Yüzümüzde ki Tebessümü Yitirdik

Yüzümüzde ki Tebessümü Yitirdik

Çocuk endokrinoloji uzmanı Dr Fatma Özgüç Çömlek ve Diyabet Hemşiresi Nimet Barna : ’’ Takip ettiğimiz tip1 diyabetli gencimiz Yusuf’un sağlık çalışanları için yazdığı yazıyı aktarıyorum.Geleceğin yazarı olacak bu çocuk.??

 ’’ Takip ettiğimiz tip1 diyabetli gencimiz Yusuf’un sağlık çalışanları için yazdığı yazıyı  aktarıyorum.Geleceğin yazarı  olacak bu çocuk.’’

 

YÜZÜMÜZDE Kİ TEBESSÜMÜ YİTİRDİK

 

Eğer bugünkü günlere şahit oluyorsanız biliyorsunuzdur ki covid-19 salgını tüm dünyayı alarma geçirip endişelendirdi. Tüm insanlar normal yaşadıkları hayatlarına çeki düzen verip, izole bir yaşam sürmeye başladılar. Kalabalık ortamlardan uzak durmaya, temassız yaşamaya, dışarıya çıkmamaya çalıştılar. Fakat sağlık çalışanları işleri gereği her gün salgının hüküm sürdüğü hastanelere gitmek zorunda kaldı. Şu kabul edilebilir bir gerçektir ki en büyük emeği, ekonomiyi kurtarmak için işçiler, sağlığı kurtarmak için sağlık çalışanları vermiştir. Bu zorlu dönemde birçok sağlıkçının yüzünde ki ifade sertleşmiş olabilir ki normaldir. Arkasında ailesini, çoluğunu çocuğunu, karısını ya da kocasını bırakıp. Virüse ev sahipliği yapan hastanelere gitmek pekte kolay olmasa gerek.

 

Yüzlerinde ki tebessüm kayboldu. Sadece sağlıkçılar değil tüm insanların, İşini bırakmak zorunda kalanların, yakınlarını kaybedenlerin, psikolojisi bozulup artık hayatına devam edemeyen insanların tebessümü kayboldu. Binlerce sağlık çalışanı öldü. Hayatın devam etmesi için büyük bir yaşam pınarı olan sağlıkçılar, bütün bu olanlara rağmen salgın öncesi ve sonrası fiziksel ve ruhsal şiddet görmeye devam ettiler. Bu onlara reva mıdır? Elbette değil.

 

İnsanlar tehlikenin fakına vardığı andan itibaren sağlıklı kalmaya çalışıp hayatlarını kurtarmaya çalışırken, sağlıkçıların kendi hayatlarını riske atarak başkaları için çabalamaları büyük bir fedakârlık ve özveridir. Şu dönemde toplumun en çok ihtiyaç duyduğu kişiler sağlık çalışanlarıdır. Aslında her dönem öyledir.

 

Gelen bu karanlık günler, tıpkı öncesinde de olduğu gibi yine bitip gidecek. Belki canımızdan can alacak ama biteceği şüphesiz. Bizlere düşen, tıpkı bu salgın olmadan öncede olması gerektiği gibi, sağlıkçıların önemini anlayıp, saygı duymak olmalı. Sırtlarında bu kadar yük varken bir de biz yük olmadan, yüklerini biraz hafifletip, onlara desteği esirgememeliyiz.

 

Askerlere emanet edilmiş vatan gibi sağlıkçılara emanet edilmiş insanlarız. Şu dönemde çaresiziz.  Bir müjde bekliyoruz, sağlıkçılardan gelecek olan müjdeyi. Anladık ki sağlık çalışanları olmazsa hastalıklarla mücadele edemez, hangi ilacı kullanacağımızı bilmediğimiz için fazla yaşamadan öleceğiz.

 

Özledik salgından önce yaşadığımız hayatı, özledik konuştukça demlenen sohbetlerimizi. Aslında geriye dönük çoğu hatıramızı özledik. Fakat salgın bize sadece özlem duygumuzu hatırlatmakla kalmadı. Hatırlattığı bir diğer önemli gerçek ise, sadece hasta olduğumuzda aklımıza gelen sağlığımız ve onun kadar önemli olan sağlık çalışanlarımız. Hayatımızı devam ettirmek için ihtiyaç duyduğumuz temel konulardan birisidir sağlık. Fakat sağlık ile ilgilenen insanlar olmasa,  ne önemi kalırdı ki sağlığın.

 

Devam eden salgın sürecinde kutsal olan emeğin sahibi sağlık çalışanlarının emeği, göz ardı edilemeyecek büyüklükte. Eminim yoğun mesai saatleri onları çok yıpratmıştır. Her gün artan vakalar, bulaşma riski gibi gerçeklerin. Lafını duymak, hatta düşünmek dahi istemeyen bir sürü insan var.  Tüm bu olgulara rağmen işine devam eden, çaba gösteren sağlık çalışanları, büyük bir teşekkürü hak ediyor. Bu günler bitecek, umutlu ve güzel günler, aydınlık bir geleceğimiz gelecekse, bunun sizin sayenizde olacağı kuşkusuz.

 

YUSUF DENİZ SERT

 

 

Çocuk endokrinoloji uzmanı Dr Fatma Özgüç Çömlek ve Diyabet Hemşiresi Nimet Barna tarafından takip edilen sevgili Yusuf Deniz Sert’e çok teşekkür ediyor , Sağlık Dünyası dergisi olarak kalemine , yüreğine sağlık diyoruz...