6 yaşında evlendirilmesinin ardından yıllarca tecavüz ve şiddete uğradığını belirterek hukuk mücadelesi başlatan H.K.G. davasında önemli bir gelişme yaşandı.
6 yaşındayken evlendirilip ardından tecavüze uğradığı belirten H.K.G. için açılan davada gözaltına alınan Yusuf Gümüşel ve eski eşi Kadir İstekli tutuklandı.
Anadolu 2. Ağır Ceza Mahkemesi, İstanbul Anadolu Cumhuriyet Başsavcılığının, müşteki Aile Sosyal Hizmetler Bakanlığı ve müşteki H.K.G'nin avukatlarının sanıklarla ilgili tutuklama taleplerini değerlendirdi.
Mahkeme heyeti, sanıklar Kadir İstekli ile Yusuf Ziya Gümüşel'in "üzerlerine atılı suçun vasıf ve mahiyeti, atılı suçun CMK'nın 100/3. maddesinde gösterilen katalog suçlardan olması, CD çözümünü içerir bilirkişi raporu, bu suç için yasada öngörülen alt ve üst sınırları ile bu nedenle oluşan kaçma şüphesi, mevcut delil durumu" nedeniyle ayrı ayrı tutuklanmalarına yönelik haklarında yakalama emri çıkartılmasına oy birliğiyle hükmetti.
Heyet, ayrıca müştekinin (H.K.G.'nin) ruh sağlığının bozulup bozulmadığının tespiti için rapor aldırılmasına karar verdi.
Karar sonrası polis, şüphelileri yakalamak için Sancaktepe'de bulunan Hiranur Vakfı'na geldi. Ancak şüpheliler, adreste bulunamayınca polisler buradan ayrıldı. Ekiplerin çalışması sonucu Kadir İstekli Pendik'te yakalandı. Gözaltına alınan İstekli, Gayrettepe Asayiş Şube Müdürlüğü'ne getirildi. Zanlılar emniyettki işlemlerinin ardından adliyeye sevk edildi.
Savcılık ifadelerinin ardından mahkemeye sevk edilen zanlılar tutuklanarak cezaevine gönderildi.
SANIKLAR İÇİN İSTENEN CEZALAR BELLİ OLDU
Anadolu Cumhuriyet Başsavcılığı tarafından hazırlanan iddianamede Kadir İstekli hakkında 67 yıl 10 ay 15 gün hapis cezası istenirken, baba Yusuf Ziya Gümüşel ve anne Fatıma Gümüşel hakkında 22 yıl 6 ay hapis cezası isteniyır. H.K.G, 6 yaşından beri şüpheli Kadir İstekli tarafından cinsel istismara uğradığını belirterek şikayette bulunmuştu.
6 YAŞINDAKİ GELİN SKANDALI NEDİR?
Haberler, iddianame ve dava dosyasındaki iddialara göre, Hiranur Vakfı’nın kurucusu bir babanın kızı H.K.G.'yi 6 yaşında iken imam nikahı ile evlendirmesi sonucu, kız uzun yıllar süren bu skandal sonrasında, çocukluğu boyunca her gün cinsel istismara uğradığını anlatarak şikayetçi oldu. Birgün gazetesinin duyurduğu ve mahkemeye ulaşan dosyaya göre, 6 yaşındayken 29 yaşındaki bir müritle imam nikahı kıyılan H.K.G. ifadesinde cinsel istismarın kendisine bir oyun gibi gösterildiğini anlattı. İddianameye göre baba, İstanbul Çengelköy’deki bir medresede henüz 6 yaşındayken H.K.G’yi tarikat mensuplarından 29 yaşındaki bir adamla evlendirdi.
6 YAŞINDAKİ GELİN OLAYI NASIL GELİŞTİ?
İddianameye göre, evlilik kararının ardından, H.K.G’ye gelinliğe benzeyen beyaz bir kıyafet giydirdiler, genç bir adamı gösterip gösterip “O artık senin kocan” dediler. Adam, küçük kızı bir fotoğraf stüdyosuna götürdü. Birlikte fotoğraf makinesine bakarken küçük kız evcilik oynadıklarını sanıyordu. Yıllar sonra ifadesinde H.K.G. imam nikahı kıyıldıktan bir gün sonra yaşadıklarını şöyle anlattı:
"K. evlendiğimizi söyledi. Annem, babam nasıl evliyse bizim de evli olduğumuzu anlattı. ‘Sen benim karımsın, ben senin kocanım’ dedi. ‘Evliler böyle oyunlar oynar ama bu oyun kimseye söylenmez. Bak annenle baban kimseye söylemiyor’ dedi. Annem ile babam K.’ya ‘Damadım’ diyordu.”
