Ondokuz Mayıs Üniversitesi (Omü) Tıp Fakültesi Halk Sağlığı Ana Bilim Dalı Başkanı Prof. Dr. Yıldız Pekşen, Covid-19 ile ilgili önemli değerlendirmelerde bulundu.
Tüm dünyada olduğu gibi, ülkemizde de Covid-19'a karşı yürütülen savaşta en ön cephede biz sağlık çalışanları yer almaktayız. İtalya'da sağlık çalışanlarının enfekte olma oranı korkunç rakamlara ulaştı.
Başta Acil Servis çalışanları olmak üzere, 1. Basamak Çalışanları, Enfeksiyon Hastalıkları, Göğüs Hastalıkları, İç Hastalıkları ve Pediatri çalışanları, hasta kaynaklı virus maruziyeti riskini en çok taşıyanlardır.
Bu branş çalışanları başta olmak üzere, PCR testi (+) veya covid tanısı koyduğunuz bir sağlık çalışanı ile karşılaştığınızda, öncelikle mesleki maruziyeti sorgulayın. Mesleki maruziyet varsa, bu vaka bir MESLEK HASTALIĞI'dır. Sadece Ailesel ya da çevresel maruziyet varsa Meslek Hastalığı olmayacaktır.
Çalıştığınız kurum, SB Eğitim ve araştırma Hastanesi ya da Kamu Üniversite Hastanesi ise "Meslek Hastalığı" tanısının sisteme girilmesini sağlayın.
Eğer başka bir sağlık kurum ya da kuruluşunda çalışıyorsanız, "meslek hastalığı" ÖNTANISI ile bir SB Eğitim ve Araştırma Hastanesi (örneğin Şehir Hastanesi) ya da bir Kamu Üniversite Hastanesi'ne sevkinin uygun görüldüğünü sisteme girin
Bunları yaptığınız takdirde, meslektaşımızın vefatı veya sakatlığı halinde ailesinin yüklü bir tazminat almasının önünü açmış olursunuz.
Bunlar yapılmadığı takdirde ise sağlık çalışanı SAKATLIĞI veya ÖLDÜĞÜ İLE KALIR.
Yapılan açıklamalarda, sağlık çalışanlarına yönelik bir tedbirden veya maddi destekten bahis bile edilmemiştir! Bunu da unutmayın!
Bir çoğunuz buna burun kıvıracaktır belki. Meslek Hastalığı olup olmadığını tartışacaksınız belki, ; ama bu konunun yıllardır eğitmenliğini yapan, adli bilirkişiliğini yapan bendeniz açısından bir MESLEK HASTALIĞI'dır... Bu ön tanı sizlerin başına iş açmaz, ama pandemi sonrası, ölen yada sakat kalan sağlıkçıların ailelerinin elini hukuk önünde güçlendirir...
