Pratisyen hekim Gülnur Yılmaz (28) , 27 Haziran 2019’da, otomobiliyle Antalya’dan Balıkesir’in Havran ilçesinde yaşayan annesinin yanına gitmek için yola çıktı. Emekli olduktan sonra İzmir’de market işleten babası Mustafa Ali Yılmaz (69), da, o dönemde boşanma aşamasında olduğu eşi Gülden Yozgatlı’ya ulaşabilmek için otomobiline GPS cihazı koyduğu kızı Gülnur Yılmaz’ı takip etti. Mustafa Ali Yılmaz, Havran rampalarında Gülnur Yılmaz idaresindeki otomobile arkadan çarpıp yoldan çıkardı ve araç bariyerlere çarparak durdu. Doktor Yılmaz, annesinin yerini söylemediği için babası tarafından tabancayla vuruldu. 11’i başına olmak üzere vücuduna 20 kurşun isabet eden Gülnur Yılmaz, olay yerinde yaşamını yitirdi. Kaçan Mustafa Ali Yılmaz ise Havran Jandarma Komutanlığı ekiplerince yakalandı. Yılmaz, tutuklandı, Gülnur Yılmaz da İzmir’deki Aşağı Narlıdere Mezarlığı’nda toprağa verildi.
AĞIRLAŞTIRILMIŞ MÜEBBETLE YARGILANIYORDU
Öte yandan, Mustafa Ali Yılmaz’ın, otomobili ile İzmir’in Narlıdere ilçesindeki evinde yapılan aramalarda çok sayıda tabanca ve av tüfeğinin yanı sıra 2 komando bıçağı bulundu. Mustafa Ali Yılmaz hakkında, ‘canavarca hisle alt soydan akrabayı kasten öldürmek’ suçundan ağırlaştırılmış müebbet hapis cezası istemiyle iddianame hazırlandı. Ayrıca, çarptığı otomobildeki Gülnur Yılmaz’ın arkadaşları Ebru U. ve Melike O.’nun (22) kazada yaralanması nedeniyle de ‘silahla basit yaralama’ suçundan 2 kez 1’er yıl 6’şar aya kadar hapsi istendi.
AKIL SAĞLIĞI YERİNDE
Hazırlanan iddianame, Burhaniye Ağır Ceza Mahkemesi’nce kabul edildi. Geçen 25 Şubat’ta görülen davanın ilk duruşmasında, tutuklu sanık Yılmaz’ın akıl sağlığının yerinde olup olmadığına dair tespit yapılması için, Adli Tıp Kurumu’ndan rapor istendi. Adli Tıp Kurumu 4’üncü İhtisas Kurumu’nda yapılan tetkiklerin ardından Yılmaz için hazırlanan rapor çıktı. Rapora göre, Yılmaz’ın akıl sağlığının yerinde ve cezai ehliyetinin tam olduğu saptandı. Raporda şu ifadelere yer verildi:
“Mustafa Ali Yılmaz’a yapılan muayene sonucunda elde edilen bilgi ve bulguların yorumlanmasından, cezai sorumluluğunu müessir ve kişide şuur ve hareket serbestisini ortadan kaldıracak veya azaltacak mahiyet ve derecede herhangi bir akıl hastalığı ve zeka geriliği saptanmamıştır. Adli dosya tetkikinde sanığın mezkur suçu işlediği sırada fiilin hukuki anlam ve sonuçlarını idrak etme ve bu fiil ile ilgili olarak davranışlarını yönlendirme yeteneğini ortadan kaldıracak veya azaltacak boyutta bir akli arızanın içinde olduğuna delalet edecek herhangi bir tıbbi bulgu ve belgeye de rastlanmadığı, bu duruma göre Yılmaz’ın işlediği suça karşı cezai sorumluluğunun tam olduğu oy birliği ile mütalaa olunur.”(milliyet)