Söyleyecek sözümüz, değiştirecek gücümüz var.

Söyleyecek sözümüz, değiştirecek gücümüz var.

SES Gaziantep İl Eş Başkanı Serpil Dağdemir ''Sağlıksızlık üreten bu sağlık sisteminin yükü altında ne bizlerin ne de toplumun ezilmesine sessiz kalacağız. Sağlıkta yaşanan bu ağır krizin sorumlusu bizler değiliz.''

Sağlıksızlık üreten bu sağlık sisteminin yükü altında ne bizlerin ne de toplumun ezilmesine sessiz kalacağız. Sağlıkta yaşanan bu ağır krizin sorumlusu bizler değiliz.

Uzun ve yoğun çalışma saatlerine kötü ve güvensiz, güvencesiz çalışma koşullarına rağmen gösterdiğimiz özveri bu olumsuzlukları dayatan sağlık sistemi altında eziliyor. Sorunların özveri ile çözülemeyecek kadar derin olduğunu biliyoruz.

Biliyoruz ki hastalıklardan beslenen sisteme rağmen iş yerlerimizde umut olan, şifa olan bizler daha sağlıklı bir geleceği de inşa edebiliriz.

Hakkımız olanı alana kadar, toplumun sağlık hakkını önceleyen sağlık politikalarını inşa edene kadar mücadeleye devam edeceğiz. 

Yürüttüğümüz mücadeleyi vaatler ile durdurmaya çalışanlara inat kararlılıkla…

Taleplerimiz oyalamalar ile geçiştirilemeyecek kadar acil, haklı ve meşrudur.

Sağlık sisteminin temeli birinci basamak koruyucu sağlık hizmetleri oluşturmalı, basamaklı bir sağlık sistemi modeline geçilmelidir.

Şiddeti kışkırtan söylemlere son verilmeli, etkili bir sağlıkta şiddet yasası çıkarılmalı, tüm canlılar için sağlık üreten, sağlık üretiminin devamlılığını sağlayan sağlık çalışanlarını da kapsayacak şekilde uygulanmalı, güvenli çalışma alanları planlanmalıdır.

Katkı payları adı altında sağlığa erişimin paralı hale getirilmesine derhal son verilmelidir: sağlık herkes için ücretsiz olmalıdır.

Sağlığa ayrılan bütçe arttırılmalı, aldığımız aylıklar insanca yaşanabilir, emekliye yansıyacak tek ödeme olarak değiştirilmelidir.

Aile hekimliği ceza yönetmeliği, mobbing, KHK, arşiv taraması ve güvenlik soruşturması baskılarına son verilmelidir.

 2 ve 3 basamak sağlık hizmetleri,bilime ve toplum sağlığına uygun yapılandırılmış kamu hastaneleri ve üniversite hastanelerinde sunulmalıdır.

Sağlığımızı 5 dakikaya sıkıştıran uygulamadan derhal vazgeçilmelidir.

Tüm sağlık çalışanları için COVID-19 meslek hastalığı sayılmalıdır. 

Sadaka kültürünü pekiştiren sosyal yardım politikaları değil, hak temelli sosyal hizmet politikaları geliştirilmeli, sosyal hizmet emekçilerinin sorunlarına çözüm üretilmelidir. Bağ-Kur ve SSK emekli tüm sağlık çalışanlarına yoksulluk sınırı üzerinde emekli maaşı verilmelidir.

Emeğimize, haklarımıza, toplumun sağlık hakkına sahip çıkmak için;

Hekimler, diş hekimleri, veteriner hekimler, psikologlar, sosyal hizmet uzmanları, hemşireler, paramedikler, radyoloji teknisyenleri ve teknikerleri, sağlık işçileri, akademisyenler tüm sağlık sosyal hizmet üreticileri,  öğrencisinden emeklisine, sağlıklı bir toplum için bu mesleği seçenler…

29 Mayısta Ankara’yı beyaza boyamaya geliyoruz!