Doktorlar iş bırakıyor! Sağlık çalışanları bu tarihte hastanelerde hizmet vermeyecek

Doktorlar iş bırakıyor! Sağlık çalışanları bu tarihte hastanelerde hizmet vermeyecek

Sağlık çalışanlarına yönelik şiddeti ve düşük maaşları protesto eden hekimler, iş bırakma eylemi yapacak. Hekim-Sen'in öncülük ettiği 6 sağlık çalışanları sendikası, iş bırakacakları tarihi açıkladı.

 

Hekim Dayanışma ve Yardımlaşma Platformu (Hekim-Sen), doktorların 11 Temmuz 2023 Salı günü iş bırakma eylemi yapacağını açıkladı. 6 sendikaya üye sağlık çalışanları, 11 Temmuz 2023 Salı günü acil servis hariç olmak üzere çalışmayacak.

Hekim-Sen'den yapılan açıklamada, "11 Temmuz Salı günü iş bırakıyoruz. Bizlerle beraber görselde logoları bulunan sendikalar da iş bırakacaktır. Hashtag çalışmasında güç birliği yaptığımız paydaş STK lar başta olmak üzere tüm memur STK'larını, özellikle de hekim sendikalarını eylemde de güç birliğine davet ediyoruz" ifadelerine yer verildi.

 

 

Hekim-Sen'in doktorların iş bırakmasıyla ilgili açıklamasının tamamı şöyle:

Hekimsen Temmuz Ayı İş Bırakma Eylem Kararı: Hekimsen 11 Temmuz 2023 tarihinde tüm kamu hastaneleri ve sağlık kuruluşlarında acil servisler, yataklı servisler, yoğun bakım üniteleri ve acil ameliyatlar dışında iş bırakma kararı almıştır.

Hekimlerin gelir düzeyleri ve alım güçlerinde yıllardır düzenli bir aşınma gerçekleşmiş, artık hekimlerin gelirleri, kamu işçisinin gelirleri ile kıyaslanır hale gelmiştir.

Mevcut durum, hekimlik mesleğine değer verilmemiş olmasının bir tezahürüdür. Sadece hekimlerin değil, tüm kamu çalışanlarının ücretlendirilmesinde ipin ucu kaçmış, işler arap saçına dönmüştür. Eğitim, teknik bilgi, iş zorluğu, mesleki risk ve sorumluluk gibi kıstaslar göz ardı edilerek hekimlik değersizleştirilmiştir.

Kamu işçilerine yapılan son maaş zammı ile memur maaşının çok üzerine çıkması ve hatta Ocak ayından geçerli olarak geriye dönük fark ödenmesi ile eğitimli kamu çalışanı olan memurlarda hiyerarşinin muhafaza edileceği beklentisi oluşmuş, ancak bu beklenti maalesef karşılanamamıştır.

Hekimler; aldıkları eğitim, üstlendikleri sorumluluk, meslek hastalıkları riski, devlet hizmet yükümlülüğü, stratejik personel olmaları gibi nedenlerle kamuda en üst düzeyde ücretlendirilmeleri gerekirken kamu işçisinin dahi altında maaşa mahkum edilmek istenmektedir. Ayrıca nöbet ücretlerinin trajikomik düzeylerde olması, gece ve gündüz mesailerinin eşit sayılması gibi adaletsizlikler de çözüm beklemektedir.

 

 

Memuru enflasyona ezdirmeme sözü gerçekleştirilmemiş, içi boş bir seçim vaadi olarak kalmıştır.

Ekonomideki sıkışmanın çözümünde fedakarlık yapması gereken sadece memurlar değildir. Ücrette de fedakarlıkta da adaletli olunması gerekirken açıklanan zamlar adaleti tesis etmekten çok uzaktır.

Şiddet ve malpraktis sorunu halen çözüme kavuşturulmamıştır. Yöneticilerde liyakat sorunu ve çalışanlara mobbing gibi sorunlar görmezden gelinmeye devam etmektedir. Deprem bölgesinde hekim ve sağlık çalışanlarının barınma sorununun çözümünde adım atılmamış, asistan ve öğrencilerin sorunları halı altına süpürülmüştür.

