Ethem Abiyi ilk 1991 yılı Ocak ayında gördüm. İlk başhekimimdi. Tanımam ise yıllar aldı. İnsanları tanımak yaşanan olaylar karşısında aldığı tavır ve takındığı tutum ile olur.
Gaziantep Çocuk Hastanesinin iki dönem başhekimliğini yaptı. Otuz yıl ve iki aydır tanıyordum. Birçok hallerini gördük. Kızınca söver sayar, ardından ne içersin der, koyu bir muhabbete girerdi. Sevdik, kızdık, tavır koyduk… Ama her defasında o haklı çıktı. Öyle başhekim olduğu için değil. Adam gibi adam, başhekim gibi başhekim, doktor gibi doktor olduğundan. Tabii Tabakhaneli olması da artısıydı. Dışa karşı her olayda dağ gibi arkamızda durdu. Siyasiler, bürokrasi, gazeteciler ne der, demedi.
Allah’ın her günü sabah giriş ve akşam çıkış saatlerinde Ethem Abinin çayını içmek farz gibiydi. Makamına hiçbir zaman izinle randevuyla girmedik. Baba ocağına girer gibi girer çıkardık. Yanına uğramayanı takip ederdi. Bu takip asla mesai takibi değildi. Başında bir iş mi var, bir sıkıntısı mı var, bunu mutlaka bilmesi gerekirdi. Doktorlarından halet-i ruhiyesini bilmediği bir tek kişi yoktu. En acele işi olan doktor dahi Ethem Abiye bir görüneyim diye hiç değilse kapıdan başını uzatırdı. Eee… Ethem Baba kolay olunmuyor.
Biz razıyız, Allah da razı olsun. Mekânı cennet olsun.
http://saglikdunyasidergisi.com/haber-dr-ethem-batur-u-kaybettik-8252.html