Almanya ve Türkiye de sağlık çalışanlarının ölüm oranlarını karşılaştırmak istedim. Niye Almanya diye sorarsanız çünkü nüfuslarımız hemen hemen aynı. Hastanelerimizin alt yapıları da yani bina ve teçhizatlarımızda aynı. Onlarda da aile hekimliği sistemi var onlarda da hastanelerin çoğu kamuda ama özel hastanelerde var. O yüzden karşılaştırma doğru olur diye düşünüyorum.
Öncelikle ölen sağlık çalışanlarından yola çıkarsak, son 9 ayda bizdeki sağlık çalışanı ölümü 283, bunun 101 tanesi doktor. Almanya’da ise ölen sağlık çalışanı sayısı 35 ve bunun 3 tanesi doktor. Dokuz ayda fark bu kadar acı işte. Benim 9 ay önce yazdığım yazıda, takipçilerim bilir, en çok sağlık çalışanı ölümü Türkiye’de olacak demiştim ama kimse inanmamıştı maalesef. Bir çok yazdığım nasıl gerçekleştiyse bu öngörümde gerçekleşti ki hiç istemediğim, çok uyardığım ama dikkate alınmayan uyarımdı. Şimdi bunun nedenlerini bir kez daha yazma gereği duyuyorum, belki faydası olur da daha az sağlık çalışanını kaybederiz.
Almanya’da bizdekinden dört kat fazla sağlık çalışanı, iki kat fazla doktor çalışan var ve pandemi döneminde daha da fazla sağlık çalışanı aldılar. Hatta çevre ülkelerden, bizden bile sağlık çalışanlarını hiç sorun çıkarmadan, sadece az biraz Almanca bilgisi ile istediler. Bu sayede sağlık çalışanlarının 40 saat olan çalışma saatlerini 32 saate indirdiler. Hem virüs yükleri azaldı hem de daha çok dinlenme imkanı buldukları için bağışıklık sistemleri daha güçlü oldu. Bu da sağlık çalışanın daha çok korunmasına sebep oldu .
Bizde ise zaten yetersiz olan sağlık çalışanının yerine kimse alınmadı. 50 saat olan çalışma sürelerini 72 saate çıkarmak zorunda kaldık. Bu yüzden hem virüs yükleri arttı hem de yeterince dinlenemedikleri için bağışıklık sistemleri çöktü. Bu yüzdende sağlık çalışanlarını kurban ettik ve giderek artan oranlarda ve sayılarda etmeye devam ediyoruz.
Almanya sağlık çalışanlarını kat kat kıyafet kat kat maske ve ikişer tane üst üste takılan gözlüklerle çalıştırırken ve bunları iki ile dört saatte bir yenilerken biz günde 16 saat çalıştırdığımız sağlık çalışanına iki maskeyi çok gördük. Elbiseyi ayda bir, gözlüğü iki ayda bir, oda tek kat verebildik .
Almanya da sağlık çalışanlarına pandemi döneminde iki kat maaş bağlanırken Türkiye’de bir kaç ek ücret verildi ama sonra bu paralar da kesildi. Almanya’da 3 öğün günde 5500 kalori yemek verilirken biz sağlık çalışanımızın buruşuk marul ve zar gibi kesilmiş iki kaşar dilimi ile çalışmasını bekledik bu da sağlık çalışanının bağışıklı sistemin düşürdü ve kolay hastalanır hale geldi .
Daha bir çok sebepten pandemi döneminde dünyada en fazla sağlık çalışanı ve doktor kaybeden ülke olduk ve olmaya da devam ediyoruz. Aslında bunlar çözülemeyecek sorun değil ama çözmek için zihniyetin değişmesi, insana ve sağlık çalışanına önem verilmesi gerekiyor. Çok acil iki yüz bin sağlık çalışanı ve oturbin doktor işe alınmalı, bunun için diyanete ayrılan bütçenin onda biri veya vergi borcu silinen beş mütahitin vergi borcunun onda biri yeterli yeter ki zihniyet değişsin, öncelikler değişsin. Bu konuda yetişmiş bu kadar insan varken bu sorunu çözememenin başkaca izahı yok. Ama biz ne yapıyoruz; emeklilik hakkını izin hakkını hatta istifa hakkını gasp edip sağlık çalışanlarımızı zorla ölüme sürüklüyoruz. İnsanlık mı bu?
Ozanca sağlık mobbing politika kitabımdan ...
Ozan Uzkut'tan alındır ..