Bayındır Devlet Hastanesinde sendikal ayrımcılık devam ediyor.

Birlik Sağlık Sen Genel Başkanı Ahmet DOĞRUYOL, İzmir Bayındır Devlet Hastanesinde Sendikal ayrımcılık ile ilgili basın açıklamasında bulundu.

DİĞER 11.05.2023 10:52:00 0
Bayındır Devlet Hastanesinde sendikal ayrımcılık devam ediyor.


Mahiyetindeki personellerin telefonlarını engelleyen, “…seninle çalışmaktan nefret ediyorum” diye bağırarak telefonu mesai arkadaşı hemşirenin suratına kapatan Sağlık Bakım Hizmetleri müdürü Çiğdem ÇELİK.
İzmir ili Bayındır İlçesinde 50 yataklı, yaklaşık 130 Sağlık personelinin çalıştığı devlet hastanesinde  Sağlık Bakım Hizmetleri müdürü Çiğdem ÇELİK’in personeller arasındaki taraflı uygulamalarından dolayı kurum içi huzursuzluk bir türlü bitmiyor.
Basına yansıyan şekliyle çalışanlar arasında zaman zaman, ayrımcılıkların yapıldığı hastanede, özellikle sendikal faaliyetlere yapılan müdahale sonucu kurumda yaşanan huzursuzluklar devam etmekte.
Yaşanan sıkıntıların diyalogla çözülmesi için ellerinden gelen çabayı harcadıklarını ifade eden Birlik Sağlık Sen Genel Başkanı Ahmet DOĞRUYOL; Bayındır Devlet Hastanesinin, 50 yataklı, yaklaşık 130 civarında sağlık personelinin çalıştığı, tüm personelin birbirini tanıdığı,  pek çok personelin sevincini, üzüntüsünü birlikte yaşadığı küçük avuç içi kadar bir hastane olduğunu ifade etti.
Doğruyol; ancak, idarenin özellikle Sağlık Bakım Hizmetleri müdürü Çiğdem ÇELİK’in yanlışta ısrar etmesi kurum içi huzursuzluğu zirve yaptırmıştır. Dedi. Kurumda yaşanan huzursuzlukla ilgili, başhekim ile defaten görüşüldüğünü, İl Sağlık Müdürlerine bilgi verildiğini, konunun yargı boyutuyla ilgili girişimlerde bulunulduğunu, sürecin devam ettiğini ifade eden Birlik sağlık Sen Genel Başkanı Ahmet Doğruyol Bayındır Devlet Hastanesinde yaşanan sıkıntıların bir türlü önüne geçemediklerini ve her geçen gün bir yenisinin daha eklendiğini ifade etti.
Doğruyol; soruyoruz; Bir başhemşire mahiyetinde çalışan hemşirelerin telefonunu nasıl engeller?
Bize gelen duyumlara göre bir değil, pek çok hemşirenin, özellikle de sendikamız üyesi hemşirelerin telefonlarının başhemşire Çiğdem ÇELİK tarafından engellendiğidir.
Bir başhemşire telefonunu engellediği mahiyetinde çalışan hemşireye, bir başka sağlık çalışanının telefonundan  “…seninle çalışmaktan nefret ediyorum”  diye nasıl bağırır?
Bir başhemşire 31 yıllık tansiyon hastası üyemiz olan hemşire Mehtap TÜNEY’i dört yıldır çalıştığı birimden alıp, yerine yaklaşık altı yıllık meslek geçmişi olan hemşire arkadaşımızı vermenin haklı gerekçesi ne olabilir ki?
Bir başhemşirenin, mesai saatleri içerisinde, bizim genel başkan yardımcımız Neslişah PAŞALI’ya hitaben arkadaşlarının yanında  rencide edercesine, “hemşire hanım görev yerinize gidin” şeklinde bir ifade kullanması tutanak tutması ceza vermesi nasıl izah edilebilir?
Bir başhemşire sıkıntılarla ilgili bir başka zamanda yanına konuşmaya giden genel başkan yardımcımıza hitaben odadan kovarcasına “konuşmamız bitmiştir” gibi bir ifadeyi nasıl kullanabilir? Bu göstermektedir ki, idarecinin, sendikal faaliyetlerle ilgili kanun, genelge ve yönetmeliklerden bi haber olduğudur.
İnsan olarak herkes hepimiz hata yapabiliriz. Ancak yanlışta bu kadar ısrar etmek, ısrarcı olmak nedir? Anlamak mümkün değil. Aile ortamının olması gereken hastanede maalesef idareciler yüzünden sürekli huzursuzluk yaşanmaktadır.
İdareci arkadaşlar, özellikle de Sağlık Bakım Hizmetleri Müdürü Çiğdem ÇELİK Devlet Hastanesini sanki özel işletmesiymiş davranmaktadır. Mevcut hükümet yanlısı sendikaya üye olan baş tacı. İstediği yerde çalışır. Başka sendikaya üye olanın görev yerleri değişir, izin alacak olana zorluk çıkarılır. Yani her türlü zorluk mubah.
Yeter artık. Her şeyin bir sınırı olmalı.

 


DOĞRUYOL; İl Sağlık Müdüründen hizmetli personelimize kadar tüm arkadaşlar bizim arkadaşlarımız. Hiçbir kimseyle derdimiz yok. Hiçbir kimse de bizim düşmanımız değil.
Özellikle Sağlık Bakım Hizmetleri Müdürü Çiğdem ÇELİK’in tutum ve davranışları kurum içi huzursuzluğu arttırmıştır. Her zaman olduğu gibi bu konunun da sonuna kadar takipçisi olacağımızdan hiç kimsenin şüphesi olasın.
Yöneticilerden en önemli isteğimiz, 657 sayılı devlet memurları kanununun ilgili maddesi uyarınca çalışanlar arasında adil olmaları, çalışanlar arasında ayrım yapmamalarıdır. Çalışma huzurunu bozmamalarıdır.