Gaziantep Üniversitesi Rektör Yardımcısı Prof. Dr. Ayşe Balat, Gaziantep’in güçlü ve üretken sanayisi ile ülke ekonomisinde önemli bir yer tuttuğunu söyledi.Üniversite çocukları düşündü
Üniversite bünyesinde bir çocuk hastanesinin olması, Çocuk Sağlığı ve Hastalıkları Anabilim Dalı’nda birlikte çalıştığı arkadaşlarıyla ortak hayali olduğunu anlatan Balat, “Bu hayali birkaç ay içinde gerçekleştirebileceğimiz için çok mutluyum. İnşaatı yaklaşık 5 yıldır devam eden hastanemizin en kısa sürede hizmete açılması için gayret sarf ediyoruz. Türkiye İstatistik Kurumu’nun 2019 verilerine göre bebek ölüm hızı Türkiye genelinde binde 9,1’dir. Maalesef “binde 15,3” oranı ile bebek ölüm hızının en yüksek olduğu il Gaziantep’tir. Bu oranı azaltmak ve bütün çocukların önce sağlığını korumak, hasta olduklarında da en etkin tedavisini sağlamak hepimizin birincil görevidir. Çocuk hastanemizin bu alanda önemli bir boşluğu dolduracağı kanaatindeyim ”dedi.
ÖNEMLİ BİR KADRO OLUŞTURULDU
Balat, “Çocuk Sağlığı ve Hastalıkları Anabilim Dalı çatısı altında sağlıklı çocukların takibi ve acil hizmetlerin yanı sıra: çocuk alerji ve immünoloji, endokrinoloji, gastroenteroloji, hematoloji - onkoloji, kardiyoloji, nefroloji, nöroloji, romatoloji, yenidoğan ve çocuk yoğun bakım üniteleri, çocuk ve ergen psikiyatrisi ve çocuk cerrahi alanlarında güçlü bir kadro ile şehrimize ve bölgemize hizmet vereceğiz”
SAĞLIK TURİZMİ ÖNEMLİ
Dünyanın globalleşmesi, seyahatlerin kolaylaşması, kaliteli sağlık hizmeti arayışı “Sağlık turizminin giderek önem kazanmasını sağladığını belirten Balat, ‘Doğal olarak bireyler dünyanın herhangi bir yerinde özellikli ve kaliteli hizmet veriliyorsa oraya ulaşmaya çalışmaktadır. Gaziantep Üniversitesi’nin bu arayışa hitap edebilecek önemli merkezlerden biri olduğunu düşünüyorum. Sağlık hizmetlerinin hemen her alanında yetenekli, özverili, işine saygılı öğretim üyeleri, hemşireler ve diğer yardımcı sağlık personelimiz bulunmaktadır. Dolayısıyla sağlık turizminde aranılan merkezlerden biri olmamız için bir engel göremiyorum. Sadece mevcut potansiyelin iyi tanıtılması gerekiyor. Bizler de bunun için gerekli özeni göstereceğiz. Şehrimizin tarih, kültür, sanayi, gastronomi, üniversite açısından bilinen bir merkez oluşu, sağlık üssü olmasını da hızlandıracaktır. Böbrek yetmezliği olan hastaların en etkin tedavisi böbrek naklidir. Fakültemiz çocuk ve erişkin hastalarda nakil konusunda oldukça deneyimli ve başarılı bir ekibe sahiptir. Bu ekiple birlikte, pandemi döneminde dahi organ naklinin hız kesmeden devam ettiği nadir kurumlardan biri olduk. Meslektaşlarımı yürekten kutluyorum. Başarıya ulaşmada ve/veya başarının devamında engel varsa bunları kaldırma sözü verdik. Nakil sayılarının giderek artması nedeniyle mevcut alt yapının artan sayıdaki hastalar için yeterli olmayabileceğini öngörerek, “Böbrek Nakli Enstitüsü” kurmaya karar verdik. Bu enstitü birkaç ay içinde, ana binamıza yakın bir binada, kendi ameliyathanesi olan ve hastaların konforla takip edileceği fiziki koşullara sahip şekilde; şehrimize, bölgemize, ülkemize ve sağlık turizmi kapsamında gelen hastalarımıza hizmet verecektir” diye konuştu.
KÖKLÜ BİR ÜNİVERSİTE
Gaziantep Üniversitesi’nin 48 yıllık bilgi ve tecrübe birikimi olan köklü bir üniversite olduğunu vurgulayan Prof. Dr. Ayşe Balat, “Ben, sevgi ve adaletin gücüne inananlardanım. Dürüstlük, güzel ahlak, liyakata önem verme, hak yememe ve hakkı yenenlerin de sesi olabilme ilkelerimden ödün vermedim. Farabi diyor ki; “Sevginin kurduğu devleti adalet devam ettirir. Yönetim anlayışımız; kurumumuzu severek, adil bir çalışma ortamı oluşturarak, sorunlara duyarlı ve çözüm odaklı çalışmaktır” şeklinde konuştu.
BAŞARIYI YAKALAYACAĞIZ
Balat “Üniversiteler, kaliteli, güncel, standartlarına uygun eğitim ve öğretim veren kurumlardır. Üniversitelerin verimliliği kurumsal kimlik kazanmaları ve çalışanların motivasyonu ile doğrudan ilişkilidir. Kurumsallaşma; bir kurumun faaliyetlerini kişilerin varlığına bağımlı olmadan sürdürebilmesini ve geliştirebilmesini sağlayan bir yapı oluşturulması, her türlü etkileşim ve iletişimde belirli kuralların hâkim olmasıdır. Bizim de birinci önceliğimiz kurumsallaşma yolunda gereken adımları atmak ve başarıya giden yoldaki engelleri belirleyip, kaldırmak olacaktır. Henry Ford, “Bir araya gelmek bir başlangıçtır. Beraberliği sürdürmek bir ilerleme. Beraber çalışmaksa gerçek başarıdır” der. Ben de beraber çalışarak, birlik olarak başarıyı yakalayacağımıza inanıyorum” (Leyla Özekşi Polat/ gaziantep27)