Yahudiler tarafından “ışık bayramı” olarak adlandırılan Hanuka, 40 yıl sonra dünyanın dört bir yanından gelen Gaziantepli Museviler tarafından kutlandı. Museviler kenti terk ettiği için en son 1979 yılında kutlanan bayram, Gaziantep Sinagogu’nun restorasyonunun tamamlanmasının ardından yıllar sonra tekrar kutlandı.
Museviler’in baskıdan dolayı 2 bin 300 yıllık evlerini terk etmek zorunda kaldığını söyleyen Türk Musevi Cemaati Lideri İshak İbrahimzadeh, “Buradaki Gaziantepli kardeşlerim belki Gaziantep’ten çıktılar ama Gaziantep onların içinden çıkmadı” dedi.
Kutlamaya Türk Musevi Cemaati Lideri İshak İbrahimzadeh, Türkiye Musevileri Hahambaşısı Rav İsak Haleva, Hahambaşı Müşaviri Yaşar Bildirici, Dışişleri Bakanlığı Gaziantep Temsilcisi Büyükelçi Adnan Keçeci ve Gaziantep Büyükşehir Belediyesi eski Başkanı Asım Güzelbey’ın yanı sıra İsrail ile diğer ülkelerden gelen çok sayıda Gaziantepli Musevi katıldı.
Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, Türkiye Büyük Millet Meclisi (TBMM) Başkanı Mustafa Şentop’la Kültür ve Turizm Bakanı Mehmet Nuri Ersoy da kutlamaya özel mesaj gönderdi. Kutlamaya yıllar sonra kente gelen Museviler’in Gaziantepli arkadaşları ve dostları da ilgi gösterdi. Dini vecibelerin tamamlanmasının ardından Gaziantepli Museviler müzik eşliğinde eğlendi, program esnasında yer yer duygusal anlar da yaşandı.
Erdoğan: “Öteleştirmeye müsaade etmedik”
Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın mesajını Yaşar Bildirici okudu. Musevilik inancına sahip olan bütün vatandaşların bayramını gönülden kutlayan Erdoğan, “Farklılıkları zenginlik gibi gören din, dil ve ırk ayrımı yapmayı reddeden köklü bir medeniyetin mensupları olarak her bir vatandaşımızın inancını özgürce yaşayabilmesine önem veriyoruz. Bu anlayışla son 17 yılda farklı alanlarda hayata geçirdiğimiz reformlarla din ve vicdan özgürlüğü önündeki engelleri tek tek kaldırdık. Hiç kimsenin inancından dış görünüşünden kılıf ve kıyafetinden dolayı öteleştirilmesine asla müsaade edilmedi ve edilmeyecektir. 82 milyonun bir arada barış içinde yaşatan hoş görü ikliminin ırkçı, ayrımcı ve aşırıcı gruplar tarafından zehirlenmesine izin vermedik. Bundan sonra hassasiyetimizi koruyarak Türkiye’yi tüm dünyaya örnek gösterilecek bir dayanışmayla büyütmeye devam edeceğiz. Bu düşüncelerle idrak ettikleri bu müstesna günlerinde tüm Musevilerin Hanuka bayramını tebrik ediyor kendilerine esenlikler diliyorum” ifadelerini kullandı.
Bildirici: "Sinagogumuz adeta küllerinden yeniden doğdu"
Mesajın ardından kendi konuşmasına geçen Bildirici Gaziantep’te bulunmaktan büyük mutluluk duyduğunu kaydetti. 40 sene önce sinagogun Antepli Museviler’in yaşam merkezi olduğunu hatırlatan Bildirici, sinagogda ibadetin, sünnet, cenaze ve düğün törenlerinin gerçekleştiğini anlattı. Nüfusun azalmasıyla birlikte sinagogun 1979 yılında etkinliğini yitirdiğini paylaşan Bildirici, şöyle konuştu: “Ardından ise kullanıma kapatıldı. Asırlar boyu bu topraklarda yaşayan Türk Musevileri dünyanın neresine gitseler her zaman Gaziantep’i kalplerinde taşıdılar. Bu toprakları hiçbir zaman unutmadılar. Antepli olmanın gururunu yaşadılar ve yaşattılar. Burada bulunan kişilerin çoğu Antep kökenlidir. Sinagogumuz Cumhurbaşkanlığımızın önderliğinde Vakıflar Genel Müdürlüğünün katkılarıyla adeta küllerinden yeniden doğmuştur. Önemli bir kültür mirasımız olan Gaziantep sinagogu bundan sonra hepimize emanettir.”
İbrahimzadeh: “Kardeşlerim Gaziantep’ten çıktı ama Gaziantep onların içinden çıkmadı”
Yusuf’un 12 senelik esaretinin sonunda bir anda hayatının değiştiğini söyleyen Türk Musevi Cemaati Lideri İshak İbrahimzadeh ise kendilerinin bu sinagoga gelme esaretlerinin de 40 sene sürdüğünü ifade etti. Çok güzel bir törenle Gaziantep sinagoguna tekrar kavuştuklarını dile getiren İbrahimzadeh, “Burada Gaziantepli kardeşlerim 40 sene evvel oturdukları yerde oturuyorlar. Ne mutlu ki hep beraber devletimizle birlikte hem kendimize özellikle de onlara bugünü yaşatabildik. Düşünün ki bu mutluluğu burada yaşayabilmenin farklılığını biz böyle yaşıyorsak kim bilir Gaziantepliler nasıl yaşıyordur. 1970’lerin sonunda biz neden Gaziantep’ten gidiyoruz? 2300 senedir bu topraklarda yaşayan bu cemaat 2300 sene sonra neden bu topraklardan ayrılıyor, ayrılmak zorunda kalıyor? O zamanın talihsiz günlerinde burada yaşayan ailelerimize yapılan tacizler, tehditler, adam kaçırmalar sonunda buradaki kardeşlerim 2 bin 300 senelik evlerini terk ediyorlar. Buradaki Gaziantepli kardeşlerim belki Gaziantep’ten çıktılar ama Gaziantep onların içinden çıkmadı. Yaşadığımız yerleri, bu toprakları bize kucak açan Osmanlı’dan, bu medeniyetten, bu kültürden kendimizi hiçbir zaman koparmadık; zaten kopartmak da istemiyoruz. Kopartmak isteyenler lütfen buradaki sahneyi görsünler. Kim ne yaparsa yapsın bizler buradayız” diye konuştu.
Konuşma ve hediye takdimlerinin ardından Hanuka Bayramının âdeti olan mum yakma töreni gerçekleştirildi. 7 adet mumu dünyanın farklı bölgelerinden gelen Museviler yaktı. Törenin ardından Museviler müzikle eğlenerek bayramlarını kutladılar.