SANKO Üniversitesi Sağlık Bilimleri Fakültesi Fizyoterapi ve Rehabilitasyon Bölüm Başkanı Prof. Dr. Nevin Ergun, “23 Nisan Ulusal Egemenlik ve Çocuk Bayramı’nda tüm çocuklar için sloganımız: Unutma, yaşam harekettir” dedi.
Gelişen teknoloji ve günümüz pandemi koşullarında, çocuk ve gençlerde fiziksel aktivite alışkanlığının azaldığını belirten Prof. Dr. Ergun, “Çocuklarda görülen obezitenin artması, çocukların fiziksel aktivite içeren oyunlar oynamaması, beden eğitimi ders saatlerinin azalması veya olmaması, spor olanaklarının yetersiz oluşu, televizyon izleme ve özellikle bilgisayar kullanım süresinin artması ve diğer sedanter (hareketsiz) uğraşılar bu görüşü desteklemektedir” ifadelerini kullandı.
Uzun dönemde gelişecek kronik hastalıkların oluş sürecini önlemenin, fiziksel olarak çocukluk ve adölesan (ergenlik) dönemde aktif hayat stiline sahip olunmasının koruyucu sağlık yaklaşımı açısından çok önemli olduğuna dikkat çeken Prof. Dr. Ergun, şöyle devam etti:
“Bu nedenle çocukların benimseyecekleri fiziksel aktivite ve sporun, yaşam biçimi olarak haline geldiğinde, mental (zihinsel) iyilik hali ve fiziksel performanslarını geliştirdiği görülmüştür. Sağlıklı toplumların geleceğinin fiziksel olarak aktif ve bunu yaşam boyu devam ettiren çocuk ve gençlerle mümkün olacağını, aileler, eğitimciler ve sağlık profesyonelleri olarak bizler hedefi hep birlikte belirlememiz gerekmektedir.”
HAREKET ETMEK ÖZGÜRLÜKTÜR!
Engelli çocukların, sağlıklı çocuklar ile karşılaştırıldığında onlara göre daha hareketsiz olduklarını anımsatan Prof. Dr. Ergun, “Hareketsiz olmaları obezite riskini ve diğer sağlık sorunlarını beraberinde getirmektedir. Ayrıca engelli çocuklarda, kardiyopulmoner endurans (kalp ve solunum sisteminin dayanıklılığı) düşük, kas atrofisi (kaybı), eklem kontraktürleri (sertliği) riski fazladır” diye konuştu.
Engelli çocukların fiziksel aktivite ve sportif programlara katılımlarındaki temel hedefin, sahip oldukları özür, bozukluk ve engele bağlı gelişen durumları düzeltmek, fiziksel fonksiyonlarını en iyi düzeye ulaştırmak ve kendilerini daha iyi hissetmelerini sağlamak olduğuna vurgu yapan Prof. Dr. Ergun, sözlerini şöyle tamamladı:
“Ayrıca spora katılım, sosyal entegrasyonu, kendini kabul etme, sosyal yeteneklerin gelişmesi yanında engelli ve engelli olmayan çocukların kaynaşmasını sağlamak da hedefler arasındadır. Çocukların engelli arkadaşlarını tanıması ve farkındalıklarının artması ilerde toplumu oluşturacak bu bireyler arasındaki engelleri kaldıracaktır.”