Medical Park Gaziantep Hastanesi Tıbbi Onkoloji Uzmanı Doç. Dr. Gökmen Aktaş, Covid-19 salgın sürecinde kanser hastalarının enfekte olma olasılığının genel popülasyona göre iki kat daha fazla olduğunu açıkladı.
Medical Park Gaziantep Hastanesi Tıbbi Onkoloji Uzmanı Doç. Dr. Gökmen Aktaş, Covid-19 salgın sürecinde kanser hastalarının enfekte olma olasılığının genel popülasyona göre iki kat daha fazla olduğunu açıkladı. Aktaş, “Enfekte olan hastaların ölme olasılığı önemli ölçüde daha yüksektir” dedi.
Tıbbi Onkoloji Uzmanı Doç. Dr. Gökmen Aktaş, Covid-19 salgınının, tüm dünyayı kasıp kavurarak ve hayatın her yönünü etkileyerek, korku ve endişe yaratmaya devam ettiğine dikkat çekti. Salgının tüm ülkelerin sağlık sistemlerinde ve ekonomik parametrelerinde ciddi zarara yol açtığına dikkat çeken Aktaş, “Virüs toplum içinde dolaşırken yeni bir “normal” ile karşı karşıyayız. Bununla birlikte, bilimsel alanda yeni virüsü daha iyi anlamamız için ilerleme kaydediyor. Birkaç ay içerisinde elimizde etkili aşıların mevcut olacağını umuyoruz ve araştırmacılar etkili anti-viral ilaçlar geliştirmek için çalışıyorlar. Ayrıca bu hastalıkla bağlantılı ölümlerin büyük bir kısmından sorumlu olan “sitokin fırtınasını” tedavi etmek için bazı ilaçlar kullanılmaya başlandı” diye konuştu.
KANSER HASTALARI DAHA FAZLA ETKİLENİYOR
Kanser hastaları, aileleri ve bakımını sağlayan kişiler COVID salgınından daha fazla etkilendiğini belirten Aktaş, “Kanser hastalarının enfekte olma olasılığı genel popülasyona göre iki kat daha fazladır ve enfekte olduktan sonra COVID-19’dan ölme olasılığı önemli ölçüde daha yüksektir. Kanser teşhisi olan bireyler, pandemi sırasında risklerini azaltmak için iki farklı strateji uygulamalıdır. Birincisi, virüse gereksiz yere maruz kalmamak için uygun önlemleri almalarını sağlamaktır. İkincisi, enfeksiyon riskini azaltmak için tedavi stratejilerinde değişikliklerin uygulanıp uygulanamayacağına doktoru ile birlikte karar vermektir” dedi.
KORONAVİRÜS ENFEKSİYONUNUN BELİRTİLERİ NELERDİR?
Doç. Dr. Gökmen Aktaş, ‘COVID-19’un semptomlarının, kanser hastalarında genel popülasyonla aynı olduğunu bildirdi. Steroid tedavisi gören hastalarda ateşin gelişimi baskılanmış olabileceğini belirten Aktaş, “Sık görülen semptomlar; ateş, öksürük- tipik olarak kuru, balgamlı olmayan öksürük, yorgunluk, kas ağrıları, baş ağrısı, nefes darlığı, bazı hastalarda gastrointestinal semptomlar (mide bulantısı, ishal) olabilir. Yeni veriler, hastalığa yakalanan bazı kişilerin semptom geliştirmeden önce bile bulaşıcı olduğunu öne sürmesine rağmen, semptomlar genellikle maruziyetten sonraki 2-14 gün içinde ortaya çıkar’’ diye konuştu.
ALINMASI GEREKEN GENEL ÖNLEMLER NELERDİR?
Doç. Dr. Gökmen Aktaş, hastaların, soğuk algınlığı ve grip diğer yaygın hastalıklar için uygulanması gereken aynı önleyici tedbirleri almaları gerektiğine dikkat çekti. Aktaş, “En önemlisi, ellerinizi sık sık yıkamak, solunum semptomları olan diğer kişilerden uzak durmak ve COVID vakalarının yoğun olduğu yerlere seyahat etmekten kaçınmaktır. Başka insanlara iki metreden daha yakın olabileceğiniz kalabalıklardan ve durumlardan kaçının. (Virüsün havada yayılması, enfekte bir kişi öksürdüğünde veya hapşırdığında meydana gelir ve 1 metre kadar hareket edebilen damlacıklar açığa çıkar. İki metrelik bir mesafeyi korumak size yeterli güvenlik alanı sağlar.) Kafeterya, lokanta, restoran tarzı yemek yemekten ve toplu taşıma araçları ile seyahat etmekten kaçınmak ve herhangi bir ortak kullanım nesnesini kullandıktan sonra ellerinizi yıkamak önemlidir” ifadelerini kullandı.
TÜM KANSER HASTALARI COVID-19 ENFEKSİYONU İÇİN EŞİT RİSKTE MİDİR?
