Prof. Dr. Zafer Kurugöl’ün, bebeklere “sağlık ocaklarında” yanlışlıkla Covid-19 aşısı yapıldığını ve hiçbir yan etki görülmediğini söylemesi üzerine Aile Hekimleri Dernekleri Federasyonu (AHEF) Özlem Sezen, “Aşıyı getirirken özel bir barkod okuyucuyla okutuyorlar, biz aşıyı alırken özel bir barkod okuyucuyla okutuyoruz ve buzdolabında yerleştirdiğimiz raf bile farklı. Aynı şekilde bebeğin, çocuğun aşısını yapmadan önce bir aşı takip sisteminde okutuyoruz. Diyelim ki milyonda bir ihtimal yanlış aşı olacak, ‘bu aşı uygun değildir’ diye uyarı da gelir” dedi.
Ege Üniversitesi Tıp Fakültesi öğretim üyelerinden Prof. Dr. Zafer Kurugöl, dün konuk olarak katıldığı bir televizyon programında, bebeklere yanlışlıkla Covid-19 aşısı yapıldığını ve hiçbir yan etki görülmediğini dile getirdi. Kurugöl, şu açıklamayı yaptı:
“Zaman zaman yanlışlıkla Hepatit-B aşısıyla, kızamık aşısıyla karıştırabiliyorlar sağlık ocaklarında. Küçük çocuklara Covid aşısı yapıldı, böyle vakalarla da karşılaştık. Sizi temin ederim bu kişilerde hiçbir yan etki olmadı bu kişilerde ve son derece de iyi antikor oldu. 6 aylık veya 1 aylık bebekte bile çok iyi şeyler oldu. Bunları yayınlayacağız zaten. Ünlü bir tıp dergisinde yayınlanacak. Küçük bebeklerde yüksek doz verseniz bile yan etkisi açısından bir sıkıntı olmuyor.”
Kurugöl’ün bu açıklaması üzerine Aile Hekimleri Dernekleri Federasyonu (AHEF) Başkanı Özlem Sezen, aşıların çok sıkı işleyen bir sistem ile yapıldığını, bebeklere yanlış aşılama yapılmasının mümkün olmadığını belirtti ve Kurugöl’ü özür dilemeye davet etti.
Sezen’in ANKA Haber Ajansı’na yaptığı açıklama şöyle:
“BÖYLE BİR OLAYIN OLDUĞUNU BİZ HİÇ DUYMADIK”
“Dün bir TV programında hocamızın yaptığı açıklama bizi gerçekten çok üzdü, çok talihsiz bir açıklama olduğunu düşünüyoruz ve bunu kabul etmiyoruz. Aile sağlığı merkezleri çok uzun zamandan beri aşılama yapıyor ve 10 yıldan beri de sağlık ocakları kalmadı. Biz aşılamayı yaparken de çok ciddi kontrol süreçlerinden geçerek yapıyoruz. Aşı yapılırken, aşı takip sisteminde bir barkod okutuluyor. Bebeğin, çocuğun aşı takvimine göre uygun aşıyı yapıyoruz ve bunları zaten sürekli bakanlığa gönderiyoruz. Açıkçası böyle bir olayın olduğunu da biz hiç duymadık.
“DİYELİM Kİ MİLYONDA BİR İHTİMAL YANLIŞ AŞI YAPILACAK, ‘BU AŞI UYGUN DEĞİLDİR’ DİYE UYARI GELİR”
Aşıların buzdolabına yerleştirildiği raflar bile farklı. Aile sağlığı merkezlerinde genişletilmiş bağışıklama programına uygun bir şekilde çok fazla aşılama yapılıyor. Covid döneminde de aşılar geldiğinde, aile sağlığı merkezlerine aşılama görevi verildiğinde biz de zaten randevu sayısına göre gelen sınırlı aşıları alıyoruz ve genelde aşılar günlük ya da iki günde bir il sağlık müdürlükleri tarafından getiriliyor. Onlar getirirken özel bir barkod okuyucuyla okutuyorlar, biz aşıyı alırken özel bir barkod okuyucuyla okutuyoruz ve buzdolabında yerleştirdiğimiz raf bile farklı. Aynı şekilde bebeğin, çocuğun aşısını yapmadan önce bir aşı takip sisteminde okutuyoruz. Diyelim ki milyonda bir ihtimal yanlış olacak aşı, bu aşı uygun değildir diye uyarı da gelir. Üstelik biz aşıyı yapamadığımızda; bebek, çocuk hasta olduğunda, gelmediğinde, bulamadığımızda bunu da bakanlığa bildiriyoruz. Yani aşıyla ilgili, özellikle bebek çocuk aşılarıyla ilgili o kadar sıkı bir sistem var ki böyle bir şeyin olması çok zor, milyarda bir diyebiliriz. Aile sağlığı çalışanları aşılama konusunda o kadar tecrübeli ki, Covid aşıları geldiğinde aşı eğitimlerini buradaki aile sağlığı çalışanlarımız verdiler. Bu çok talihsiz bir açıklamadır, biz aile hekimleri olarak özür bekliyoruz hocamızdan.
“AİLE HEKİMLERİNE OLAN GÜVENİ SARSACAK HİÇBİR AÇIKLAMAYI KABUL ETMİYORUZ”
Dünya geneline baktığımızda bebek, çocuk aşılama oranlarının en yüksek olduğu ülkelerden biri Türkiye’dir. Bu da yine aile hekimlerinin ve aile sağlığı çalışanlarının büyük özverisiyle olmuştur. Covid aşı dönemine baktığımızda, aile sağlığı merkezlerine Covid aşıları geldiğinde aşılama oranları arttı. Çünkü vatandaşlarımız bize zaten çok güveniyor, zaten bizim yaptığımız uygulamaların doğru olduğuna çok inanıyor, bu yüzden itiraz ediyoruz. Bu güveni sarsacak hiçbir açıklamayı kabul etmemiz mümkün değildir.”(ANKA)