İktidarın Covit-19 Vaka Sayılarındaki Oyunu Bozuldu!

İktidarın Covit-19 Vaka Sayılarındaki Oyunu Bozuldu!

CHP Gaziantep Milletvekili Opr. Dr. Bayram Yılmazkaya, Sağlık Bakanlığı'nın Covit-19 ile ilgili gerçek vaka sayılarını açıklamasının nedeni olarak Dünya Sağlık Örgütü'nünün (DSÖ) açıklamasına işaret etti.

“Dünya Sağlık Örgütünün aşı dağıtımında önceliğinin vaka oranıyla paralellik göstereceği yönündeki açıklamasıyla birlikte birden bire ülkemizdeki Covit-19 hasta sayısı büyük oranda arttı.”

CHP Gaziantep Milletvekili Opr. Dr. Bayram Yılmazkaya, Sağlık Bakanlığı'nın Covit-19 ile ilgili gerçek vaka sayılarını açıklamasının nedeni olarak Dünya Sağlık Örgütü'nünün (DSÖ) açıklamasına işaret etti.

DSÖ'nün, "Aşıları olgu sayısına göre dağıtacağız" şeklindeki açıklamasına dikkat çeken Yılmazkaya, "İBB Mezarlıklar Dairesi Başkanlığının ölüm oranlarındaki yüksek rakamları kamuoyuyla paylaşması ve Türk Tabipleri Birliği’nin en başından beri rakamların gerçeği yansıtmadığını söylemesine rağmen Sağlık Bakanlığı ve AKP Hükümeti gerçekleri vatandaştan gizledi. İktidar ve ortağı, gerçekleri söyleyen Türk Tabipleri Birliği’ni ve muhalefeti vatan hainliğiyle suçladı.

Bugün gelinen nokta itibariyle DSÖ "Aşıları olgu sayısına göre dağıtacağız" deyince, Sağlık Bakanlığı gerçeğe yakın sayıları açıklamak zorunda kaldı” diyen Yılmazkaya açıklamasında şu ifadelere yer verdi;

“İktidar, DSÖ’nün olgu sayısına göre aşı dağıtımı yapılacağı kriterinin paniğiyle, gizlediği vaka sayılarını itiraf etmek zorunda kaldı. Doğruları söyleyenleri hain ilan eden İktidar gerçek verileri gizleyerek toplumda rehavetin oluşmasına ve salgının yayılmasına zemin hazırladığı için bu sorumsuzluğunun hesabını vermek zorundadır!”

 

Temaslı Kişilerin Test Yaptırmasında Hala Sorun Yaşanıyor

Testlerin ulaşabilir olmadığını ifade eden Yılmazkaya, temaslı kişilere testin yapılmamasını eleştirdi; “Temaslı kişilerin test yaptırmasında hala sorun yaşanıyor. Devlet hastanesindeki uzun kuyruklara girmek istemeyenleri da düşünürsek, günlük vaka sayısı daha da yüksek. Zaten TTB, geçtiğimiz hafta 47 bin olarak açıklamıştı. Buda gerçek rakamların çok daha fazla olduğunu bizlere işaret etmektedir” dedi.

“Açıklamalar, Bakanlığın veriler konusunda en başından beri 'şeffaf davranmadığı' yönündeki tartışmaları alevlendirdi” diyen Yılmazkaya, “ İki ay öncesi semptom  göstermeyen  ancak  pozitif  olan  vakaları açıklamadıklarını itiraf eden Sağlık Bakanı, geçtiğimiz haftadan itibaren bu kez tüm vaka sayılarını açıklama kararı aldıklarını duyurdu. Bunun ardından da 25 Kasım’da hasta sayısı bir anda 6 binden 28 bin 351’e yükseldi ve günlük vaka sayısı 30 binin üzerine çıktı. Oysa günlük vaka sayısının 40-50 bin düzeyinde olduğunu, İstanbul’da günde 12 bin ve üzerinde COVID-19 pozitif vakanın saptandığını açıklayan Türk Tabipleri Birliği’ni (TTB) vatan haini ilan etmişlerdi. Kayıtlı günlük vefat sayısının açıklanan rakamların üzerinde olduğu beyanatlarını ‘ipe sapa gelmez bozgunculuk’ diye nitelendirip, virüsün yayılmasından mutlu olduğumuz ithamına kadar vardıran, gayri insani suçlamalarda bulunan iktidar ittifakı ülkeyi ve toplumu içine sürüklediği bu felaket tablosunun baş sorumlusudur” dedi.

 

Türkiye, Nüfusa Oranlı Vaka Sayısında Avrupa İkincisi

“Yeni tip koronavirüs (Kovid-19) salgını etkisini artırarak sürdürüyor. Sağlık Bakanı Fahrettin Koca'nın gerçeğe yakın rakamları açıklamasının ardından Türkiye, nüfusa oranlı vaka sayıları sıralamasına göre ABD, Hindistan, Polonya ve Brezilya'nın ardından 5. sıraya yerleşti. Türkiye, pozitif vakada Avrupa ülkeleri arasında ise ikinci oldu” diyen Yılmazkaya, “Bu tablo, gerçekleri söyleyip önlem için feryat edenleri hain olarak yaftalayan Cumhur İttifakı’nın, iktidarın eseridir. DSÖ’nün aşı dağıtımında uygulanacak kriterin ülkelerdeki olgu-vaka sayısı olarak belirlendiğini ve aşı önceliklerinin salgının yaygınlık ölçüsüne göre yapılacağını duyurması, iktidarı gerçekleri söylemezse aşı alamayacağı paniğine sevk etti. Dünyaya tıbbi malzeme yardımı yapmakla övünen, vatandaşlarına bedava maskeyi bile çok gören Cumhurbaşkanı, suçu Bilim Kurulu’nun ve halkın üzerine atarak sorumluluğunu örtmeye çalışıyor. Bu noktaya gelinmesine sessiz kalarak katkı sağlayan, iktidarı açık şekilde uyarmaktan kaçınan Bilim Kurulu üyeleri de toplumdan özür dilemeli ve gereğini yapmalıdır.

İktidar, salgınla mücadele seferberliği ilan etmeli, maddi manevi devlet imkânlarını topyekûn korona mücadelesi için devreye sokmalı, vatandaşının yanında olmalıdır” dedi.