Yaşanan olağanüstü durumlarda ve tatillerde uyumak için ilk tercih olarak görülen araçlar bazı durumlarda risk oluşturabiliyor. Araçta uyumadan önce uygulanacak basit tüyolar bulunuyor.
Depremin etkilerinin ardından evleri hasar gören birçok kişi araçlarını kullanıyor. Soğuk kış günlerinde evlerine giremeyen araç sahipleri arabalarında uyumayı tercih ediyor. Ancak arabada uyurken dikkat edilmesi gereken noktalar bulunuyor. Uzmanlar araç içinde uyurken alınması gereken tedbirleri paylaştı.
Prof. Dr. Murat Taner Gülşen, "Araç içinde uyuyanların dikkatine: Araba çalışır ve hareketsiz bir vaziyette bekletildiğinde, açık havada bile araç içine karbonmonoksit gazı sızar. Bu gaz kokusuz olup uyku verici bir özelliğe sahiptir. Araç içindeki kişiler farkına varmadan derin bir uykuya dalar ve bir daha uyanamaz. Bu sebeple araç içinde araba çalışırken uyunacaksa cep telefonlarınızı 20 dakikada bir çalacak şekilde ayarlayıp alarm kurun."
"Tüm camları açarak aracınızı havalandırın. Hatta mümkünse araçtan inerek ayakta bir süre durarak tam olarak kendinizde olduğunuzdan emin olduktan sonra tekrar aracınıza binin." dedi.
Uyurken aracınızın camını açmanıza gerek yok. Sürekli hava sirkülasyonu olması gerekmez, zaten arabanın içinde genellikle birini uzun süre beslemek için yeterli hava vardır. Buna rağmen, dolaşıma yardımcı olması için bir camı açmayı seçebilirsiniz ve araçta yalnız değilseniz, birkaç saatten fazla uyumayı düşünüyorsanız, bu dikkate alınmalıdır. Yine de kişisel güvenlik nedenleriyle, pencereyi yalnızca gerektiği kadar açmak en iyisidir. Boşluğun, başka bir kişinin arabanızın iç bölmesine erişmesine yetecek kadar büyük olmasını istemezsiniz.
Aracınızı güvenli yerlere park etmeniz gerekmektedir. Güvenli alanlardan bazıları market otoparkları ve 24 saat açık spor salonları olabilir. Oteller, hastaneler, dinlenme tesisleri ve kamp alanları gibi yerler güvenliğinizi sağlayabilir.
Depremzedelerin Dikkatine
Deprem sebebiyle evini terk eden vatandaşlarımızın beslenme düzeni bozulduğundan dışkılama periyotları normal rutininden çıkmış, bu sebeple de kabızlık sorunu baş göstermiştir. Bunun için laksatif ilaçlar alınarak dışkılama düzeni normal periyoduna döndürülmelidir. Aksi halde anal fissür dediğimiz anüste çatlaklar oluşacak ve sonu ameliyat olmaya gidecek kadar uzun tedavi süreçleri gündeme gelecektir. Günlük olarak alınması gereken su miktarının az alınması da kabızlığa yol açar. Laksatifler reçetesiz olarak eczanelerden alınabilmektedir.
Prof Dr Murat Taner Gülşen
Gaziantep Üniversitesi Tıp Fakültesi
İç hastalıkları Gastroenteroloji
