Corona virüsü salgınının hızla yayılarak çok fazla can kaybı ve ekonomik krize neden olduğu kentlerden biri olan Gaziantep, virüsün mutasyonlu hali olan Delta varyantına rastlanan iller arasında da yer alıyor.
VOA Türkçe’ye konuşan Gaziantepliler virüsün yayılma nedeni olarak maske mesafe kuralı ihlaline dikkat çekerken, Gaziantep-Kilis Tabip Odası Başkanı Dr. Ayşegül Ateş Tarla ise, 1 Temmuz’un normalleşme için erken olduğu görüşünü dile getirerek, “Ülke genelinde olduğu gibi, Antep’te de aşılama oranı düşük. Ayrıca kentimizde yaşayan göçmenler halen aşıya ulaşmakta güçlük yaşıyorlar” dedi.
Delta varyantının diğer virüslere oranla daha öldürücü olduğunu belirten Gaziantep-Kilis Tabip Odası Başkanı Dr. Ayşegül Ateş Tarla, “Salgının kontrol edilemediği ülkelerde mutasyonların daha ağır seyrettiği, daha bulaşıcı ve daha dirençli olduğunu görüyoruz. Hindistan’da çıkan Delta varyantı da bu mutasyonlardan biri. Hindistan salgını kontrol altına almış gibi göründü, daha sonra normalleşme süreci yaşadıklarında ise birdenbire vakalar patlamaya başladı. Bu çıkan varyant çeşitleri diğer virüslerden daha öldürücü ve daha bulaşıcı’’ diye konuştu.
“Vaka sayıları düşmeden normalleşme kararı alındı”
Türkiye’nin şu anda kontrolsuz normalleşme sürecini yaşadığını vurgulayan Dr. Ateş Tarla, “Türkiye’de 1 Temmuz’da normalleşme yaşadık. Ancak normalleşmeye girdiğimiz zaman vaka sayıları 5 binin üzerindeydi. Vaka sayısı 1000’in altına inmediği zaman aslında biz salgın kontrol altında diyemeyiz. Şu anda kontrolsuz bir normalleşme sürecini yaşıyoruz gibi görünüyor. Bu süreçte vaka sayıları artarsa dirençli mutasyonlara neden olacağız. Şu anda biz Türkiye’deki varyant çalışmaları ne durumda bilmiyoruz. Bilmediğimiz için durumun ciddiyetinin de farkında değiliz. İki doz aşısını olmuş insanlarda bir koruyuculuk var ama eğer kontrolsuz bir salgına girersek bu koruyuculuk da düşer. Burada tek önemli nokta aslında aşılama. Ancak bir aşının etkili olabilmesi için kısıtlama dönemlerinde aşılama oranlarını arttırarak toplumun yüzde 65’ini aşması gerekiyor. Hatta eğer varyantlar çıkarsa aşılama oranının yüzde 80’e çıkması gerekiyor. Ama Türkiye’ye baktığımızda toplumdaki iki doz aşılanmış oran yüzde 20’lerde. Aşı konusunda Antep’te de oranlar çok düşük ve Antep’te de varyant virüsler var’’ ifadelerini kullandı.
“Mültecilerin aşı hakları var ama bilmiyorlar”
Göçmen sağlığı merkezlerinde de aşılama yapılması gerektiğini belirten Dr. Ateş Tarla, “Gaziantep mülteci nüfusu en yoğun olan kentlerden biri. Geçici koruma altında olan mültecilerin aşı hakları var ama bunu bilmiyorlar ya da dil engeline takılıyorlar. Aşılamayı sadece kendinizi korumak için değil, yanınızdakini ve toplumu korumak için yapıyorsunuz. Bu noktada kimseyi geride bırakmadan aşının savunuculuğunu yapmak ve sahiplenmekle yükümlüyüz. Ama hala göçmen sağlığı merkezlerinde maalesef aşılama yok. Bu konuda hangi alanlarda ve tolumun hangi kesimlerinde aşılama yapılmadığını öğrenmek çok zor değil. İl sağlık müdürlüğü sisteminde bu bilgilere erişmek çok zor değil ’’ diye konuştu.
Delta varyantının hızla yayılma nedenini sorduğumuz Gaziantepliler ise şu ifadeleri kullandı:
Batın Canpolat: “Virüsün yayılmasının en baştaki sebebinin devlet olduğunu düşünüyorum. Çünkü geçtiğimiz kış çok katı kurallar gereği evde kaldık ama yaz mevsimi gelince turizm için kısıtlamalar kaldırıldı. Türkiye turizm için önemli bir ülke olmasından dolayı gelen turist sayısının fazlalığından çok fazla etkileşim oluyor. Biz 17 gün evde hapis kaldığımızda Antalya’ya çok sayıda turist gelmişti. Hastalık da böyle yayıldı diye düşünüyorum.’’
Mehmet Ali Paray: “Ben aynı zamanda bir sağlık çalışanı da olarak Corona virüsüne hiçbir zaman inanmadım. Ortada ekonomik bir kriz var, bu durumu da hastalıkla kapatmaya çalışıyorlar. Bir hastalık var ama aynı zamanda bir kriz de var. Ben aşı olmadım, olmayı da düşünmüyorum.’’
İbrahim Halil Aycan: “Delta varyantının ülkemizde yayılmasının nedeni insanların yeterince kurallara dikkat etmemeleridir. Aynı zamanda kısıtlamaların kaldırılmasıyla çok fazla açıldı vatandaşlar. Ayrıca aşılama olayında dikkat ederseniz Doğu, Güneydoğu ve İç Anadolu’nun belli illerinde insanlar aşı yapmaktan mantıklı gelmeyen nedenlerden dolayı kaçınıyorlar. Örneğin ‘kısırlığa neden oluyor, ciğerlerde hasar oluşturuyor, ya da başka bir virüs enjekte ediyorlar’ gibi düşünceler insanları aşı olmaktan alıkoyuyor. Ben iki doz aşıyı da oldum.’’
Yusuf Olcay: “Çevremize baktığımızda kimse maske takmıyor. Ben de dahil olmak üzere kimse kurallara uymuyor. Böyle devam ederse bu virüs daha çok yayılır. Aşının yan etkilerinin sıkıntılı olduğunu düşündüğümden dolayı aşı olmayı düşünmüyorum. Babam da kısırlığa neden olur diye korkuyor aşıdan. Ben de bu yaşımda kısır kalmak istemediğim için aşı olmayacağım.’’(amerikaninsesi.com)