GEÇMİŞTEN GÜNÜMÜZE HEMŞİRELİKTE DEĞERLER

GEÇMİŞTEN GÜNÜMÜZE HEMŞİRELİKTE DEĞERLER

SANKO Üniversitesi Sağlık Bilimleri Fakültesi Hemşirelik Bölümü tarafından “Geçmişten Günümüze Hemşirelikte Değerler” konulu sempozyum düzenlendi.

SANKO Üniversitesi Sağlık Bilimleri Fakültesi Hemşirelik Bölümü tarafından “Geçmişten Günümüze Hemşirelikte Değerler” konulu sempozyum düzenlendi.

 

Hemşirelik Haftası etkinlikleri kapsamında; Abdulkadir Konukoğlu Spor ve Kültür Merkezi Konferans Salonu’nda, düzenlenen sempozyumun açılışında bir konuşma yapan SANKO Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Güner Dağlı, “Değerler, fırtınalı havalarda gemicilere yol gösteren deniz fenerleri ya da yağmurlu gecelerde kervanlara yol gösteren işaret taşları gibidir” dedi.

 

Değerlere ne kadar bağlı olunursa işlerin yönlendirilmesi ve zor durumlarda bir o kadar da rahat edileceğini anlatan Prof. Dr. Dağlı, “Dünyanın en onurlu mesleklerinden, geçmişi başarılarla dolu hemşirelikte de değerlerin erken kazanılması, en kritik klinik uygulamalarda kişilerarası ilişki ve iletişimde size yol gösterici olacaktır” diye konuştu.

 

Okumanın hem mesleki hem de kişisel gelişim açısından önemli olduğunu vurgulayan Prof. Dr. Dağlı, “Okuyarak kişisel değerleri kazanabilir ve geliştirebilirsiniz. Hem mesleki hem de kişisel değerlerinizi geliştirmek için daha fazla okumanızı rica ediyor, verimli ve güzel bir toplantı olmasını diliyorum” ifadelerini kullandı.

 

PROF. DR. TÜRKAN PASİNLİOĞLU

Sağlık Bilimleri Fakültesi (SBF) Dekanı Prof. Dr. Türkan Pasinloğlu ise mesleki değerleri, bireylerin görevlerini yerine getirirken sergilemesi gereken rehber ilkeler ve meslek etiğinin ayrılmaz bir parçası olarak tanımladı.

 

“Bu nedenle değerler, doğru ya da yanlış, kabul edilebilir ya da kabul edilemez olan mesleki davranışlarla ilgili standartları ve beklentileri yansıtır. Kısacası davranış standartlarıdır. Bu doğrultuda hemşireler mesleki değerlerini, akademik eğitim ve mesleki tecrübeleriyle kazanırlar” diyen Prof. Dr. Pasinlioğlu, şöyle devam etti:

 

“Kişisel değerler ise yaşam anlayışı ve deneyimlerle kazanılır. Mesleki ve kişisel değerlerin ışığında, hemşirelerin profesyonel değerlerini çalışma hayatına özenle yansıttıkları bir meslek yaşamı diliyorum.

 

Konularında uzman birbirinden değerli konuşmacıların yer aldığı bu sempozyumun, bilimsel ve mesleki anlamda değerli katılımcılarımıza ve öğrencilerimize büyük katkı sağlayacağını düşünüyorum.”

        

PROF. DR. NİMET OVAYOLU

SBF Hemşirelik Bölüm Başkanı Prof. Dr. Nimet Ovayolu da hemşireliğin bilimsel, kültürel ve sosyal gelişmelere paralel olarak, kendini sürekli yenilemeyi başaran, birey, aile ve toplumun esenliği ile ilgilenen uygulamalı sağlık disiplini olduğunu söyledi.

 

Hemşireliğin en önemli yükümlülüğünün insanların yaşamına, onuruna, bireysellik ve bütünlüğüne, değerlerine ve kararlarına saygı duyarak gerekli ve güvenli bakımı kanıta dayalı veriler ışığında sunmak olduğunu kaydeden Prof. Dr. Ovayolu, şunları anlattı:

 

“Ancak son yıllardaki teknolojik, yapısal ve hukuki gelişmeler, sağlık sektöründe birtakım değişikliklerin yaşanmasına yol açmıştır. Bu doğrultuda hemşireliğin sürekli değişen dünyaya uyum sağlaması, var olan statüsünü geliştirmesi ve bakımın kalitesini artırmasında profesyonellik ve mesleki değerler yol göstericidir. Bu nedenle bu sempozyumda hemşirelikte çok önemli olan mesleki değerlere yer vermeyi hedefledik.

