At izi, Cov-it izine karışınca..!

Sayın S.B.Fahrettin Koca, 09.12.2020 tarihli saat 20.00.sularındaki açıklamalarında, bir gazetecinin ölüm sayılarına dair, belediyelerin defin sayıları ve hastaların ölüm raporlarına dayanılarak Sağlık Bakanlığı verilerine göre covid-19 ölüm sayıları arasındaki çelişki sorusuna dair verdiği yanıta göre; bir çok ölüm raporunu da yanında getirerek ama hasta dosyalarını tabii ki getirmeyerek , basın mensuplarına hitaben nihai hasta ölüm raporlarında covid-19 yazmadığını ve sayıların hepsinin sözde doğru olduğunu kanıtlamak istercesine bir sunum yaptı. Sunumunda ,bakın şöyle şöyle olmuş ve septisemi yazılmış, bu şimdi covitmi !?, Miyokard inf. yazılmış, bu şimdi covitmi !?, Koah yazılmış, Böbrek yetmezliği yazılmış, bu şimdi covitmi!?, Gibi ve gibi gibi ! onlarca sözümona belge göstererek haklı olduklarını ve belediyelerin haksız olduklarını vurgulamaya çalıştı ve basın mensupları arasında bir hekim de olmadığı için ona şöyle sorular soramadı !!..:(((((

        *- Soru-1: Peki , bu hastaların pcr testleri (-) çıkmasına rağmen neden BT sonuçlarına göre covid-19 tanısıyla covid-19 servislerinde tedaviye aldınız ve neden covid için kullanılan antiviral ilaçlardan verdiniz ve vefat ettiğinde de tıpkı ölüm nedenini covid-19 yazamadığınız gibi turkuaz tablonuzda  da birkaç hafta öncesinde yaptığınız tornistan nedeniyle , önceden tanısına yazamadığınız ancak sonradan bağzı ! gerekçelerle !? covid hasta sayıları içinde vermeyi kararlaştırdığınız gibi , altı kaval üstü ise şişhane misali ,bir iki hafta öncekinin günlük hasta sayıları , son haftaların en az on kat şişmiş covid hastası sayılarına ve dolayısıyla at izinin cov-it ! izine karışırcasına , vefat etmiş hasta sayısı tanılarında da bir zamanların İtalya-İspanya-Fransa-İngiltere’sinin ve hatta ve hatta nüfusa oranla ABD ‘sinin bile covid-19 başlangıcı sayılan rakamlara  kal-ü beladan bu yana çok üstünde fark attığımızı ve asıl rekoru bizim kırdığımızı kompanse etmek adına  , garip garip açıklamaları devam ettirmenin hiç kimseye zarardan başka bir miras bıraktırmayacağının ayırdına varalım lütfen….

