Medical Park Gaziantep Hastanesi Psikoloji Kliniği, Uzm. Klinik Psikoloğu Işınsu Erbudak, Pandemi sürecinde insanların yaşadığı duygu durum değişikliklerini, stres faktörlerini ve yaşanılan tahammülsüzlüğü değerlendirdi. Hayatın iniş ve çıkışlardan oluşan bir yolculuk olduğunu belirten Uzm. Klnk. Psk. Erbudak, ani duygu değişikliklerinin ruhsal dayanıklılık ile ilintili olduğuna dikkat çekti. Ruhsal dayanıklılığın; değişen durumlar karşısında esneyerek adapte olabilme yetisi olduğunu ifade eden Uzm. Klnk. Psk. Erbudak, ruhsal dayanıklılığın çevresel ve kişisel unsurlara göre değişkenlik gösterebildiğinin altını çizdi:
Medical Park Gaziantep Hastanesi Psikoloji Kliniği Uzm. Klinik Psikoloğu Işınsu Erbudak; ‘’Barınma, beslenme, güvenlik gibi temel ihtiyaçlarımızın karşılanamaması; sağlığın her an bozulması riskine aralıksız şekilde maruz kalmak; yakın çevreden insanların ve kişinin kendi can güvenliğinden tedirgin olması ‘kayıp endişesini’ tetikleyerek depresif duygulanımlara sebep olur ve ruhsal dayanıklılığı olumsuz yönde etkiler. Günlük hayattaki rutin işler bireylere güven duygusu hissettirir. Aniden değişen koşullar, rutinleri bozarak tedirgin edicidir. Rutinlerin bozulması ile ortaya çıkan belirsiz durumlar, birçok insanın baş etmekte en çok zorlandığı ve yeniden kontrol altına alabilmek için ekstra çaba sarf etmek zorunda kaldığı durumlardır. Bu gibi durumlar ruhsal dayanıklılığı tehdit ederken, bir yandan da bireylere her an yeniden tekrarlanacakmış gibi hissettirerek onları diken üstünde tutar ve rahatlama hissine engel olur. Ruhsal dayanıklılığımızı son 6 aydır en zorlayan konu nedir diye düşünsek, şüphesiz hepimizin aklında Covid-19 gelecektir. Sevdiklerimizin ve hatta tanımadığımız insanların sağlığı hakkında çok kaygılandığımız; planlarımızın sürekli değiştiği, ertelendiği; düzenimizin bozulduğu; çok beklenmedik bir şekilde gelişen bir krizin ortasındayız. Bu krizi nasıl yöneteceğimizi keşfetme konusunda umutlu ve gayretli olsak da; tükenmiş, bıkkın, öfkeli hissetmek de çok doğal…’’ ifadelerinde bulundu.
Ruhsal Dayanıklılığımızı Nasıl Artırırız?
Uzman Klinik Psikolog, Işınsu Erbudak, ruhsal dayanıklılığımızı artırmaya yönelik yaptığı açıklamada ‘’Koşullar aniden değişmiş ve bir süre daha bizim istediğimiz yönde değişmeyecek olabilir. Böyle zamanlarda olumsuz düşüncelere ve duygulara odaklanmak kendimizi daha da kötü hisetmemize, olayların içinden çıkılmayacak biçimde, yani olduğundan daha kötü algılanmasına sebep olabilir. Olumlu düşünmek ve hissetmek hemen mümkün olmasa da, olumsuzlukların her an her koşul için geçerli olmadığını düşünmek ve güçlü yanlarımız için kanıtlar aramak iyi bir başlangıç olacaktır. Gelişen yeni koşullar istediğimiz gibi olmasa da, uyum sağlayabilmek için neler yapabileceğimiz hakkında yeni fikirler geliştirmeye açık olmak çok önemlidir. Kontrol edemediğimiz şeylere odaklanmak çaresizlik hissini daha da artıracaktır. Her şeyi kontrol edemeyebiliriz, ama kontrol edebildiğimiz şeyleri fark etmek ve değişimi başlatmak bizi daha da güçlendirecektir. Düzen bozulduğunda mevcut koşullar çerçevesinde yeni düzenler oluşturmak gerekir. İş çıkışı yapılan yarım saatlik bir yürüyüş, yeni bir hobi, ailece bir dizi seyretmeye başlamak gibi rutinleşen davranışlar tanıdıklık ve ait olma hissini pekiştirerek kendimize güvende hissedebileceğimiz yeni bir çevre yaratmamıza yardımcı olur. Değişen koşullar karşısında düşüncelerimizi ve duygularımızı fark ederek tanımlamamız, ihtiyaçlarımızı keşfetmemize yardımcı olur. Kendimizden ve çevremizden beklentilerimizin ne olduğunu daha iyi anladıkça ihtiyaçlarımız için yardım isteyebilir ve gücümüz yettiğince yardım edebiliriz.’’ ifadelerine yer verdi.