Sağlık Bakanlığı 20 Mayıs’ta Görevde Yükselme ve Unvan Değişikliği sınavı yaptı. Görevde Yükselme ve Unvan Değişikliği Sınavı’nda birçok soruda sistematik, maddi, rastlantısal hatalar tespit edildi. Bu hatalar hak kayıplarını da beraberinde getirdi. Sağlık Hizmetleri Sendikası (SAHİM-SEN) Genel Başkanı Özlem Akarken, “Unvan değişikliği için sınav yapılması gerekmiyor. Her yönüyle sakat yapılmış bu sınavın iptali gerekiyor. Lisans ve önlisans mezunlarına sınavsız adil bir sistem oluşturulmalıdır. Yıllar yılı birikmeyi önleyip, herkese emeklerin karşılığı olan unvanlar verilmelidir.”dedi.
Görevde Yükselme ve Unvan Değişikliği sınavı Sağlık Bakanlığı tarafından 20 Mayıs’ta yapıldı. Sınavda birçok soruda sistematik, maddi, rastlantısal hatalar tespit edildi. Bu hatalar hak kayıplarını da beraberinde getirdi. Konuyla ilgili değerlendirmede bulunan Sağlık Hizmetleri Sendikası (SAHİM-SEN) Genel Başkanı Özlem Akarken, “Her üç yılda bir yapılan Görevde Yükselme ve Unvan Değişikliği sınavı, Sağlık Bakanlığı tarafından her dönem başka bir üniversitede ve belirsiz standart ölçüleriyle yapılmaktadır. Bu belirsizlik ve değişiklikleri özetleyecek olursak, 2017 yılında sınav MEB tarafından yapılmış, dört seçenekli cevap tercih edilmiştir. 15 ortak alan sorusu ve 35 branş sorusuyla adayların mesleki unvan bilgisinin yeterince ölçülemeyeceği bir yöntem tercih edilmiştir. Açılan kontenjan sayısı ise sadece çok düşük miktarlarda belirlenmiştir. 2020 yılında sınav yapma görevi Anadolu Üniversitesi’ne verilerek 50 branş sorusu ile karşımıza çıkmış bu sefer ne oldu ise kontenjan sayısı bir miktar artırılmıştır. Lakin yüksek puanlar alıp halihazırda birçok ilde boş kontenjan olduğu halde ek yerleştirme işlemi de kısıtlı miktarda yapılmıştır 2023 yılında sınav yapma görevi bu kez Ankara Üniversitesi’ne verilerek 5 seçenekli 15 ortak alan sorusu 35 branş sorusuna dönülerek kontenjanlar ise düşürülmüştür. Her dönem başka bir üniversiteye belirsiz ve standardı olmayan sınavlar yaptırılarak başka başka mağduriyetlere sebep olunmuştur. Çoğu branşlarda yüksek lisans yapmış personellere baştan sona ölçüsüz olarak hazırlanan bu sınavda, Ankara Üniversitesi herhangi bir kaynak paylaşmamıştır. Bu alanda tek kaynak olan temel kitaplar dışında üniversitenin kendi notlarından sorular hazırlayarak, Ankara Üniversitesi’nden mezun olmayanların ve henüz bu unvana haiz olmayanların, hatta sahada bu görevi icra edenlerin bile yapamayacağı tecrübe sorularını sorarak, bu alanda çalışmayan adayları dışlayıp, anayasanın eşitlik ilkesine aykırı olacak şekilde kendi üniversitelerinden mezun olanlara açık ara avantaj sağlayarak bu branşı yapmak için Sağlık Bakanlığı onaylı diploması olan çoğu unvanda emekler heba edilmiştir.” dedi.