Bağışıklık sistemi zayıflamış hastaların, enfeksiyona karşı savunmaları azaldığı için COVID-19 riski daha yüksek olabildiği uyarılarında bulunan Aktaş, “Lösemi, lenfoma veya multipl miyelom gibi kanla ilişkili kanserler, kemoterapi tedavisi görenler, daha ilerlemiş hastalığı olan kişiler ve akciğerleri içeren kanserli kişilerde risk daha yüksektir. 70 yaşın üzerindeki hastalar, aynı zamanda kardiyovasküler hastalığı, diyabeti veya yüksek tansiyonu olan veya aktif sigara içicisi olanlar, ciddi COVID-19 semptomları geliştirme olasılığı daha yüksek olan kişilerdir” şeklinde konuştu.
Doç. Dr. Gökmen Aktaş, kanser hastalarının salgın sürecinde neler yapması, nasıl bir tedavi sürecine girmesi ve ne gibi önlemler alması konusunda da şu uyarılarda bulundu:
COVID-19 SEMPTOMLARIM VARSA NE YAPMALIYIM?
“Belirtilerinizi bildirmek için önce tedavi merkezinizi veya doktorunuzu arayın. Bu, doktorunuzun hangi değerlendirmenin gerekli olduğunu ve bu değerlendirmenin nerede yapılması gerektiğini belirlemesini sağlar. Pek çok kanser merkezi, semptomatik hastaları test ve değerlendirme için belirli yerlere yönlendirmektedir.
COVID-19 İÇİN ETKİN BİR TEDAVİ VAR MI?
Tedavi esas olarak, gripte olduğu gibi semptomları ve solunum komplikasyonlarını azaltmak için destekleyici önlemlerden oluşmaktadır. Araştırmacılar, mevcut herhangi bir ilacın hastalığı ortadan kaldırmaya yardımcı olup olmayacağını belirlemek için ilaçları hızla değerlendirmekte ve COVID-19'u hedef almak için tasarlanmış yeni ilaçlar geliştirilmektedir.
KLİNİKLER VE KANSER MERKEZLERİ NE GİBİ ÖNLEMLER ALMALIDIR?
Kanser hastalarını korumak için kanser merkezleri ve klinikleri, virüse maruz kalma riskini azaltarak hasta güvenliğini artırmak için tasarlanmış önlemleri mutlaka almalıdır. Bunlar;
- Gerekli olmayan klinik ziyaretleri ertelenmelidir.
- Mümkün olduğunda telefon danışmanlığı veya teletıp randevuları kullanılmalıdır.
- Klinik veya hastane ziyaretleri gerekliyse, koruyucu maske ve siperlik takın. Fiziksel mesafeyi mutlaka koruyun.
- Klinikler, ateş, öksürük ve diğer semptomları kontrol ederek, şüpheli maruziyetleri klinik girişinde veya ziyaretten bir gün önce telefonla taramalıdır.
- Ziyaretçileri en aza indirilmelidir (1 ziyaretçi + hasta).
- Mümkün olduğunda randevular arasındaki zaman aralığı artırılmalıdır.
Kanser tedavisi alan veya yeni başlanacak olan hastalarda yaklaşım nasıl olmalıdır?
Türk Tıbbi Onkoloji Derneği COVID-19 Danışma Kurulunun da önerdiği ve genel olarak tüm tıbbi onkologlar tarafından benimsenen tedavi önerileri aşağıdaki gibidir;
- Kemoterapi endikasyonu bulunan hastaların rutin değerlendirme aşamasında COVİD-19 temas öyküsü ve olası semptomları açısından değerlendirilmesi ve kayıt altına alınması önerilir. COVID-19 enfeksiyonu açısından risk faktörü olmayan hastalarda, kanser tedavisi başlanması ve devam edilmesi önerilir. Bununla birlikte yeni tanı almış hastalarda tedavi başlama kararı; tedavi hedefleri, hastanın genel durumu, tedavi tolerasyonu ve ilerleyen günlerde olası artan COVİD-19 enfeksiyon riski göz önüne alınarak bireysel olarak verilmelidir.
- Erken evre veya metastatik kanserli hastalarda tedavi şemalarının hastaları hastaneye en az sıklıkta getirecek şekilde ve mümkünse oral tedavi seçeneklerinin uygulanması önerilir.
- Semptomatik olmayan ve sadece kontrole gelen hastalarda gerekli olmadıkça görüntüleme tetkiklerinin istenilmemesi önerilir.
- Palyatif tedavi veya destek tedavisi alan hastalarda tıbbi zorunluluk olmadıkça radyolojik görüntüleme ve/veya laboratuvar tetkikleri istenmemelidir.
- Tedavi planı yapılmış ve aktif tedavi almakta olan hastaların tedavi protokollerinin hastayı hastaneye en az sıklıkta getirecek şekilde yeniden düzenlenmesi ve devamının tedaviden beklenen yararın mevcut COVİD-19 enfeksiyon riski nedeniyle yeniden değerlendirilmesi önerilir.
- Sistemik kemoterapi alan hastalarda potansiyel COVID-19 komplikasyonları nedeni ile profilaktik G-CSF ve antiemetik kullanımı öncelikli olarak önerilir.
- Palyatif tedavi alan kanser hastalarının hastaneye geliş sıklığının azaltılması amacı ile ağrı ve beslenme gibi destek tedavilerine özen gösterilmesi önerilir.” ifadelerinde bulundu.