 

Sempozyumumuza katkı sağlayan ve her konuda destekleyen SANKO Ailesine, çok değerli konuşmacılara, oturum başkanları ve katılımcılara teşekkür ediyor, Uluslararası Hemşireler Konseyinin 2022 yılı Uluslararası Hemşireler Günü teması doğrultusunda meslektaşlarımın öncü bir ses olmasını, küresel sağlığın güvence altına alınmasında hemşireliğe yatırım yapılmasını ve haklarına saygı gösterilmesini temenni ediyorum. “

 

PROF. DR. SAMİYE METE

Emekli Öğretim Üyesi Prof. Dr. Samiye Mete ise “Değerler ve Hemşirelik” konulu bir sunum yaptı.

 

Hemşirelik mesleğine yapılması gereken yatırımlardan birinin mesleğin profesyonelleşme çabalarına desteklemek olduğunu dile getiren Prof. Dr. Mete, özetle şu bilgileri paylaştı:

 

“Hemşireliğin profesyonel kimliğinin gelişiminde hemşirelik felsefesinin tartışılması, değerler sisteminin oluşturulması çok önemlidir. Değerler, her birey her meslek için var olan değerlerdir. Ancak bir mesleğin değerler sistemi dediğimizde, bu değerlerin göreceli olarak o meslek için önemi ve önceliğini anlamaktayız.

 

Hemşireliğin değerler sisteminin oluşması, mesleğe ve meslek üyelerine önemli katkılar sağlamaktadır. Hemşirelik değerler sistemi gerek hemşirelik eğitiminin gerekse hemşirelik uygulamalarının çerçevesinin oluşturulmasına rehberlik etmektedir.

 

Mesleki değerler; meslek üyelerinin bireyler ve toplum ile etkileşimlerine rehberlik eder, mesleki standartları geliştirmeyi sağlar, meslektaşlar arasındaki çatışmaları önler, öncelikli eylemleri belirlemeyi, güvenli, kaliteli ve etik bakım sürdürülmeyi sağlar.”

 

Mesleki değerlerin hemşirelik uygulamalarına anlam kazandırdığına dikkat çeken Prof. Dr. Mete, “Hemşirelik mesleği için öncelikli olan bazı değerlerin üzerinde duruyorum. Bu değerler alfabetik olarak ‘ABCEG VE’ olarak sıralanmıştır.  Bunlar, akıl, bilim ve mantığa değer verme, adalet, birey, insan onuruna saygı, cesaret, çalışkanlık, emeğe saygı, edep, gönül verme, vicdan ve vefadır” diyerek sözlerini tamamladı.

 

PROF. DR. SULTAN TAŞÇI

SBF Dekanlar Konseyi Başkanı ve Kayseri Erciyes Üniversitesi SBF Dekanı Prof. Dr. Sultan Taşçı, “Öz’den Öz’e Şefkat” konulu sunumunda, şefkatin kendisine daima ihtiyaç duyulan ve her geçen gün önemi daha da artan değerlerden olduğunu belirtti.

 

Geçmişten günümüze şefkatin çok farklı tanımlarının yapıldığını anımsatan Prof. Dr. Taşçı, sözlerini şöyle sürdürdü:

 

“Şefkat, diğer insanların acılarını anlayışla ve sevecenlikle karşılayabilme durumu olup insanların mükemmel olamayacağı ve her bireyin hata yapabileceği düşüncesiyle insanlara karşı sabırlı, kibar ve anlayışlı olmayı içerir. Başkalarının olduğu gibi bireyin kendisinin de şefkatini hissetmesi oldukça önemlidir. Şefkat de her şey gibi özde başlayıp öze gider.

 

Hemşireliğin özünde acı çeken bireye yardım etmek ve yakın olmak bulunmaktadır. Şefkat bir güçtür, mesleğe değerler ve inanç sistemini katar. Bu noktada bakımın bütünselliği ve bütüncül bakım devreye girer. Özde hepimiz biriz ve bir olduğumuzu anladığımızda daha da güçlüyüz.”

