Aydın’ın Didim ilçesinde Devlet Hastanesi’nde görevli Acil Servis Hekimi Dr. Doğancan Kılıç (26), polis tarafından rapor için acile getirilen Tahir D.’nin saldırısına uğradı. Saldırı anı ise güvenlik kameralarına yansıdı. Saldırıya uğrayan doktor, “Yanına gidip, hasta muayene yerine geçmesi için ‘buyrun’ dedim. Bu sırada hiçbir neden yokken bana kafa attı” dedi.
Olay, gece yarısı Didim Devlet Hastanesi’nde meydana geldi. Edinilen bilgiye göre, Didim’de alkollü olarak araç kullanırken yakalanan ve ekiplere mukavemette bulunan Tahir D., elleri kelepçelenerek emniyet güçlerince rapor için Didim Devlet Hastanesi’ne getirildi.
Burada doktorun muayenesi bekleyen şüpheli, sürekli polisin elinden kurtulma çabası içindeyken iddiaya göre, bir yandan da çevreye rahatsızlık vermeye başladı. Bir süre sonra doktor Doğancan Kılıç, muayene için getirilen Tahir D.’nin yanına gidip kabine geçmesini istedi. Bu sırada 2 eli kelepçeli olan şüpheli doktora biraz daha yaklaşarak kafa attı. Aldığı darbeyle doktorun sağ kaşı yarılırken, polisler saldırgan Tahir D.’yi yere yatırarak durdurdu.
Saldırı anı güvenlik kameralarına yansırken, ani kafa darbesi ile yaralanan Kılıç’ın kaşı açıldı. Saldırıya uğrayan doktorun kaşına 5 dikiş atılırken, savcılığa sevk edilen saldırgan Tahir D. olaydan 11 saat sonra serbest kaldı.
Yaşanan olayın ardından açıklama yapan Aydın İl Sağlık Müdürü Dr. Osman Açıkgöz, “Adli ve idari olarak gerekli soruşturmalar başlamıştır. Sürecin takibi bizzat müdürlüğümüzce yapılacaktır. Hekimimize ve ailesine geçmiş olsun dileklerimizi iletiyor, yapılan menfur saldırıyı kınıyoruz” dedi.
5 DİKİŞ ATILDI
Olayın ardından Dr. Doğancan Kılıç’ın yarılan kaşına meslektaşları tarafından 5 dikiş atıldı. Neye uğradığının şaşkınlığını yaşadığını belirten Dr. Doğancan Kılıç, “Şüphelinin, polisler tarafından alkollü olduğu için muayeneye getirildiğini biliyoruz. Yanına gidip, hasta muayene yerine geçmesi için ‘buyrun’ dedim. Bu sırada hiçbir neden yokken bana kafa attı. Sonrasında zaten kendisini muayene edemedim. Neden böyle bir şey yatığına anlam veremedim” dedi.
SOSYAL MEDYADA DA TEPKİLERE NEDEN OLDU
Dr. Tahir D.’ye saldırıya tepkiler sosyal medyada da sürüyor. Prof. Dr. Şehsuvar Ertürk de sosyal medya hesabından yaptığı paylaşımında, “Bu fotoğraf dün gece Didim Devlet Hastanesi’nde görevi başında saldırıya uğrayan bir hekime cerrahi müdahale yapıldıktan hemen sonra çekilmiş. Bu hekim, öğrencim, meslektaşım, evladım ve bizim şikayet edebilecek kimsemiz yok. Ona bize bunu yaşatanlara, göz yumanlara lanet olsun” paylaşımında bulundu.
YAKALANARAK GÖZALTINA ALINDI
Aydın’ın Didim ilçesindeki Devlet Hastanesi’nde görevli Acil Servis Hekimi Dr. Doğancan Kılıç’ın saldırıya uğramasıyla ilgili Sağlık Bakanı Fahrettin Koca yeni bir açıklama yaptı.
Önce saldırganın serbest kalmasına isyan eden Bakan Koca gece saatlerinde yeni bir açıklama yaparak doktora şiddet uygulayan kişinin yeniden gözaltına alındığını belirtti.
Sağlık Bakanı Fahrettin Koca sosyal medyadan şu açıklamayı yaptı: “YAKALANARAK GÖZALTINA ALINDI! Didim Devlet Hastanesinde görevli hekime şiddet uygulayan kişi, kamera kayıtları ve yeni deliller üzerine dün yakalanarak gözaltına alındı. Bu önemli gelişmeyi basın açıklamasıyla kamuoyuna duyuran Söke Cumhuriyet Başsavcılığı’na teşekkür ediyoruz.”
