Prof. Dr. Asuman Biçer; Kalp ve akciğer bağlantı damarlarındaki artan basınç ve çeşitli nedenlerle akciğerdeki küçük arterlerdeki tıkanıklıktan kaynaklanan değişikliklerin tedavi edilmezse ölümle sonuçlanabilir.
Şanlıurfa Harran Üniversitesi Hastanesi Kardiyoloji Kliniği ve Türk Kardiyoloji Derneği Pulmoner Vasküler ve Erişkin Doğumsal Kalp Hastalıkları Çalışma Grubu birlikteliğinde akciğer tansiyonu olarak bilinen Pulmoner Arteryel Hipertansiyon (PAH) konusunda farkındalık oluşturmak amacıyla etkinlik düzenlendi.
Şanlıurfa Harran Üniversitesi Hastanesi Kardiyoloji Anabilim Dalı Öğretim Üyesi Prof. Dr. Asuman Biçer hastane konferans salonunda düzenlenen toplantının açılışında yaptığı konuşmada; PAH’ın erken tedaviye başlandığında yüz güldürücü sonuçlar verdiğini hatırlatarak takip ettikleri olgularla ilgili bir sunum yaptı. Türk Kardiyoloji Derneği Pulmoner Vasküler ve Erişkin Doğumsal Kalp Hastalıkları Çalışma Grubu Yönetim Kurulu Üyesi Prof. Dr. Ergün Barış Kaya yaptığı konuşmasında, pulmoner hipertansiyon tanısında altın standart yöntem olan sağ kalp kateterizasyonu hakkında bilgi verdi.
Kalp ve akciğer bağlantı damarlarındaki artan basınç ve çeşitli nedenlerle akciğerdeki küçük arterlerdeki tıkanıklıktan kaynaklanan değişikliklerin tedavi edilmezse ölüm veya kalp yetmezliğiyle sonuçlanabileceğini belirten Prof. Dr. Asuman Biçer; şu uyarıları gündeme getirdi:
“Pulmoner hipertansiyon kronik bir hastalık olup, günlük yaşamı sınırlamakta, hastalar yaşam kalitesini azaltan birçok semptomla karşı karşıya kalmaktadır. Hastalar genellikle başlangıçta nefes darlığı, halsizlik, yorgunluk, çabuk yorulma gibi semptomlar deneyimlerken geç dönemlerde ödem veya bayılma görülebilmektedir. Hastalar nefes darlığına çözüm aramak için doktor doktor gezmekte ve istenilen tedaviyi alamamaktadırlar. Tedaviye ne kadar erken başlanırsa sonuç o kadar yüz güldürücü olabilmektedir. Bu nedenle belirtilen şikayetleri olan hastaların mutlaka Kardiyolojik değerlendirilerek tedavilerininim başlanılması gerekir.”
Prof. Dr. Asuman Biçer ayrıca kliniklerinin, nadir görülen hastalıklardan olan akciğerlerdeki damarları ve kalbin sağ tarafındaki odacıkları etkileyen akciğer yüksek tansiyon hastalarının tanı, tedavi ve takiplerinin yapıldığı Şanlıurfa ilinde tek referans merkez olma özelliği gösterdiğini ve tüm hastalarımızın gönül rahatlığıyla Harran Üniversitesi Hastanesini tercih edebileceklerini ifade etti. “Hastalarımızın il dışına gitme ihtiyacı duymadan, Harran Üniversitesi Hastanesi Kardiyoloji Kliniğinde tanı, tedavi ve takiplerinin yapılması Şanlıurfa İlimiz adına büyük bir kazanımdır. Hastaların sağ kalp kateterlerinin yapılması konusunda emekleri olan başta Girişimsel Kardiyoloji Ekip sorumlusu Doç. Dr. Zülkif Tanrıverdi olmak üzere, Dr. Öğr. Üyesi Halil Fedai, Dr. Öğr. Üyesi Kenan Toprak hocalarımıza teşekkür ediyoruz" diye konuştu.
Prof. Dr. Biçer; hastanemizin bugünlere gelmesinde katkıları olan Rektörümüz Prof. Dr. Mehmet Tahir Güllüoğlu, Dekanımız Prof. Dr. Feridun Akkafa, Başhekimimiz Doç. Dr. İdris Kırhan ve Kardiyoloji Anabilim Dalı Başkanı Prof. Dr. Recep Demirbağ’a teşekkür etti.