          *- Soru:2- Pcr (+) Covid -19 tanısıyla hastanelerde tedaviye aldığınız ancak viral enfeksiyonun doğası gereği ,birkaç haftalık süreden sonra pcr (-) gelmesine rağmen , covid-19 komplikasyonları gereği sepsis,Akciğer embolisi,İnme ,kalp krizi vb. gibi hastalıklara bağlı olarak vefat eden ancak baştan virüs tanı kiti ile pozitif viral hastalık olan covid-19 tanısı koyulmuş olmasına rağmen , covid-19 yerine sonradan o viral hastalıktan iyileşmiş olmasına binaen  yarattığı komplikasyona konu olan hastalıktan ölmüş olduğu için ,o  son komplikasyon konusu olan hastalığın/ hastalıkların ölüm sebebi olarak yazılmasının sonucunda da , yine bir şekilde daha bu viral bulaşıcı hastalığın adının anılmadığı da düşünüldüğünde , covid-19 tanılı vefat sayılarının adeta ışık hızıyla azaltılması sonucunda belediyelerin rakamlarının az bile kaldığı ve  daha önceleri de hekim kuruluşlarının da vurguladığı  ve bizim naçizane çıkarımlarımıza göre de , gerek pcr(+) covid-19 ön tanısıyla tedaviye alınan ve antiviral ilaçların verildiği semptomlu-semptomsuz ve pcr(-) olmasına rağmen BT gibi görüntüleme tetkikleriyle covid-19 tanısı koyulan semptomlu covid-19 hastalarının toplamı covid-19 total sayısını verecektir ve semptomlu-semptomsuz bu covid-19 öntanısı konularak covid-19 antiviral ilacı başlanmış her hastanın hastane ilk ICD kodlaması yapılarak hastane giriş  kaydı da yapılmış olması gerektiği için ,iyileşerek taburcu olunması sırasında düzenlenen epikrizde ön tanıda yazdığı üzere veya vefat ederek ve hastane  ölüm raporu düzenlenerek çıkışı sırasında yine ön tanıda yazdığı üzere ,en azından hepsinin de covid-19 olmalarına binaen en basitinden antiviral Favipiravir ilacının başlandığı da kayıtlarda görüleceği üzere , bu kayıtlar tarafsız kurullarca incelendiğinde , şu ana kadar verilen covid-19 günlük vaka ve vefat sayılarının ortaya çıkacağı, en basitinden bu gün sayın Bakanın da açıkladığı üzere 10’dan fazla enfekte olmuş covid-19 hastası sağlık personelinin olduğunu söylediği ve bu güne kadar sağlık personeli hasta sayısı 120 bin  , vefat sayısı ise 214 , toplam sağlık personeli sayısı 1 milyon yüz bin olduğu bilindiğine göre , sağlıkçı nüfusunun 10 unun hasta olduğu ,vefat oranının ise hastalanan personele oranlandığında on binde 18 ,toplam sağlık personeli sayısına oranlandığında ise yüz binde 19 olduğu ve Türkiye nüfus oranlaması yapıldığında da 09.12.2020 tarihi itibariyle  80 milyonda 893630 hasta ve 15314 hasta sayısına göre 1.11 hasta oranı , 1.71 vefat oranı bulunarak hiçbir şekilde birbirine yakın olmasının dahi mümkün olmadığı görüldüğüne göre , bizim teorimize göre de gerçekten at izinin cov-it ! izine karıştığının doğrulandığı ortaya çıkmaktadır ve doktorlarında pcr (-) olduklarında ama BT ile covid-19 tanısı doğrulanarak covid tedavisine alındıkları ama covid hasta istatistiklerinde gösterilmedikleri ve bu sağlıkçılarımızın vefat ettiklerinde de pcr (+)olarak tedaviye alınarak yatışları yapılsa bile vefat ettiklerinde veya bir önceki pcr tetkiklerinin tedavilerinin son aşamasında  pcr (-) gelmesi halinde ölüm raporlarına covid-19 yerine covid komplikasyonlarından olan birisinin ve Bakan beyin söylediği gibi defin için prosedürlere uygun olması amacıyla da bulaşıcı hastalık genel tanımlamasının yazılmasının uygun görülerek haftalarca covid-19 servislerinde covid antiviralleri verilmesine rağmen , öldüklerinde covidin esamesinin bile okunmadığı ve aynı tanımlamalara göre aslında meslek hastalığı gereği görev şehidi sayılması gerekir iken herkes gibi hekimlerin de tabi tutulduğu ve bunların ayrımının da ancak ve ancak herkes ve her kesim için , hastanelerde ve hastane öncelerindeki evlerinde ve ayaktan verilen tedavilerinden ve ön tanılarından ortaya çıkarılabileceğini , gerekir ise Ocak-2020/2021 arası tüm vefat etmiş hastaların dosyaları incelenerek ,  bu kesin sonuçların ortaya çıkartılarak , gerçek covid-19 ile ilgili her tür oranlarının ispatı mümkün olabilecektir…!!...:(((

Dr. İlhan Korkmaz