Bir yıl sonra H.K.G, yani 7 yaşlarına doğru, anne ve babasıyla memleketleri Sakarya Sapanca’ya gitti. Eşi K.'da yanlarındaydı. Sapanca’daki evlerinin ikinci katında K. H.K.G.’ye tecavüz etti. H.K.G. önceleri anne ve babasının yaşadığı kabustan haberinin olmadığını düşündü. Ancak daha sonra K. ona babasının onayını aldığını söyleyecekti.
Çengelköy’deki evlerine döndüklerinde tecavüz devam etti. Annesi önce karşı çıkmıştı. Ancak iddiaya göre babası annesinin evde olmadığı günlerde H.K.G.’yi karşı dairedeki K.'ya teslim ediyordu. Çocuk bunun normal olduğu yalanıyla kandırılıyordu. Annesi H.K.G.’nin saçlarını tarayıp K.'nin yanına gönderiyordu.
Çocuğa 13 yaşındayken nişan, 14 yaşına geldiğinde ise düğün yapıldı. Düğünden sonra K. ile H.K.G. aynı evde yaşamaya başladı.
Düğünden 4 ay sonra, 17 Ağustos 2012 günü, annesi kızı hastaneye götürdü. Doktor çocuğa istismarı hemen anladı ve polise haber verdi. Savcılık soruşturma başlattı.(NTV)
Türkiye, İsmailağa tarikatının liderlerinden ve aynı tarikata bağlı Hiranur Vakfı'nın kurucularından Yusuf Ziya Gümüşel'in kızını 6 yaşındayken 'evlendirmesini' ve cinsel istismara maruz bırakılmasına yol açışını konuşurken bir istismar olayı daha açığa çıktı.
Halk TV'de Şule Aydın'ın moderatörlüğünde Timur Soykan ve Murat Ağırel'in katılımıyla hazırlanan Kayda Geçsin programında Gaziantep'teki cinsel istismar olayı ortaya çıkarıldı.
Murat Ağırel, Gaziantep Nurdağı'nda Kadiri Tarikatı'nın Nadiri kolu içinde meydana gelen bir istismar olayını anlattı. "Çok fazla göremezsin her yerde Diyanet'in yayınladığı kitapta da Kadiri tarikatı yoktur. Birçok yerde de çıkmaz. Çok büyüktür ama Nadiri tarikatının içindeki yapılanmalara baktığın zaman çok fazla bilinen bir tarikat değildir. Haberlere çok fazla çıkmaz. Nereden bilirler? Kurtlar Vadisi'ndeki Necati Şaşmaz'dan bilirler. Çünkü tarikatın liderini onun babası olarak görürler. Kolları vardır. O kollar içinde de kendi aralarında yerleri vardır. Nadiri kolu da bunlardan biri" diyen Ağırel, şunları aktardı:
Gaziantep'te. Nurdağı ilçesinde bir mahallede, burası da aynı Adıyaman'daki Menzil gibi buraya konuşlanmış külliyeden var olan ve köyün neredeyse birbiriyle akraba olduğu bir yerde yaşanıyor.
Köyün içindeki külliyenin içerisinde devamlı her gün otobüslerle insan taşınıyor ama yaşanan hiçbir şeyi kimse bilmiyor. Bu olaylar 2016 yılında yaşanıyor. Tarikatın tüm ayrıntılarını anlatacağım ama önce olayı anlatmak istiyorum.
Olay şu; yıl 2015, Cemalettin Kutlubay. Cemalettin Kutlubay dediğimiz zaman ise Nadiri tarikatının şeyhinin oğlu. İki oğlu var bir oğlu şu an tarikatın başında diğeri kendisi Cemalettin Kutlubay.
