Dünyada, Corona virüs pandemisi başladığından beri ülkemizde alınan önlemler, tedaviler ve buna ait veriler incelendi.
Bugüne kadar Türkiye’de Sağlık Bakanlığı verilerine göre 126.045 vaka tespit edilmiş, vakalardan 63.151 vakanın iyileştiği ancak 3397 kişinin vefat ettiği öğrenildi.
İlk vakanın tespit edildiği tarihten sonra acaba ülkemizde salgınla ilgili durum nedir?
Alınan tedbirler ve sağlık çalışanlarının üstün çabaları sayesinde, bugün itibarı ile;
a) Corona Virüs pozitiflik yüzdesi başlangıçta 12,22 iken bugün 11,1’e düştü.
b) günlük pozitiflik oranı azaldı
c) günlük ölüm hızı 3 misli azaldı
d) günlük iyileşme ile 30’dan 50’ye yükseldi
e)günlük iyileşen vaka sayısı, günlük yeni vaka sayısını ikiye katladı
Özet; bu sonuçlarla çok iyi bir yere geldiğimiz yani grafiklerin plato çizmeye başladığını göstermektedir.
Başlangıçta yurt genelinde ve şehrimizde uygulanan;
a)sosyal mesafeyi koruma,
b)genel hijyen/temizlik kurallarına ödün vermeden uyma,
c)20 yaş altı ve 65 yaş üzeri vatandaşlara uygulanan sokağa çıkma yasağı,
d)3-4 günlük Genel Sokağa Çıkma Yasağı uygulamaları, ile sonunda bu değerlere ulaşılabildi.
Tedavide ise Türk hekimlerinin 11 Mart 2020 gününden itibaren uygulamaya başlanan hidroksiklorokin ve antiviral kombinasyonu ile sonradan ilave edilen Azitromisin ilaç tedavisi ile hastalarımızın tüm sağlık çalışanlarının üstün gayreti ile iyileştiğini gözlemledik.
Ancak, görsel basında, salgının başladığı günlerde bilimsel ve kanıta dayalı olmayan, ülkemizin insanını yanlış yönlendirici yayınlar yapıldı, örneğin bunu ye bunu yeme, kelle paça gibi. Hatta maske bile tartışıldı. Bu konuda uzman olmayanlar televizyonlarda fikir beyan ettiler.
Sonuç olarak geçmiş günlerden ders çıkarıp, bu günden sonra yani plato döneminin yakalandığı bu günlerde rehavete kapılmadan daha sıkı tedbirler alıp günde sıfır vaka olana sıkı önlemler almaya devam edilmelidir. Bunun için mutlaka İKİNCİ DALGANIN ÖNLENMESİ İÇİN Halk Sağlığı uzmanları/epidemiyologların tavsiye edeceği tarama ve uygulamalar mutlaka yapılmalıdır.
Çünkü Bilim Kurulu üyesi Prof.Dr.Ateş Kora’nın tespitine göre halen Türkiye’de hiçbir belirti vermeyen 36.000 taşıyıcı olduğu ve bunların toplum içinde bulaşıya sebep olabilecekleri beyan edildi. Bu nedenle ikinci dalganın önlenmesi için test sayısının artırılması gerekir.
Gaziantep’te şimdiye kadar Valilik, Büyükşehir Belediyesi, Şahinbey ve Şehitkamil Belediyelerinin uygulamaları hastalığın yayılmasını önlemede çok başarılı olmuşlardır. Hasta olan kişileri hastanede tedavi ve evde takipleri çok iyi şekilde yapılmaktadır.
Özetle: yeni vakaların çıkmasının ve yayılımı önlemek için daha önce alınan tedbirlerden ödün verilmemesi gerekir. Bu konuda uğraş veren sağlık, polis, jandarma ve belediye çalışanlarına şahsım ve Yürütme Kurulum adına teşekkür ederim.
Ancak; şahsıma telefonla ulaşan Gaziantepli hemşerilerimizin yakınmaları ve tavsiyelerini iletmek isterim. Örneğin;
a)Emek Mah, Ali Nadi Ünler Caddesi
b)Karşıyaka Şoför Ali Caddesi
c)Karşıyaka Korutürk Caddesi
d)Özdemirbey Caddesi
e)Düztepe Parkı ve civarı
f)Vatan Mahallesi
g)Tüfekçi Yusuf Bulvarı
h)Karataş Merkez
ı)Gazikent Mahallesi
i)Bankamatik önlerinde gibi yerleşkelerde sosyal mesafelerde uyulmadığının gözlendiği tarafıma telefonla bildirilmektedir.
Tüm hemşerilerimden ricam: İKİNCİ DALGA OLMAMASI İÇİN LÜTFEN KURALLARA UYALIM VE MASKESİZ DIŞARI ÇIKMAYIP SOSYAL MESAFE KURALINA UYALIM.
Bunları yazarken Gaziantep’te 1976 kolera salgınında yeni mezun genç bir doktor ve Hükümet Tabibi olarak, 1983-1984’de Hakkâri Sağlık Müdürü olarak tifo ve dizanteri salgınları ile mücadele ettiğim günleri hatırladım. Ama o zaman ödün vermeden alınan ve uygulanan bilimsel önlemlerle başarı sağlamıştık.
Herkese sağlıklı ve mutlu günler dilerim. Saygılarımla. 04.05.2020
Dr. Samet BAYRAK
Gaziantep Kent Konseyi Başkanı
