Üroloji Uzmanı Asaf Demirbağ:
"Böbrek fonksiyonlarını yerine getiremediği için oraya daha az kan gidince, böbrek kanlanmasının az olmasını düşünerek kendi kanlanmasını artırmak için hastanın tansiyonunu yükseltiyordu."
Gaziantep'te yaşayan 32 yaşındaki Tuğba Kübra Şahin, yüksek tansiyon ve kalp rahatsızlığı şikayetiyle başvurduğu hastanede böbreği alınınca sağlığına kavuştu.
Gaziantep'te bir firmada muhasebeci olarak çalışan Şahin, yüksek tansiyon, kalbinde çarpıntı ve çabuk yorulma şikayetleriyle Gaziantep Şehir Hastanesine başvurdu.
Doktorlar yapılan muayene sonrasında Şahin'in yüksek tansiyon ve kalp rahatsızlıkları olduğu ve sebebinin de çalışmayan sağ böbreği olduğunu tespit etti.
Ameliyat ile böbreği alınan Tuğba Kübra Şahin, kısa süre içerisinde sağlığına kavuştuğunu söyledi.
"Böbreğim alınınca normal yaşantıma döndüm"
İlk rahatsızlığının sağ kasığında bir sancıyla başladığını belirten Şahin, "Farklı hastanelere bu şikayet ile başvurdum, her hangi bir tanı koyamadılar. Tanı koyulması biraz zaman aldı. Günlük yaşantımda hipertansiyon beni ve kalbimi çok yoruyordu artık kalp yetmezliğim olmuştu. Kalbim çok yoruluyordu. Bu yüzden çalıştığım işimi dahi bırakmak zorunda kalmıştım. Ameliyat ile sağ böbreğim alındı ve normal yaşantıma döndüm. Çok şükür şu anda iyiyim." dedi.
Şahin, rahatsızlığıyla birlikte genç yaşında tansiyonunun 20 ile 24'lerde ilerlediğini, ameliyat sonrası standart bir şekilde 12'lerde seyrettiğini ve kalp düzeninin yerine gelmeye başladığını, emeği geçen tüm hocalara teşekkür ettiğini, birkaç haftaya kadar yeniden çalışma hayatına başlayacağını ifade etti.
"Böbrek fonksiyonlarını yerine getiremiyordu"
Ameliyatı gerçekleştiren doktorlardan Üroloji Uzmanı Op. Dr. Asaf Demirbağ da, toplumda sekonder hipertansiyonun yaygın olmasa da sık görülen bir hastalık olduğunu anlatarak, şunları kaydetti:
"Bu hastalığın en büyük sebeplerinden bir tanesi böbrek kaynaklıdır. Bizim hastamızda aynı sorunu yaşıyordu ve hipertansiyon ister istemez hastada efor ve toplumsal faaliyetlerini önemli derecede etkiliyordu. Ameliyat riskliydi, hastanın tansiyonuna bağlı olarak kalbi bayağı bir hasar görmüştü. Böbrek fonksiyonlarını yerine getiremediği için oraya daha az kan gidince, böbrek kanlanmasının az olmasını düşünerek bazı hormanlar salgılıyordu ve kendi kanlanmasını artırmak için hastanın tansiyonunu yükseltiyordu. Bunun alınması ve kalmasıyla aradaki kar zarar ilişkisine bakarak, hastanın normal fonksiyonlarına dönmesi için alınması gerekiyordu."
Gaziantep Şehir Hastanesi Üroloji Uzmanı Op. Dr. Hasan Güngör de, hastanın kullandığı tansiyon ilaçlarına rağmen tansiyonunun bir türlü düşmediğini belirtti.
Güngör, yüksek tansiyonun hastada kalp yetmezliğine sebep olduğunu ifade ederek, "Bizde , böbreğin çalışma fonksiyonlarını değerlendirdik ve yaptığımız tetkikler sonucu böbreğinin çalışmadığını üstelik hastamıza zarar verdiğini tespit ettik. Hastamızla konuştuk ve riskleri anlatarak ameliyat olması gerektiğini söyledik. Hastamız da kabul etti ve ameliyatı kapalı yöntemle yani laparoskopik olarak gerçekleştirdik. Bizi en çok sevindiren husus ameliyat sonrası hastamızın tansiyon ilaçlarına bağımlılığı azalmasıydı ve kalp değerlerinde kalbin pompalama gücünün düzelmeye başlamasıydı." diye konuştu.