Bu kişi eşinin akrabasının evine gidiyor. 'Namaz kılacağım bana seccade getirin' diyor. Evin genç kızı 17 yaşında hemen seccade getiriyor ve seccadeyi getirir getirmez hemen kıza sarılıyor ve kızın bağırmasıyla taciz etmeye başlıyor. Kızın tepki göstermesiyle bırakıyor. Ailesi bunu öğrendiği zaman ise tarikata zarar gelmesin, hısım bağımız var diye şikayetçi olmuyorlar.
Bu kişi sonrasında tekrar bir akrabasının evine tuvalet ihtiyacını karşılamak için gidiyor -iddianamede yazanı söylüyorum- bahçede o sırada kuzenleriyle oynayan beş yaşındaki bir kız çocuğunu görüyor kolundan tutup tuvalete götürüyor ve taciz ediyor.
Bu olayın üstü kapatılmaya çalışılıyor aslında. Sonrasında bir olay daha oluyor 2016 yılında. Az önce bahsettiğimiz kişinin oğlu -Cemalettin Kutlubay'ın oğlu- 19 yaşında yine kendi akrabaları öz amcasının kızı 6 yaşında. Evindeyken hadi balıklara ekmek vermeye gidelim diyor evin arka tarafında ekmeklik diye bahsedilen yere gidiyorlar küçük çocuğa tecavüz ediyor kız ses çıkaramıyor.
Üzerinden 20-25 gün geçtikten sonra tekrar başka bir kuzeniyle birlikte hadi sizi motorla gezdireceğim diyor ormanlık alana götürüyor diğer kuzenine sen burada bizi bekle diyor kızı alıyor ve tekrar tecavüz ediyor bu defalarca oluyor.
Kız kimseye anlatamıyor. Okula gittiği zaman okulun psikoloğuna yaşadıklarını anlatıyor. Psikolog suç duyurusunda bulunuyor. Aile de şikayetçi oluyor, savcı hiç zaman kaybetmeden soruşturmayı tamamlıyor, şahitleri dinleyip tutukluyor.
Olaya ilişkin 2021 sonu 2022'nin başında karar çıktığını belirten Ağırel, hiçbir şekilde haberleştirilmediğini belirtti. Köydeki kişilerin dahi olayı bilmediğini ifade eden Ağırel, jandarmanın da haberinin olmadığını söylediğini aktardı.
Murat Ağırel sözlerini şöyle sürdürdü:
Savcı iddianameyi hazırlıyor, gözlerinin yaşlarına bakmıyor. Orada da eleştirim var. Cemalettin Kutlubay'ın iddianamesine baktım ben davasına da baktım. İlk başta cezayı 8 yıl olarak veriyor. Sonra çocuk olduğu için artırıyor. Hürriyetten yoksun olduğu için artırıyor cezayı. Sonra iyi halden indirim yapıyor. En sonunda ise 16 yıl ceza veriyor, ağır ceza. Diğerinde de 16 yıl ceza veriyor ve şu an hala cezaevindeler.
KAYNAK: halktv.com.tr
14 Aralık 2022 Çarşamba
Türkiye günlerdir, tarikat lideri Yusuf Ziya Gümüşel'in kızı H. K. G.'yi, Kadir istekli ile 6 yaşında evlendirmesi sonucu zincirleme tecavüze maruz bırakmasını konuşuyor.
Konuşulmaya da devam edecek.
Fakat halen tarikatların temiz yerler olduğunu savunmaya çalışanlar, sanki bu tecavüz ve cinsel istismar olaylarının hiç bu yapıların organizasyonu içerisinde yaşanmamış gibi savunmaya devam etmesi en az bu istismarlar kadar iğrenç.
Zira tarikatlar gibi denetlenemeyen kapalı yapılarda yaşananları kimse bilmiyor. Dernekler masasının evrak denetlemesinden bahsetmiyorum. Çocukların okul yerine medrese ve kurs eğitimi aldığı yerler buraları.
Şimdi size, zar zor ulaştığım başka bir tarikat ve tarikat mensuplarının karıştığı ve yargılamasının bittiği bir dosyadan daha bahsedeceğim.
Bu bilgileri de ilk kez okuyacaksınız...
