Diyarbakır’da 19 Mayıs 2019 günü iki çocuk annesi avukat eşi Müzeyyen Issı’yı (42) öldürdüğü için ağırlaştırılmış müebbet hapisle cezalandırılan doktor Mesut Issı’yla (48) ilgili mahkumiyet kararını Yargıtay 1. Ceza Dairesi inceledi.
Yargıtay, çiftin müşterek çocuklarının 19 Mayıs gösterileri nedeniyle ayrı ayrı okullara gittiklerini, gösteri sonrası Müzeyyen’in, babalarını görmeleri için iki çocuğunu da eşine verip ayrıldığını, bu sırada sanık Mesut’un eşinin arkasından koşup 11 el ateş ettiğini, kadının olay yerinde öldüğü, ticari taksiye binen sanığın iki çocuğunu yanına alarak babasına bıraktıktan sonra teslim olduğunu belirtti.
Yargıtay, sanığın savunmasında tehdit edildiği için yanında silah bulundurduğunu belirtmiş olsa da, buna dair somut bir veri bulunmadığı ve tehdit edildiğine dair polis ve savcılığa herhangi bir şikâyeti olmadığından bu savunmasına itibar edilemeyeceğinin altını çizdi.
“CANAVARCA HİS, VAHŞİLİK VE ACI ÇEKTİRME YOK”
Sanığın ani kararla bir anlık öfke ile peşinden koşarak eşini vurduğunu ifade eden Yargıtay, bu esnada Müzeyyen’in eşine karşı tahrik edici söz veya tavrı bulunmadığının kamera kayıtlarıyla da sabit olduğunu bildirdi.
Sanığın avukat eşini öldürmesinin toplumda infial yarattığına vurgu yapan Yargıtay, toplum psikolojisi ve sosyolojisi açısından Müzeyyen’in kadın cinsiyetinde olması ve mesleğinin avukat olmasının salt olarak canavarca hisle öldürmenin kanuni unsurlarını tartışmasız taşıyacağı anlamına gelmediğine dikkat çekti.
Sanığın eşini 11 kurşunla öldürdüğü için hakkında iyi hal indirimini düzenleyen 62. maddenin uygulanamayacağını kaydeden Yargıtay, canavarca hisle öldürme için aranan vahşilik ve acı çektirme kriterinin ise oluşmadığını belirtildi.
“SAVUNMASI DAHA AZ CEZA ALMAK İÇİN İTİBAR EDİLEMEZ”
Sanığın kasten eşini öldürme suçunun sabit olduğunu vurgulayan Yargıtay, Sanığın eşiyle okul bahçesinde konuşmak istediğini, kendisinin “Boşanmaktan vazgeçtin mi? Barışacak mıyız?” dediğini, eşinin “Ne barışması 2,5 yıldır başka kocam var. Şerefsiz. Sende nasıl bir mide var” demesi üzerine aldatılma duygusuyla cinayeti işlediği yönündeki savunmasının haksız tahrik indiriminden yararlanıp daha az ceza almaya yönelik olduğundan bu savunmasına itibar edilmediğine dikkat çekti.
OKUL KAMERA KAYITLARINDA HİÇ KONUŞMAMIŞLAR BİLE
Okul bahçesini tüm açılardan gören kamera görüntülerinin incelenmesinde, sanık Mesut ile eşi Müzeyyen’in hiç konuşmadıkları, birbirlerine karşı uzak ve mesafeli durdukları, taraflar arasında herhangi bir tartışma ve kavga yaşanmadığı gibi etkinliğin bitmesiyle Müzeyyen’in çocukları sanığa verip ayrıldığı da dikkate alındığında, sanık savunmalarının suçtan kurtulmaya yönelik olduğu ifade edildi.
Avukat Müzeyyen’in doktor eşine karşı Aile Mahkemesinden birden fazla koruma kararı aldırdığını belirten Yargıtay, buna rağmen sanığın aldatılma duygusuyla eşini öldürdüğü iddiasını doğrulayabilecek somut hiçbir delil dosyaya sunamadığına dikkat çekildi.
Yargıtay, sanığın, gündüz vakti trafik ve insan akışının yoğun olduğu bir mekânda hiçbir çekincesi olmadan çocuklarının da görüş mesafesindeki bir alanda eşinin hayati bölgelerini hedef alarak öldürmesi ve kişiliği de dikkate alındığında hakkında iyi hal ve haksız tahrik indirimi uygulanamayacağını vurguladı.
Sanığın olay öncesi eşine gönderdiği tehdit mesajları ve kadının aldırdığı koruma kararları da bir bütün olarak incelendiğinde kararda isabetsizlik görülmediğinden hükmün oy birliğiyle onanmasına karar verildi.(Sözcü)