Yıl 1994, plastik cerrahi uzmanlığı sonrası Japonya’da mikrocerahi eğitimi alıp, gönüllü olarak geldiğim memleketim Gaziantep’te baş parmağı kopmuş bir çocuğa o yıllarda ülkemizde yapılmayan bir ameliyat olan ayaktan ele parmak na
Yıl 1994, plastik cerrahi uzmanlığı sonrası Japonya’da mikrocerahi eğitimi alıp, gönüllü olarak geldiğim memleketim Gaziantep’te baş parmağı kopmuş bir çocuğa o yıllarda ülkemizde yapılmayan bir ameliyat olan ayaktan ele parmak nakli yapmıştım o zamanlarki adıyla Gaziantep Devlet Hastanesi’nde. Ne bıçak parası aldım, ne de ailesini tanırdım hastanın. 12 yaşında bir köy çocuğu idi. Ameliyatın ertesi günü bir pazar günüydü hiç unutmam. Türkiyede ilk yapılan bu ameliyatın önemi itibarıyla 4 kişilik bir koğuşu boşaltıp o hastaya vermiştik. Hemşire kardeşlerime ziyaret yasağı koyulmasını ve nakil yapılan elin kalp seviyesi üstünde olacak şekilde takip edilmesi gerektiğini söylediğim halde, hasta odasına girdiğimde yere serilmiş battaniyeler üstünde 2 tepsi patlıcan kebabını götüren en az 25-30 hasta yakını vardı ve parmak nakli yapılmış eliyle ayran içerken gördüm hastamı. Gaziantep çocuğu olduğum için o ailenin anlayacağı uslup ve öfke ile ağzıma geleni söyledim. O kadar öfkeliydim ki kadını erkeği 30 saniye içinde hepsi odadan dışarı çıktı o insanların. Bir yaşlı babaanne hariç. Dayandığı bastonunu kafama doğru sallayıp “Doktor musun, Allah mısın? Bi balcan kebabı yemeyek mi evladımızla , ne kovuysun bizi” dedi ve üstüme yürüdü. Bastonu zor tuttum torununa parmak nakli yapan parmaklarım kırılacaktı az daha ama lafımı tutmadım çok şükür... o da çıktı. O ayaktan nakledilen parmak yaşadı, 15 yıl sonra askere gidip geldikten sonra elindeki yara izini (!) düzelttirmek için o yıllarda çalıştığım Gaziantep Üniversitesi Plastik Cerrahi polikliniğinde geldiğinde gördüm ve tanıdım hastamı. Maalesef parmak naklini hatırlıyordu ama doktorunun adını bilmiyordu. Aşiretinin patlıcan kebabı partisini mahveden doktor olarak bile bilmiyordu benim adımı ve ona katkımı. Resimleri vardır bu tarihi ayaktan ele parmak naklinin; çok gurur duymam gereken bir başarıdır ama hüç bir platfotmda paylaşmadım ben bunu zira benim gönlümde sadece bir acı patlıcan kebabı anısı olarak kalmıştır. İşte torununa 1 kuruş almadan kimseye yapılmayan bir yöntemle başparmak nakli yapıp, üretken bir hayat sürmesini sağlayan genç doktora bastonla saldıran yaşlı teyzenin nesli hala değişmemiş. Maalesef Gaziantep’in değil tüm eğitimsiz ve şımartılmış insan topluluklarının doktorlara dair kadir bilmezliği ve saldırgan tavırları hala devam ediyor. O nankör baston hala kafamıza, yüzümüze inmek üzere kalkıyor. Bu durumun büyük sorumlusu ise maalesef bizim yöneticilerimiz. Sağlık personelini özel sağlık sektörüne köle yapmak üzere değersizleştirmek için özellikle yaratılmış iletişim hatları üzerinden asılsız dahi olsa alınan her şikayet üzere kamuda çalışan hekim ve sağlık personeline soruşturma açan yöneticilere bir tepsi patlıcan kebabı benden !!! Baston artık onların elinde çünkü.
Prof. Dr. Mehmet Mutaf
Dünya tıp literatüründe kendi adıyla yer alan çok sayıda cerrahi tekniğin mucidi, estetik ve plastik cerrahi alanında yaptığı önemli çalışmalar ve geliştirdiği cerrahi tekniklerle dünyaca tanınan Türk bilim adamı.
Prof. Dr. Mehmet Mutaf; 2015 yılında Bodrum’da kurduğu Estetik & Plastik Cerrahi alanındaki merkezinde medikal estetik ve güzellik uygulamaları ile birlikte anlaşmalı hastanelerde cerrahi işlemlerini gerçekleştirmektedir. Kendi merkezinde Türkiye’den ve dünyanın farklı ülkelerinden gelen hastalarına hizmet etmektedir.