Açıklanan zam sonrası, oransal olarak en düşük artışların hekimlere yapılması hekime verilen değeri açıkça ortaya koyan, bardağı taşıran son damla olmuştur. Seyyanen zamların maaş hiyerarşisinde bozulmaya neden olacağı, uyarılarımıza rağmen görmezden gelinmiştir.

Bu şartlar altında değerimizi yokluğumuzla hissettirmek zorunlu hale gelmiş ve yönetim kurulumuz 11 Temmuz 2023 Salı günü iş bırakma eylemi yapma kararı almıştır.

Kıymetli meslektaşlarımıza ve kamuoyuna saygıyla duyurulur.

 

 

İş Bırakıyoruz !..
Yoksulluk sınırı altındaki maaşa hayır demek için,
Seyyanen verilen zamların emekliliğe yansıması için,
Vergi dilimlerinin %15 ile sınırlandırılması için,
Memurların kaybolan itibarının iadesi, ekonomik sosyal tüm haklarımız için,
11.07.2023 Tarihinde
BASK konfederasyonu,
BİRLİK SAĞLIK SEN
HEKİMSEN,
ANADOLU SAĞLIK SEN
HÜRRİYETÇİ SAĞLIK SEN;
SAĞLIK HAK SEN,
BAĞIMSIZ SAĞLIK SEN
Olarak İş  bırakıyor ve TÜM SENDİKA VE MEMURLARIMIZIN katılımını bekliyoruz.
İş bırakmayla ilgili basın açıklaması
(izmir için; 11.11.2023 Saat:12:00 Alsancak Kıbrıs Şehitleri Cad. Türkan Saylan Kültür Merkezi önü)
NOT: BASIN AÇIKLAMASINDA “MEMURUN TEZGAHI” BAŞLIĞIYLA LİMON SATAN MEMUR, PATATES SOĞAN SATAN MEMUR VE SİMİT SATAN MEMUR GÖRSELİ YAPILACAKTIR
KATILIMINIZI BEKLİYORUZ

 

 

15 Temmuz tarihinde memur maaşlarına yapılan zam memurların beklentileri karşılamaktan uzak olduğu gibi reel ekonomik gerçeklilikten de uzaktır!