UNVAN DEĞİŞİKLİĞİ İÇİN SINAV YAPILMASI GEREKMİYOR
Sağlık Bakanlığı’nın bu sınav için belirleyeceği kriterlerin belli bir usul esaslar gerektiğini vurgulayan SAHİM-SEN Başkanı Akarken, “Bir dönem 35, bir dönem 50 branş sorusu sorulmamalıdır. Bir dönem 4 şıklı bir dönem 5 şıklı sınav yapmamalıdır. Hatta Unvan Değişikliği için herhangi bir sınav da yapılması gerekmemektedir. Milli Eğitim Bakanlığı, Çevre Şehircilik ve İklim Bakanlığı vb. bir çok kurum tarafından sınavsız unvan değişikliği yapılmakta iken, her türlü zor şartlarda gece gündüz, tatil, bayram, afet ayrımı yapmadan 24 saat usulüne göre çalışırken bin bir zahmetle okul okuyan sağlık kurum çalışanları mağdur edilmemelidir. İlla ki bir seçme yapılmak isteniyorsa, unvan değiştirmek isteyen adayların seçiminde belirlenecek bir kontenjan ölçüsünde mezuniyet yılı ya da hizmet puanı esas alınabilir. Her yıl ataması gerçekleştirilerek elemek için değil, seçmek için adil bir sistem oluşturulabilir. Görevde yükselme sınavına gelince de bu sınava girenlerin çoğu yardımcı hizmetler sınıfındadır. Seçim meydanlarında Cumhur ittifakın içinde yer alan MHP yıllarca yardımcı hizmetler sınıfı kalkacak demiştir. Ama bir seçim dönemi bittiğinde bile çözüm bulunmamıştır.” ifadesini kullandı.
HER YÖNÜYLE SAKAT YAPILMIŞ BU SINAVIN İPTALİ GEREKMEKTEDİR
Sınavla ilgili SAHİM-SEN’e gelen şikayetler konusunda Akarken şu bilgileri verdi: “Sınav başvuru ücretinin 500 TL gibi yüksek bir tutara denk gelmesi bize ulaşan şikayetler arasında yer alıyor. Sınavı yapan Ankara Üniversitesi’nin her adayın kolayca ulaşabileceği bir kaynak vermemesi, tüm adayların mevcut kaynaklarından değil de, kendi kaynaklarından hazırladığı sorularla, kendi mezunlarına avantaj sağlaması (Anayasanın Eşitlik İlkesini İhlal) bir diğer şikayet konusunu oluşturuyor. Sorular hazırlanırken dikkatsiz ve özensiz davranılması, sınav sorularının herhangi bir ölçme değerlendirme kriterinden geçirmeden, alanda çalışanların bile yapamayacağı zorlukta saha tecrübesi ve teknik bilgi içeren sorular hazırlaması da bize gelen şikayetler arasındadır. Her bir soru hazırlanırken, Sistematik hata, doğruluğu tartışılır konular seçilmesi, seçenekleri itibari ile adayları kararsızlığa ve tutarsızlığa sürükleyerek, cevabın anlaşılırlığını azaltacak (ayırt edici değil) aldatıcı seçenek sunumu şikayetler arasındadır. Bu sınavda maalesef rastlantısal hatalar da çoktur. Yanlış örneklem seçilmesi de başka bir şikayet kaynağıdır. Doğru cevabı tek olmayan sorular da bulunmaktadır. Sonuç olarak her yönüyle sakat yapılmış bu sınavın iptali büyük önem arz etmektedir. SAHİM-SEN olarak talebimiz; bütün kamu kurumları içerisinde en zor şartlar içinde çalışan bir yandan da kendini geliştirmeye çalışan sağlık çalışanlarına, diğer kamu kurumlarına tanınan eşit hakların sağlanması gerektiğidir. Sağlık çalışanları dışlanmamalıdır. Özellikle yüksek lisansla bu unvanları alan kamu çalışanlarının direkt hak ettiği unvana ataması yapılmalıdır. Lisans ve önlisans mezunları sınavsız adil bir sistem oluşturularak yıllar yılı birikmeyi önleyip, herkese emeklerin karşılığı olan unvanlar verilmelidir. Herhangi bir seçme ayırt etme ve eğitim şartları olmadan atanan genel müdürler başta olmak üzere yardımcıları, daire başkanları, il müdürleri, başkanlar, uzmanlar, hastane müdürlerine seslenmek istiyoruz: Sizler herhangi bir seçme ya da mülakata girmeden karar verici konuma geldiniz. Hem sahada 7/24 çalışıp hem her türlü afet durumunda hem gece gündüz vardiyalı çalışanların, sizin kadar değeri yok mu Bakanlığımızda? Bu sınava girenler sözleşme imzalayıp makam sahibi olmayacak, sözleşmeli idareciler gibi ücret de almayacak. İstedikleri tek şey alınlarının teriyle aldıkları unvanların, bitirdikleri okulların karşılığını diğer kurumlarda olduğu gibi zorlaştırmadan hak sahiplerine teslim edilmesidir.”