Türk Sağlık-Sen Gaziantep Şube Başkanı Kemal KAZAK ; Fedakâr sağlık çalışanlarının tamamının ücretlerine zam yapılması için, başlattığımız mücadele Perşembe günü Ankara’da Sağlık Bakanlığı önünde yapmış olduğumuz kitlesel basın açıklaması ile başlamıştır.
Bugünde bütün ülke genelinde iş bırakarak, tepkimizi bir kez daha ortaya koyuyoruz.
Türk Sağlık-Sen olarak beklentimiz; makul, sürdürülebilir ve kalıcı bir ücret politikasının hayata geçmesi ve bütün sağlık emekçilerini kapsamasıdır.
Doktorlarımız elbette gördükleri eğitimin ve taşıdıkları riskin karşılığını fazlasıyla hak ediyorlar. Buna hiç kimsenin itirazı yok, olamazda.
Bizim tepkimiz sağlık hizmetleri sunumunun bir ekip olduğunu unutan ve bu düzenlemede de bir kez daha sağlık çalışanları arasında ayırım yapan Sağlık Bakanlığınadır.
Bilinmelidir ki; bu uygulama bardağı taşıran son damla olmuştur. Bu ayrıştırma o kadar traji komik ki, sadece hekim dışı fedakâr sağlık personeli değil, gerek Üniversite Hastanelerinde, gerekse Aile Hekimliği sisteminde görev yapan doktorlarımız da bu adaletsiz ayrıştırmadan nasiplerini almışlardır.
Görülüyor ki; Sağlık Bakanlığı, ehliyet ve liyakatten uzak acemiler mangası tarafından yönetilmektedir.
Bizim arzumuz, Doktorundan Hemşiresine, Teknisyeninden Memuruna, Tıbbi Sekreterinden Şoförüne kadar, kısacası; bütün sağlık çalışanlarının müreffeh bir hayat yaşayacağı ve ekip ruhunun perçinlendiği uygulamaların hayata geçmesidir.
Çünkü enflasyon karşısında sağlık çalışanlarının tamamının maaşları erimiş ve tamamı geçim sıkıntısı çekmektedir.
Sivil Toplumun ve uzmanların görüşleri alınmadan, oldu bittiye getirilen ve bir günde TBMM’de kabul edilen düzenleme hem eksik olmuş hem de çalışma barışını bozmuştur.
Tüm zorluklara rağmen, Pandemi savaşında omuz omuza verdikleri mücadele ile destan yazan kahraman sağlık çalışanları,
Aziz Türk Milletine hizmeti şiar edinen cefakâr arkadaşlar,
Biz külfeti de, nimeti de paylaşmak istiyoruz.
Ayrı, gayrı olmaz.
Sağlık hizmetleri de, sağlık çalışanları da bir bütündür.
Ne ayrımcılığı kabul eder, ne de geleceğimizin çalınmasına razı oluruz.
Çalışanların derdi, derdimiz, isteği, isteğimizdir.
Çünkü biz, kamu çalışanlarının son kalesi, Türkiye Kamu-Sen’iz, Türk Sağlık-Sen’iz.
Kıymetli Sağlık Çalışanları;
Özellikle birkaç günden beri, bir taraftan sosyal medya üzerinden algı oyunları ve yalanlarla sağlık çalışanlarının arasına fitne sokmaya çalışanlar, bir taraftan ise Ankara Üniversite Şubemizin, Gazi Üniversitesi önünde yapmış olduğu eylem esnasında üzerinde sağlık çalışanı yazılı “Sağlıkçı Yanıyor, Alkışlar Bu Yangını Söndüremiyor” mizansenli maketin yakılmasını “Türk Sağlık-Sen Doktor maketini yakıyor” diye iftira atan ve yalan söylemekte çok mahir olan, insan müsveddesi zübükler var.
Türk Sağlık-Sen’in ortaya koyduğu şanlı mücadeleyi hazmedemeyen bu güruh iyi bilsin ki; her zaman olduğu gibi, bugünde güneş balçıkla sıvanmamış ve bu kirli oyun bir kez daha deşifre olmuştur.
Kıymetli Sağlık Çalışanları;
Kısaca bizim talebimiz; sağlık çalışanlarının yaşadığı ekonomik sıkıntıların giderilmesi ve insanca yaşayabilmeleridir.
Kısaca bizim talebimiz; Sağlık çalışanlarını memnun edecek, sağlık kurum ve kuruluşlarında görev yapan bütün sağlık çalışanlarını kapsayacak bir düzenlemenin yapılmasıdır.
Kısaca bizim talebimiz; çocuklarımıza iyi bir gelecek sağlamak ve ülkemize sağlık nesiller yetiştirmektir.
Taleplerimiz hakkında Türkiye Büyük Millet Meclisinde yeni bir düzenleme yapılacağı ilan edilmiş olsa da, biz bu ilanın biran önce hayata geçmesini istiyoruz.
Bilinmelidir ki; Türk Sağlık-Sen olarak, mücadelemizi her platformlarda sürdüreceğiz ve konunun takipçisi olacağız. Sağlık çalışanlarının gür sesi ve sığındığı liman olmaya devam edeceğiz.
Sözün özü.
Birlikte mücadele edeceğiz!
Birlikte kazanacağız!