Gaziantep-Kilis Tabip Odası Başkanı Ayşegül Ateş Tarla, “Her gün 3 bin civarında vaka açıklanıyor, ancak sadece şehrimizde bin 500 ile 2 bin arasında vaka derken, İstanbul’da 10 bin vaka var diyoruz. Yani Türkiye’de günlük vaka sayısı 30-35 bin civarındadır. Gerçek bilgilerin verilmemesi çok büyük sıkıntı” şeklinde açıklama yaptı.
Mekanlara daha fazla kısıtlama getirilebilir veya kapatılabilir
Türk Tabipler Birliği’nin önceden alınması gereken tedbirleri daha önce açıkladığını belirten Tarla, “Bu bir salgın ve aktif bir aşı uygulanamadığına göre en iyi yöntem dolaşımın engellenmesidir. İnsanların toplu olarak bulundukları alanlara, mekanlara daha fazla kısıtlamalar getirilebilir veya kapatılabilir. Ancak bu kısıtlamaları sosyal devlet anlayışı çerçevesinde yapmamız gerekiyor. Çünkü kapanmalar kişinin ekonomik olarak zorluk çekmesine neden olabilir” ifadelerini kullandı.
Bilgiyi bilmediğimizden durum tespiti yapıyoruz
“Bilgiyi bilmediğimizden durum tespiti yapıyoruz” diyen Başkan Tarla, “Dolaşımı engellenmeniz gerekiyorsa sokağa çıkma kısıtlamasının getirilmesi lazım. Aşı bulunana kadar başka türlü dolaşımı engelleyemezsiniz. Toplumsal bağışıklığın çok geçerli olmadığını, kişilerin ikinci defa virüse yakalandığını görüyoruz. O yüzden meseleyi toplumsal bağışıklık yaparak çözemeyiz” diye konuştu.
Sahra Hastanesi kurulmasını öneriyoruz
Başkan Tarla, birinci dalganın ikinci veya üçüncü pikini yaşadığımız tespitini yaparken, “Gaziantep, hiçbir zaman birinci dalga bitmedi. İkinci değil, üçüncü atağı geçirmiş olabiliriz. Vaka sayıları sıfır oldu mu ki ikinci dalga başlasın? Belki de birinci dalganın ikinci veya üçüncü pikini yaşıyoruz. Şu an ki artış Temmuz ayından daha yüksek. Sahra Hastanesi’nin kurulmasını daha önce gündeme getirmiştik. Eğer hastanelerdeki doluluk oranı aşılmışsa hastanenin kurulması elzemdir. Son duruma bakarsak, Sahra Hastanesi’nin kurulmasını öneriyoruz” açıklamasında bulundu.
Sağlık sistemi işlemiyor, tıkandı
Gaziantep-Kilis Tabip Odası Başkanı Ayşegül Ateş Tarla, konuşmasını şöyle sürdürdü: “Sağlık sistemi işlemiyor, tıkandı. Temmuz ayından beri sağlık çalışanından hastane güvenlik personeline, hemşireden hasta bakıcısına kadar herkes yoğun ve tükenmiş durumda. Hiçbir salgın hastanelerde çözülemez. Sosyal devlet anlayışı doğrultusunda kısıtlamalara gidilmeli, halk sağlıkçılarıyla çalışılmalı, veri paylaşımları şeffaf olmalıdır. Bu bilgileri paylaşmazsanız uygulanan tedavinin sonuçlarını bilmiyorsunuz. Bunları bilmedikten sonra nasıl bir tedavi verebiliriz? Ayrıca COVİD-19’un meslek hastalığı olarak kabul edilmesi lazım. Her platformda bunu dile getiriyoruz.” (Hüseyin Karataş-gaziantepsabah)
