Birgün'den Öncü Durmuş'un haberine göre; Bolu Abant İzzet Baysal Üniversitesi, Tıp Fakültesi’nin yarın gerçekleşecek mezuniyet töreni öncesi dekanlık skandal bir karara imza attı.
Törende okunacak Hekimlik Andı’nda yer alan ‘Cinsel Yönelim’ ifadesi fakülte dekanlığı tarafından yasaklandı.
Edinilen bilgilere göre Hekimlik andı olarak bilinen ve Dünya Tabipler Birliği Cenevre Bildirgesi’nde yer alan ifadenin yasaklanmasının gerekçesi ise ifadenin ‘ahlaka aykırı’ bulunması oldu.
Yaklaşık 3 aydır mezuniyet törenlerine hazırlanan öğrenciler ve öğretmenlerin oluşturduğu mezuniyet komitesinin hazırladığı programa ilk olarak Dekan Yardımcısı Mervan Bektaş müdahale etti.
Bektaş’ın komite içerisinde yer alan akademisyenleri arayıp ‘Bu ifadeyi kullanmayacağız’ dediği öğrenilirken Bektaş ile konuşmaya giden öğrenciler ise ‘Pedofiliyi de mi savunacaksınız?’ yanıtını aldı. Görüşmede Bektaş’ın ‘Yarın öbür gün bildirgede pedofili meşrulaştırılırsa onu da mı savunacaksınız? Cinsel yönelim diye bir şey yoktur. İki cinsiyet vardır” yanıtı verdiği öğrenildi.
Bunun üzerine öğrencilerle odasında görüşen Dekan Prof. Dr. Gürkan Öztürk ise “Ben bu koltukta oturduğum müddetçe LGBTİ propagandasına izin vermeyeceğim. Siz hekim olarak propagandalara alet oluyorsunuz” sözleri ile öğrencileri hedef aldı.
Öte yandan yasaklanan ifadelerin ardından bir grup öğrencinin de Dekan Öztürk ile beraber hareket ettiği iddia edildi. İddiaya göre Dekan Öztürk ile eski İl Sağlık Müdürü ve AKP Bolu Belediye Başkan Adayı Muhammed Emin Demirkol tarafından bir grup öğrencinin dini sohbetler düzenlediği ve okul içerisinde de birlikte hareket ettiği belirtildi. Yaşanan tartışmaların ardından tüm baskı ve gerici müdahalelere rağmen mezuniyet töreninde ‘Cinsel yönelim’ ifadesini okuyacaklarını ilan eden öğrenciler, bu gerici yasaklamaları kabul etmediklerini açıkladı.
Bolu Abant İzzet Baysal Üniversitesi Tıp Fakültesi 6’ncı sınıf öğrencileri olarak yapılan açıklamada kamuoyuna da çağrı yapıldı.
Açıklamada şu ifadeler yer aldı:
“Hekimlik Andının "Görevimle hastam arasına; yaş, hastalık ya da engellilik, inanç, etnik köken, cinsiyet, milliyet, politik düşünce, ırk, cinsel yönelim, toplumsal konum ya da başka herhangi bir özelliğin girmesine izin vermeyeceğime, ..." ifadesinden ‘cinsel yönelim’ ibaresinin çıkarılması kararı, hekimlik mesleğinin evrensel etik değerlerine ve insan haklarına açıkça aykırıdır. Hekimlik mesleği, mutlak surette tarafsızlık, eşitlik ve insan haklarına saygıyı temel almaktadır. Bu ibarenin metinden çıkarılması mesleğimizin asli değerlerine ve hekimlik onuruna yönelik ağır bir ihlal olup kesinlikle kabul edilemez bir durumdur. Hekimlik Andı'nın orijinal metni, Hipokrat’ın evrensel evrensel hekimlik ilkeleri doğrultusunda mesleğimizi icra etmemizin asli yol haritasını teşkil etmektedir. Meslek hayatımızın henüz başlangıcında böyle bir ayrımcılığın empoze edilmesi toplumun her kesimine adil ve eşit hizmet sunma ilkemizi derinden zedeleyerek en genç hekimlerin mesleğe başlama motivasyonunu ve ideallerimizi sarsacaktır. Hekimlik Andı, meslek hayatımıza adım atarken bizlere etik değerlerimizi ve mesleki sorumluluklarımızı hatırlatan kutsal bir metindir. Gazi Mustafa Kemal Atatürk’ün 'Beni Türk hekimlerine emanet ediniz.' vecizesine layık, evrensel etik ye ilkelere saygılı hekimler olma amacıyla mesleğimizin gerektirdiği yüksek etik ve onurla mesleğimizi icra etme kararlılığıyla Atatürk’ün izinde, çağdaş ve evrensel değerlere bağlı hekimler olarak, bu hususta hiçbir surette taviz vermeyeceğimizi gerek dekanlığımıza, gerek bağlı bulunduğumuz meslek örgütlerine gerekse Sağlık Bakanlığı ve tümuluslararası kuruluşlara bildiririz. Türkiye Cumhuriyeti'nin aydınlık geleceğini inşa etme idealine bağlı kalarak hekimlik mesleğine olan sadakatimizi ve evrensel değerlere olan bağlılığımızı kararlıkla sürdüreceğimizi beyan ederiz. Bu bağlamda, mezuniyet törenimizde Hekimlik Andının orijinal haliyle okunmasını talep etmekteyiz. Tüm kamuoyunu ye resmi idareleri bu konuda yüksek hassasiyet göstermeye ye gerekli adımları atmaya davet ediyoruz. Hekimlik mesleğinin evrensel etik ilkelerine ve deontolojiye saygılı bir şekilde icra edilmesi gerekliliğini bir kez daha kuvvetle vurguluyoruz.
