Harvard Tıp Profesörü Gökhan Hotamışlıgil: Sinovac olanlar acilen üçüncü doz aşı olmalı

Harvard Tıp Profesörü Gökhan Hotamışlıgil: Sinovac olanlar acilen üçüncü doz aşı olmalı

Prof. Dr. Gökhan Hotamışlıgil, Sinovac aşısının olanlara acilen üçüncü doz olarak mRNA aşılarından birini yapılması gerektiğine işaret ederek, 'Türkiye'de Sinovac aşısı olanlar yüksek risk grubu, yani 65 yaş üstü ve sağlık ça

Harvard Üniversitesi’nde görevli Tıp Profesörü Gökhan Hotamışlıgil, Sinovac aşısının yeni çıkan varyantlara karşı etkili olmadığına işaret ederek, “Sinovac olanların acilen üçüncü doz olarak mRNA aşılarından birini olmaları gerekir” dedi.

 

Hotamışlıgil, Cumhuriyet’ten İpek Özbey’e yaptığı açıklamada, şu anda mRNA aşılarından tamamen kaçan bir varyantın olmadığına işaret ederek, “Bu aşılar şimdiye kadar çıkan bütün varyantlara karşı da çok etkin bir şekilde koruma profillerini korudu. Delta’ya karşı korumada hafif bir düşüş var ama hâlâ çok önemli oranda koruyucu. Dolayısıyla en üst profile sahip aşılara bakarsanız şu ana kadar varyantların bu aşıdan kaçması gibi bir problem yok. Fakat bu aşının hızla toplumun yüzde 70-80’ine yapılması gerekiyor ki artık bu varyantların bulaşma ve yayılması engellensin” değerlendirmesinde bulundu.

 

Sinovac aşısının yeni çıkan varyantalar karşı daha fazla zafiyet gösterdiğine dikkat çeken Hotamışlıgil, “Benim ve birçok uzman kişinin görüşü Sinovac olanların acilen üçüncü doz olarak mRNA aşılarından birini olmaları. Türkiye’de Sinovac aşısı olanlar yüksek risk grubu, yani 65 yaş üstü ve sağlık çalışanları ve diğer risk grupları. Dolayısıyla bunu öncelik haline getirmek gerekiyor. Türkiye şu anda günde 1-1.5 milyon aşı uyguluyor ki bu çok iyi bir rakam, bu hız 2-3 ay arasında devam ederse o zaman sonbaharda virüsün yayılma alanını çok daraltmamız ve salgını durdurmamız mümkün.” diye konuştu.

 

‘AŞI KARŞITLIĞI TOPMUM SAĞLIĞINI TEHDİT EDER BOYUTA GELDİ’

 

Hotamışlıgil, aşı karşıtlığının toplum sağlığını tehdit eder boyutlara ulaştığına işaret ederek, “Üst düzey bir cevap verirsem bunu salgının kendisi kadar vahim görüyorum. Bu davranış her yerde kamu sağlığını tehdit eder bir boyuta ulaştı. Önce ilaçlar, sonra maske kullanımı, hatta Covid’in kendisi ve son olarak aşı için üretilen komplo teorileri gördük. Bunun sebeplerini düşünürken aklıma bazı şeyler geliyor…”