Fizyoterapistler günü, 1985 yılından bu yana Türkiye’de kutlanmaya devam edilmektedir. 1985 yılında alınan kararla 8 Nisan tarihinde kutlanmaya başlanan fizyoterapistler günü, 1995 yılında Türkiye Fizyoterapistler Derneği adına Prof. Dr.
Fizyoterapistler günü, 1985 yılından bu yana Türkiye’de kutlanmaya devam edilmektedir. 1985 yılında alınan kararla 8 Nisan tarihinde kutlanmaya başlanan fizyoterapistler günü, 1995 yılında Türkiye Fizyoterapistler Derneği adına Prof. Dr. Hülya Kayıhan tarafından WCPT Genel Kurulu’nda yapılan öneri doğrultusunda 8 Eylül tarihinde ‘Uluslararası Fizyoterapi Günü’ olarak kutlanmaya başlandı.
İşte, Türkiye’de fizyoterapinin Türkiye’deki gelişimi hakkında bazı bilgiler
Dünyada fizyoterapi ve rehabilitasyon (FTR) mesleğinin tarihçesi, M.Ö. 460 yıllarında önce Hipokrat’ın, sonra da Galen’in uyguladığı manuel terapi ve hidroterapi tekniklerine dayanmaktadır. Yüzyıllar içinde gelişim gösteren bir bilim ve sanat dalı olan FTR, özellikle 1900’lü yıllardan itibaren yaygınlaşmış ve İkinci Dünya Savaşı sonrasında sistematik uygulamalar ve bilimsel yayınlar artmıştır. Fizyoterapistler bugün ortopedik rehabilitasyon, nörolojik rehabilitasyon, kardiyopulmoner rehabilitasyon, kadın sağlığı, ortez ve protez gibi pek çok farklı alanlarda çalışmaktadırlar.
Türkiye’de fizyoterapistlik mesleğinin tarihçesi ise, Hacettepe Üniversitesi’nde Prof. Dr. İhsan Doğramacı tarafından Hacettepe Üniversitesi FTR Yüksekokulu’nun 1961 yılında kurulması ile başlamıştır. Hacettepe Üniversitesi FTR Yüksekokulu 25 yıl boyunca Türkiye’de fizyoterapist yetiştiren tek okul olmuş; daha sonra sırasıyla İstanbul (1986), Dokuz Eylül (1993), Pamukkale (1995), Abant İzzet Baysal (1996), Dumlupınar (1997) ve Başkent (1998) Üniversiteleri’nin FTR bölümleri açılmış ve fizyoterapist yetiştirmeye devam edilmiştir. Sonraki yıllarda artan fizyoterapist ihtiyacını karşılamak üzere fizyoterapi eğitimi veren üniversite sayısı ve kontenjanlar hızla artış göstermiştir.