Kalp Krizi ve Risk Faktörleri

Kalp Krizi ve Risk Faktörleri

Defa Life Hastanesi Kardiyoloji Kliniği Sorumlu  Hekimi  Uz.Dr.Serdar Keçeoğlu ''Kalp Krizi ve Risk Faktörleri'' hakkında bilgi verdi.

Defa Life Hastanesi Kardiyoloji Kliniği Sorumlu Hekimi Uz.Dr.Serdar Keçeoğlu ''Kalp Krizi ve Risk Faktörleri'' hakkında bilgi verdi. 

 

Göğsünüzde aniden ortaya çıkan ağrı ve sıkışma hissiyle başlayan kalp krizinde erken müdahale çok önemli olduğunu ve Erken müdahale hem hayati riskin azaltılmasını hem de kalp kasının zarar görmeden kurtulabilmesini sağlayabildiğini, Diyabet, aşırı kilo, kötü beslenme ve hareketsizlik gibi kalp hastalıklarına yol açabilecek faktörlerde yapılacak olumlu değişiklikler, hastalığın ortaya çıkmasını geciktirebildiğini söyledi.


‘’Kalp damarındaki plakların aniden yırtılması ve üzerine pıhtı oturması ile kalp damarı aniden tıkanabilir, sonuçta kalp kası oksijensiz kalır. Oksijensiz kalan kalp kası hücreleri bir süre sonra ölmeye başlar. Bu sürece kalp krizi = miyokart infarktüsü adı verilir.


Kalp Krizi Risk Faktörleri


Kalp krizinin tedavisi olay başladıktan sonraki ilk saatler içinde en etkilidir. Bu nedenle kalp krizinden şüphelendiğimiz anda en kısa zamanda bir sağlık kuruluşuna başvurmalısınız. Hızlı tanı ve tedavi ile krizi hasarsız atlatmanız mümkündür. Bu açıdan kalp krizi belirtilerini tanımak önemlidir.
Kalp krizi riskini artıran 2 önemli risk faktörü var: Bunlardan birincisi “değiştirilemeyen riskler” olarak isimlendiriliyor. Genetik faktörler, yaş, erkek olmak, bu ilk gruba giriyor. Ailesinde erken yaşta kalp krizi öyküsü olanlar ve erkekler, kalp krizi için daha büyük bir risk altında. Riskleri yaşla birlikte artıyor.
İkinci risk faktörlerine ise "değiştirilebilen riskler" adı veriliyor. Bu risk faktörlerini azaltmak kişinin çabalarına bağlı.


Kalp Krizinde Değiştirilebilen Riskler 


•    Sigara kullanımı, 
•    Yüksek kan basıncı (hipertansiyon), 
•    Diyabet hastalığı, 
•    Kan yağlarının yüksek olması
•    Yüksek vücut ağırlığı yani obezite.


Ancak bu risk faktörlerinin tamamına sahip biri, en üst düzeyde kalp krizi riskini de beraberinde taşıyor. Bu nedenlerle kalp krizi geçirme riskini önceden öğrenmek oldukça önemli.
Kalp krizi riski toplumdaki bazı bireylerde daha yüksek oranda görülüyor. Bu nedenle, tüm bireylerin risk analizine tabi tutularak yüksek riskli olanların belirlenmesi ve risk azaltıcı önlemlerin uygulanması hayat kurtarıcı olabiliyor.


Kalp Krizi Belirtileri Nelerdir?


Göğüs Ağrısı
Gövdenin Üst Kısmında Ağrı
Nefes Darlığı


Kalp Krizinin Diğer Belirtileri


•    Ani soğuk ter basması, 
•    Sebepsiz ani yorgunluk atakları (özellikle kadınlarda), 
•    Bulantı ve kusma, 
•    Ani baş dönmesi, 
•    Var olan şikayetlerin artması ya da süresinin uzaması.


Kalp krizleri yaygın bilinenin aksine her zaman ani ve şiddetli göğüs ağrısı şeklinde oluşmaz. Bazı insanlar belirgin bir şikayet hissetmeden de sessiz olarak kalp krizi geçirebilirler. 
Kalp krizinin belirtilerini bilmek, böyle bir durumla karşılaşan bireyin zaman kaybetmeden tıbbi bakıma ulaşabilmesini sağlıyor. Çünkü kalp krizinde erken müdahale çok önemli. Erken müdahale hem hayati riskin azaltılmasını hem de kalp kasının zarar görmeden kurtulabilmesini sağlayabiliyor.


Kalp Krizi Tanı Yöntemleri


Kalp krizi tanısı hekim tarafından konulabiliyor. Bu tanı için en önemli iki bilgi, hastanın yakınmaları ve EKG’sinin değerlendirilmesiyle sağlanıyor. EKG (elektrokardiyografi) bulguları tipik olarak kalp kriziyle uyumluysa ve hastanın yakınmaları da kalp krizine uyuyorsa, tanı konuluyor ve derhal tedaviye başlanıyor.
Bazı durumlarda EKG bulguları belirgin olmayabiliyor. Bu durumda kalp kasının zarar görmesi sonucu kanda yükselen bazı enzimler ölçülüyor. Bu kan testleri tanı koymada yardımcı olsa da, ancak belirli bir süre geçtikten sonra yükselmesi gibi bir dezavantajı bulunuyor. Bu nedenle uzmanlar ekokardiyografi ya da anjiyografi tetkiklerini isteyebiliyor dedi.

 

 



Anahtar Kelimeler: Krizi Faktörleri