Gaziantep’te bu yıl 4.sü düzenlenen Uluslararası Rumkale Su Sporları Festivali büyük heyecanla açıldı.
Yarışmaya ev sahipliği yapan Rumkale en az gerçekleştirilen festival kadar büyük heyecan uyandıran bir tarihe zenginliğe sahip.
Gaziantep’in 62 km kuzeydoğusunda yer alan yaklaşık 2 bin 800 yıllık tarihe sahip Rumkale hem dini açıdan hemde kültürel açıdan oldukça önemli bir tarihe sahip bir yer olarak biliniyor.
Yavuz Sultan Selim’in Mercidabık zaferi öncesi 1516 yılında Merdivan çayı yanında kamp kurmuş, Kaymakamı Rumkale şehrinin anahtarını Yavuz Sultan Selim’e teslim ederek Osmanlı himayesine girdiği söylenir.
Rumkale’de yaşanan bu olayla birlikte Gaziantep’in Osmanlı’ya katılımın gerçekleştiği bilinir.
12 incilden biri Rumkale’de yazıldı.
Hıristiyanlık için kutsal bir yer olarakta kabul edilen Rumkale Hz. İsa’nı 12 havarisinden birisi olan Yuhanna’nın incili sakladığı ve bir süre yaşadığı bir mekân olarak oldukça önemli bir dini turizm mekânı konumunda yer alıyor. Nerses’in 12 incilden birini Rumkale’de yazdığı ifade edilir.
Gaziantep ve Türkiye önemli turizm önemli mekanları arasında yer alan Rumkale, Fırat nehri ve Merzimen çayının kesiştiği noktada yer alıyor. Muhteşem bir coğrafyanın tam ortasında konumlanan Rumkale’nin tarihinin de binlerce yıl öncesine kadar uzandığı biliniyor. Fırat Nehri boyunca elde edilen aletler ve diğer kalıntılar, Rumkale ve çevresinde Paleolitik dönemden itibaren yerleşim bulunduğunu kanıtlıyor. Bölgeden elde edilen kaynaklardaki bilgilere göre Asur Kralı III.Salmanazar’ın M.Ö. 800’de işgal ettiği yerin “Şitamrat” yani bu günkü adıyla Rumkale olduğu ifade ediliyor. Rumkale tarih boyunca stratejik konumu sebebiyle Med, Pers, Helenistik ve Roma dönemlerinde önemli bir yerleşim yeri olmuş. 17. yüzyılda Evliya Çelebi, Rumkale’nin bir tepe üstünde sağlam bir kale olduğunu, dışında camisi, hanı, hamamı ve küçük bir çarşısı bulunduğunu belirtirken, Kâtip Çelebi’de buranın bahçe ve meyvelerinin bolluğunu vurgulamıştır.
Kale dini özelliklerinin yanı sıra mimari yapısıyla da ön plana çıkıyor. Kaledeki yapıların birçok bölümü ana kayanın oyulması ve düzleştirilmesiyle yapılmış. Surlarda ve burçlarda örgü malzemesi moloz taş, kaplama malzemesi olarak da büyük boyutlu düzgün kesme taşlar, kemerlerde ise tuğla görünümü verilmiş kesme taşlar kullanılmış. Kalede toprak üstündeki yapıların 12-14.yüzyıllar arasına ait olduğu düşünülürken, bunlar içinde en eski yapının hendek olduğu düşünülüyor.(megahaber27)