TRAFİK MAGANDALARI BU KEZ YANLIŞ KİŞİYE ÇATTI! SOLUĞU CEZAEVİNDE ALDILAR
İstanbul’da trafik kazasında diğer araç sürücüsü tarafından saldırıya uğrayan savcı, saldırganın kendisine “Ne olursan ol öldürürüz” seni dediğini söyledi. Savcının burnunu yumrukla kırarak tehditler savuran şahıs yanındaki arkadaşıyla birlikte tutuklandı.
İstanbul Maltepe’de seyir halindeki iki araç çarpıştı. Kazanın ardından aracından inen Suat A. isimli şahıs, diğer araç sürücüsüne saldırdı. Saldırgan, yumrukla burnunu kırdığı kişinin savcı olduğunu öğrenince şaşkına döndü.
Sabah’ta yer alan habere göre, olayın ardından hastaneye kaldırılan savcı, kendini darp eden şahıstan şikayetçi olurken ifadesinde, saldırganın kendisine, ‘Ne olursan ol öldürürüz seni’ dediğini söyledi. Olay yerinden kaçan şahıs, yanındaki arkadaşıyla birlikte çıkarıldığı İstanbul Anadolu Sulh Ceza Hakimliği’nce tutuklanarak cezaevinin yolunu tuttu.
“NE OLURSAN OL ÖLDÜRÜRÜZ SENİ”
Aracından inerek savcının arabasına doğru hızlı adımlarla ilerleyen Suat A., hakaretler ederek arabanın camından içeriye doğru eğilip savcıya yumruk atmaya başladı. Kendisini korumak için güçlükle konuşabilen savcı, mesleğini söyledi. Şikayetçi olan savcı ifadesinde, saldırgan Suat A.’nın kendisine ‘Ne olursan ol öldürürüz seni’ dediğini ve kaza sonrası olay yerinden kaçtığını söyledi.
HASTANELİK OLDU
Olayın ardından burnu kırılan savcı, hastaneye giderken, diğer araçta bulunan Suat A. ve Çetin A., gözaltına alındı. Emniyet işlemlerinin ardından İstanbul Anadolu Adliyesi’ne getirilen şüpheliler, savcılıktan tutuklama talebiyle İstanbul Anadolu Sulh Ceza Hakimliği’ne sevk edildi.
‘SİLAHINI GÖRÜNCE ENGEL OLDUM’
Hakimlikteki sorgusunda şüpheli Çetin A., olay anında aracı şüpheli Suat A.’nın kullandığını söyleyerek ‘Suat ve savcının kullandığı araç kaza yaptı. O sırada Suat bir hışımla aşağı inerek diğer aracın yanına gitti. Araçtaki şahısa vurmaya başladı. Ben de araya girip Suat’ı uzaklaştırmaya çalışırken araçtaki kişi savcı olduğunu söyledi. Suat korkup kaçtı ama ben savcı beye yardımcı oldum. Başka bir hareketim olmadı’ dedi.
KIZGINLIKLA YAPTIĞINI İDDİA ETTİ
Diğer şüpheli Suat A.ise Hakimlikteki sorgusunda kızgınlık nedeniyle savcıya vurduğunu, sonrasında savcının burnundan kan geldiğini, o sırada savcı olduğunu öğrenince geri çekildiğini, Çetin’in gelip savcıyla kendisini ayırmaya çalıştığını, kendisinin korkup kaçtığını ve savcıya yönelik ‘Ne olursan ol öldürürüz seni’ demediğini ifade etti.
2 ŞÜPHELİ DE TUTUKLANDI
Hakimlikteki sorgularının ardından şüpheliler Suat A. ve Çetin A., şüphelilerin üzerlerine atılı suçu işlediklerine dair kuvvetli şüphe olması, müştekinin Adli Tıp Kurumu’ndan alınan raporunda basit tıbbi müdahaleyle giderilemeyecek şekilde yaralanması ve vücudunda birinci derece kemik kırığı olduğunun belirtilmesi, şüphelilerin beyanlarının çelişkili ve inandırıcılıktan uzak olması ve delillerin karartılma ihtimalinin olması gerekçeleriyle tutuklanarak cezaevine gönderildi.
