaptığı açıklamada, şu ifadeleri kullandı:
"İstanbul Eğitim ve Araştırma Hastanesinde görevli bir hekime 4 Haziran 2022'de bir hastane personeli tarafından yapılan bıçaklı saldırıya ilişkin dava, Ağır Ceza Mahkemesinde sonuçlandı. Saldırgan, adam öldürmeye teşebbüsten 11 yıl hapis cezası aldı. Yargıya teşekkür ediyoruz."