Biz memurlar olarak en düşük memur maaşı olan 22 bin TL’yi kabul etmiyoruz.
Zamlı maaşları almadan, milletin sırtına yüklenen vergi yükünü kabul etmiyoruz.
Sayın Cumhurbaşkanının seçimden önce vermiş olduğu sözlerden biri de, en düşük memur maaşının en düşük işçi maaşından az olmayacağıdır.
Bu söz verildiğinde asgari ücret 8500 ₺ idi. Yani en düşük memur maaşı asgari ücretin 2.58 katı olacaktı. Ancak bu gün asgari ücret 11.402 TL’dir. Söz verilen tarihe göre en düşük memur maaşının bu gün 29.400TL olması gerekmektedir.
Emekliliğe yansımayan zam zam değildir. Kabul etmiyoruz.
Seyyanen verilen 8 bin 77 TL’lik artışın taban aylığa yapılmak yerine, ilave ek ödeme adı altında verilmesi ve emekli ikramiyesine ve maaşlarına yansıtılmayacak olması, görevdeyken alınan maaş ile, emekli maaşları arasındaki uçurumu daha da büyütecektir.
Memura yapılan tüm ödemeler emekliliğe yansıtılmalıdır.
Memur maaş artışları yapılırken, en düşük memur maaşının en düşük işçi maaşının altında olmayacağı sözü ne kadar acıdır değil mi? Elbette bunu söylerken işçi kardeşlerimizin aldığı maaşın çokluğunu, ya da yaptıkları işi küçümsemiyoruz.
Ancak, genel itibarıyla üniversite mezunu olan, pek çoğunun ömrü okullarda geçmiş olan, yüksek lisans mezunu, doktor olan, profesör olan memur maaşında kriterin en düşük işçi maaşının olması üzücü ve düşündürücüdür.
İşçi maaşlarına yapılan artış Ocak 2023’ten itibaren geçerlidir ve bütün ödemeleri emekliliklerine de yansımaktadır. Temmuz itibarı ile 22 bin TL olacak olan en düşük dereceli memur maaşının yaklaşık yarısının (10 bin TL)  emekli aylığı ve ikramiye hesabında dikkate alınmayacak olması, kaynağı belli olmayan cep harçlığı gibi verilmesi olayın vahametini de ortaya koymaktadır.  
BİRLİK SAĞLIK SEN olarak bu kadar adaletsiz bir ücret sistemini kabul etmemiz mümkün değildir. TBMM meclisinde bu yanlıştan dönülmelidir.   Kanun teklifi TBMM’de revize edilerek, en düşük dereceli memur maaşının yoksulluk sınırı olan 33.500 TL seviyelerine getirilmelidir.
​Memur maaş artışlarında en büyük sıkıntılarımızdan biri de maalesef inandırıcılığını yitirmiş olan TÜİK’in enflasyon verileridir.
Memur maaş artışlarında enflasyon verilerinin temel unsur olarak alınması ve enflasyon verilerini açıklayan resmi kurum TÜİK’in  haziran ayı enflasyon rakamlarını yıllık, yüzde 38,21 olarak açıklarken, bağımsız bir araştırma, yıllık %108.58 açıklamasını kim nasıl izah edebilir?
Yıllık enflasyon oranının %38.21 olduğunu hükümet ve TÜİK yetkilileri inanıyor mu ki memur ya da vatandaş inansın.
Enflasyon verileri konusunda TÜİK maalesef inandırıcılığını yitirmiştir.
Memurlarımızın da yıllık enflasyonun %38,21 olduğuna inanıyor olmasını beklemek gülünçtür.
1 saatlik fazla mesai karşılığı ücretinde hemşire 39 lira, hekim 58 lira, uzman hekim 68 lira, öğretmenin ek ders ücreti 48,5 lira iken, asgarî ücretlimizin saat karşılığı 66.72 lira, kamuda çalışan güvenlik ve temizlik işçimizin 1 saat karşılığının144 TL, olmasını hangi bakan, bürokrat, milletvekili izah edebilir?
Ortalama ev kirasının 10 bin lira olduğu şu ortamda, elbette işçilerimiz aldığı ücrette yeterli değildir.
Ancak işçilerimizin memurumuzun iki katı, hatta bazı işçilerimizin memurlarımızın 3-4 katına kadar maaş aldığını şahit olmak, memurun gözden çıkarıldığını göstermektedir.
Memura22 bin liralık maaş vaadinde bulunulduğunda, 1 gr altın 1267 TL idi, şu an 1598 TL. 1 Dolar 19,57 TL idi.  Bu gün dolar  26,05 TL. 1 Euro 21,50 TL idi bu gün 28,50 TL. seviyelerinde.  Yani 22 bin TL maaş sözünün bu yana, yaklaşık iki ayda köprünün altından çok sular aktı.
Bu gün TBMM görüşülecek olan memur maaşlarında en düşük memur maaşı yoksulluk sınırı olan 33.500 TL seviyelerine getirilmelidir.
Memur maaşlarında vergi oranları %15 ile sınırlandırılmalıdır.
Mevcutta 5 kalem olan memur maaşları tek kalem olmalı ve memura ödenen tüm ödemeler emekli ikramiye ve emekli maaşına yansıtılmalıdır.
Memur maaşları eşel-mobil sistemine göre reel enflasyon ve huzur payı olarak ödenmelidir.
Meslekler, unvanlar arasında bu kadar adaletsizlik varken paydaşlar ile bir araya gelip kökten çözüm günü yerine günü geçiştirmeye çalışmak doğru değildir.