Dr. Mutaf International Clinics bünyesinde yeni hizmete giren ESTHECARE- Science of Beauty, güler yüzlü, deneyimli uzman estetisyenleri ile kaliteli hizmet anlayışıyla, temiz ve şık ortamı ile hasta memnuniyetini en üst seviyede tutan yaklaşımı ile hizmet vermektedir.
1986 yılında Erciyes Üniversitesi Tıp Fakültesi‘nden derece ile mezun olarak tıp doktoru oldu. Aynı yıl yapılan tıpta uzmanlık sınavında (TUS) Türkiye 3.sü olarak plastik cerrahi uzmanlık programına girmeye hak kazandı. Türk Plastik Cerrahi Derneği’nce 1990-91 yıllarında arka arkaya “en iyi klinik çalışma” ve “en iyi deneysel çalışma” ödüllerini kazandı. 1992 yılında ihtisas programını tamamlayarak Plastik ve Rekonstrüktif Cerrahi Uzmanı olan Dr. Mehmet Mutaf, Japonya’da yapılan bir proje yarışmasında birinci olarak kazandığı bursla Nagasaki Üniversitesi‘nde çalışmaya başladı. Burada özellikle mikrocerrahi ağırlıklı çalışmalar yapan Dr. Mutaf, yurda döndükten sonra, 1998 yılında Harran Üniversitesi Plastik Cerrahi Anabilim Dalı’nı kurdu.
2000 yılında Ege Üniversitesinde yapılan sınavla doçentlik ünvanı alan Dr. Mutaf, Gaziantep Üniversitesi Plastik Cerrahi Anabilim Dalı başkanlığı görevine getirildi. 2006 da Profesör olan Dr.Mutaf, bu üniversite bünyesinde 15 yıl boyunca Plastik Cerrahi Anabilim Dalı Başkanlığı, Cerrahi Bilimler Bölüm Başkanlığı, Rektör Danışmanlığı ve Toplumsal Duyarlılık Projeleri Genel Koordinatörlüğü gibi görevlerde bulundu. 2010 yılında kurduğu TDP- Toplumsal Duyarlılık Projeleri Merkezi bünyesinde öğrencileriyle dezavantajlı toplum kesimlerinin sorunlarına yönelik yüzlerce proje gerçekleştirdi. Bu süreç zarfında değişik STK’lar tarafından birçok ödüle layık görülen Prof. Dr. Mehmet Mutaf’ın TDP uygulamaları ülkemizde ve yurtdışında birçok üniversiteye model olmuştur. Dünyanın önemli tıp dergilerinde yayınlanmış çok sayıda uluslararası makale ve yayının yanı sıra kendi adıyla anılan 20’den fazla cerrahi tekniğin mucidi olan Prof. Dr. Mehmet Mutaf “Plastik Rekonstrüktif ve Estetik Cerrahi” , “Ağız, Yüz ve Çene Cerrahisi “ ve “El Cerrahisi” olmak üzere 3 dalda ihtisas sahibidir.
Çalışmaları özellikle doğuştan eksik veya sonradan kaybedilmiş vücut kısımlarının yeniden yapımı ve estetik cerrahi üzerinde yoğunlaşmıştır. Doku defektlerinin kapatımı, yüz felçleri, deri kanserleri, dudak yarıkları, kulak ve yüz rekonstrüksiyonları, kaş kaldırma, dudak ve burun estetiği ve oküloplastik cerrahi alanlarında geliştirdiği teknikleri halen dünyanın dört bir yanındaki cerrahlarca yaygın olarak uygulanmakta olan Prof. Dr. Mehmet Mutaf, özellikle insanın kendi dokularıyla yeniden kulak ve yüz yapımı konusunda geliştirdiği ve nakilsiz mucizeler olarak tanımlanan yöntemleriyle dünya çapında bilinen bir plastik cerrahtır. Dünyanın bir çok ülkesinde uluslararası toplantılara konuşmacı ve eğitmen olarak davet edilen Prof. Dr. Mehmet Mutaf, Türk Estetik Plastik ve Rekonstrüktif Cerrahi Derneği yanı sıra International Society of Aesthetic Plastic Surgery, European Academy of Facial Plastic Surgery – Josef Society ve European Academy of Cosmetic Surgery gibi dünyaca saygın meslek kuruluşlarının aktif üyesidir. Sağlıklı bir toplum idealinin sadece ameliyat yaparak değil hastalıkların oluşumunun önlenmesi ile mümkün olabileceğine inan Dr. Mutaf, Gülücük – Doğumsal Anomalilerle Mücadele Derneği kurucusu ve başkanıdır.