Bu kez cinsel istismar ve tecavüz vakası Kadiri tarikatının Nadiriler kolunda yaşanıyor.
Kadiri tarikatı, Abdülkadir Geylani'nin öğretilerini kabullenen, Türkiye'de çok etkin, siyaset ile iç içe geçmiş çok sayıda müridi bulunan bir tarikat...
13 kolu bulunuyor. Bunlardan biri de Bilal-i Nadir (Nadiriler) denilen kolu.
Gaziantep'te çok etkililer. Tarihlerini daha sonra başka bir yazımda anlatırım.
Gaziantep'in Nurdağı ilçesi Hamidiye mahallesinde Külliyeleri var. Turlar düzenleniyor. Bu tarikatın şeyhi, Sadettin Teksoy'un haberinde bile gündem olmuştu. Yazdığı muskayı horoza takmışlardı ve ateş etmişlerdi. Horoza hiçbir şey olmadığında "keramet" olarak göstermişlerdi.
İşte bu saçma sapan tarikatın mensubu iki kişi mide bulandıran bir tecavüz dosyasında yargılandı ve ceza aldı.
Baba Cemalettin Kutlubay ve oğlu Ertuğrul Kutlubay...
Yaşananları anlatayım.
Yıl: 2015
Gaziantep'in Nurdağı İlçesinde Cemalettin Kutlubay eşinin akrabalarına misafir olarak gidiyor. Misafirlikte o sırada mutfakta olan ve o gün 17 yaşında olan eşinin yeğenine "Namaz kılacağım seccade getir" diye sesleniyor. Kız seccadeyi getiriyor. O esnada kıza saldırıyor ve kalçalarını sıkıyor. Mağdur kız "ne yapıyorsun sen, bırak beni" diye bağırıyor ama ellerini çekmiyor.
Aile, olayı öğrenmesine rağmen akrabalık bağından dolayı şikayetçi olmuyor!
Cemalettin Kutlubay, 2015 yılı Ekim ayında bu sefer kaynanasının evine tuvalet ihtiyacını karşılamak için gidiyor. Akrabasının 5 yaşındaki kızı, evin ön avlusunda kuzenleri ile oynarken kız çocuğunun kolundan tutarak tuvalete götürüyor. Kıyafetlerini çıkarıp çocuğa cinsel istismarda bulunuyor.
Olay artık savcılığa intikal ediyor ve Kasım 2015'te Cemalettin Kutlubay tutuklanıyor. Kutlubay yargılama sonucunda ceza aldı.
Diğer olay ise oğul Ertuğrul Kutlubay ile ilgili...
Ortaöğretimde öğrenim gören S.E.K, Ekim 2016'da okulda rahatsızlanarak rehber öğretmene gidiyor. Kuzeninin, kendisine birinci sınıftayken (6 yaşında) tecavüz ettiğini anlatıyor.
Öğretmen durumu savcılığa bildiriyor ve soruşturma başlıyor.
Küçük kız çocuğu savcılıkta olayı anlatıyor.
Savcılık ifadesine göre tecavüz olayı şöyle gerçekleşiyor...
Birinci sınıftayken amcasının evine gittiğinde kuzen Ertuğrul Kutlubay (o gün 19 yaşında) "balıklara ekmek alalım" diyerek küçük kızı evin arkasında bulunan ekmekliğe götürüyor. İçeriye girdiklerinde kapıyı kitleyerek kendisini duvara sıkıştırıyor. Devamında soyarak (bundan sonrasını yayınlamıyorum) tecavüz ediyor.
Küçük kız yaşadığı olayı kimseye anlatamıyor. Bir ay sonra ise kuzeninin kendisini diğer kuzeni ile motora bindirip ormanlık alana götürüp tekrar tecavüz ettiğini açıklıyor.
Bu iğrençliği gerçekleştiren Ertuğrul Kutlubay'ın yargılaması tamamlandı. Mahkeme sonucunda hapis cezası aldı.
Sonuçta…
Küçük bir kızın hayatı mahvoldu.
Nadiri tarikatının kurucusunun torunu ve torunun oğlu “cinsel istismar” ve “hürriyetten yoksun bırakma” suçlarından ceza aldılar, şu anda cezaevindeler.