 

DOÇ. DR. GÜLTEN KOÇ

Hemşirelikte örgütlenme konusuna değinen Hacettepe Üniversitesi Hemşirelik Fakültesi Öğretim Üyesi, Hemşirelikte Liderlik Derneği ve Türk Hemşireler Derneği Yönetim Kurulu Üyesi Doç. Dr. Gülten Koç da toplum sağlığının ve hemşirelik mesleğinin geliştirilmesinde hemşirelerin bireysel, mesleki ve multidisipliner ekibin bir üyesi olarak katkı sağlayabileceğine vurgu yaptı.

 

Mesleki bir kimlik ve özgürlük kazanmak, mesleğin kabulü, unvanların korunması, geliştirilmesi, tanıtılması ve yaygınlaştırılmasını sağlamak, yenilikleri takip etmek ve sorunlara çözüm bulmak, politik ve sosyal güç oluşturmak, mesleki vizyon ve misyonu bilmek ve hemşirelik hizmetlerinin nitelikli ve güvenli sunumunu sağlamak için mesleki örgüte üye olmanın gerekliliğinin altını çizen Doç. Dr. Koç, şu değerlendirmeyi yaptı:

 

“Tüm bu yararlarına ve geniş çalışma alanlarına rağmen hemşirelikte örgütlenmenin önünde bazı engeller bulunmaktadır. Bununla birlikte lisans ve lisansüstü hemşirelik eğitimlerde sağlık politikaları konularına yer verilmesi, politik farkındalığın artırılması, meslek örgütleri ile eğitim ve uygulama alanlarındaki lider hemşirelerle öğrencilerin buluşturulması, mesleki örgütlere üye olarak ilişkilerin güçlendirilmesi ve mesleki örgütlere güç verilmesi yoluyla bu engellerin ortadan kaldırılması mümkündür.”

 

CEYLAN ÖZYILMAZ

SANKO Üniversitesi Hastanesi Başhemşiresi Ceylan Özyılmaz ise Yönetici Gözüyle Üniversite-Klinik İş Birliği konusuna değindi.

 

“Akademik-klinik iş birliği daha çok öğrenci eğitimine odaklı gelişmiştir. Bu iş birliği öğrenci eğitiminin yanı sıra araştırma yapma ve birlikte bilimsel etkinlikler düzenlemeyi de kapsamaya başlamıştır” diyen Özyılmaz, şunları kaydetti:

 

“Hemşirelikte akademik-klinik iş birliği, hemşirelik eğitiminin güçlendirilmesi, bakımın iyileştirilmesi ve araştırma kapasitesinin artırılması açısından önemlidir. Klinik uygulamalar aynı zamanda öğrencilerin profesyonellik kazanmasına ekipte yeterli iletişim kurmasına, yeterli sayıda vaka görmesine ve kendi yeteneklerini geliştirmesine olanak sağlar. Bu bağlamda akademik- klinik iş birliği için okul ve hastane yöneticilerinin bir arada olması gerekir.”

 

Sempozyumda, Hemşirelik Ana Bilim Dalı Lisansüstü Öğrencisi Sümeyra Karayılan, “2022 ICN Teması: Küresel Sağlığı Güvence Altına Almak İçin Hemşirelere Yatırım Yapın ve Haklarına Saygı Gösterin”, Hemşirelik Bölümü 3’üncü Sınıf Öğrencisi Alican Yıldız “Öğrenci Gözüyle Üniversite-Klinik İş Birliği”, Hemşirelik Bölümü 2’nci Sınıf Öğrencisi Halime Nur Dağcı ve Hemşirelik Bölümü 2’nci Sınıf Öğrencisi Yunus Algam ise “Teknoloji Hemşirenin Yerini Tutar Mı?” konularında bilgi verdiler.

 

Dört oturumdan oluşan sempozyumda oturum başkanlıklarını Prof. Dr. Özlem Ovayolu, Prof. Dr. Nuran Tosun, Dr. Öğr. Üyesi Burçin Işık ve Hemşire Kübra Çiftçi üstlendi.

 

Sempozyuma SANKO Üniversitesi Tıp Fakültesi Dekanı Prof. Dr. Salih Murat Akkın, Sağlık Bilimleri Fakültesi Dekan Yardımcısı Dr. Öğr. Üyesi Deniz Mıhçıoğlu ile çok sayıda akademisyen ve öğrenci katıldı.