İkisi de tecavüzden cezaevinde şimdi.
Hala bu tarikat bataklığını savunan varsa bu olayların son olmayacağını anlaması için daha kaç çocuğun hayatının mahvolması gerekiyor.
Tekrar ediyorum.
Tarikatlar ya kapatılmalı ya da çok ağır bir denetime sokulmalı. Bu hem toplumun hem de devletin güvenliği için bir zorunluluk…
https://www.yenicaggazetesi.com.tr/bir-tarikat-ve-tecavuz-skandali-daha-607553h.htm
Niğde’de Kuran Kursu Görevlisine, 5 Yaşındaki Çocuğa Cinsel İstismar Suçundan 18 Yıl 9 Ay Ağır Hapis Cezası
Niğde’de bir Kuran kursunda 5 yaşındaki çocuğa cinsel istismarda bulunan kurs görevlisi 25 yaşındaki sanık Ahmet Faruk Yörükoğlu’na indirim yapılmadan 18 yıl 9 ay hapis cezası verildi. Niğde 1. Ağır Ceza Mahkemesi, ikinci duruşmada kararı açıkladı ve 4 aydır cezaevinde olan Yörükoğlu’nun tutukluğunun devamına da hükmetti.
Niğde’nin kırsal kesiminde bulunan bir köye bağlı Kuran kursunda geçen yaz aylarında, din görevlisi Ahmet Faruk Yörükoğlu beş yaşındaki bir çocuğu sistematik bir şekilde nitelikli cinsel istismara maruz bıraktı. Bir süre sonra çocuk yaşına uygun olmayan hareketler sergileyince ailesi şüphelenmeye başladı. Kendi yaşıtlarının kurmaması gereken söz ve cümleleri kuran çocuğa sorular soran aile, yaşananları öğrendi. Çocuk, gittiği Kuran kursundaki görevli ile ilgili bilgi vermeye başlayınca çocuğun ailesi görevliyi şikayet etti ve kamu davası açıldı. Niğde 1. Ağır Ceza Mahkemesinde 2 Aralık’ta ikinci duruşma yapıldı.
Mahkeme Başkanı Niğde İl Müftülüğü’nün halen idari incelemenin sürdüğüne ilişkin yazı gönderdiğini belirtti.
Aile ve Sosyal Hizmetler Bakanlığı avukatı sanığın üst sınırdan ceza almasını talep etti.
”NEDEN YAZ KURSUNUN SON GÜNÜ YAPMIŞIM”
Mahkemenin karar verileceğini belirterek son sözünü sorduğu Yörükoğlu, “Ben mağdurenin kot şortu yüzünden 4 aydır cezaevindeyim, bunu 80 yaşına kadar unutmam mümkün değil. Madem ben ödül yöntemiyle mağduru kandırmak istemişim, tableti, laptopu, harçlıkları vesaire neden yaz kursunun son günü yapmışım, böyle bir amacım olsaydı bunu yaz kursunun devam ettiği süreçte yapardım” diyerek beraat istedi.Mahkeme araştıracak başka bir unsur kalmadığını belirterek duruşmayı bitirdi ve oybirliğiyle aldığı kararını ikinci duruşmada açıkladı. Mahkeme sanık Ahmet Faruk Yörükoğlu’na; TCK’nın “12 yaşını tamamlamayan çocuğun cinsel istismarı” suçunu düzenleyen 103.maddesi uyarınca “kastın yoğunluğunu” da gözeterek 10 yıl hapis cezası verdi. Sanık Yörükoğlu’nun bu suçu eğitici yükümlülüğü çerçevesinde işlediği gerekçesiyle hapis cezasını yarı oranında artırarak 15 yıla çıkaran mahkeme, aynı suçu birden fazla zincirleme şekilde işlediği gerekçesiyle sonuç olarak 18 yıl 9 ay ağır hapis cezasına hükmetti. Sanığın mahkemede pişmanlığını gösteren davranışına rastlanılmadığını da karara geçiren mahkeme, bu nedenle cezada indirim yapmadı.Hükümlü Ahmet Faruk Yörükoğlu Niğde Kapalı Ceza Evi’ne gönderildi.Kaynak: ANKA