Bakan Koca, kendisine ait iki hastanede farklı fiyata test yapıldığı iddiasına yanıt verdi: Mümkün değil, yine de baktıracağım

Bakan Koca, kendisine ait iki hastanede farklı fiyata test yapıldığı iddiasına yanıt verdi: Mümkün değil, yine de baktıracağım

Sağlık Bakanı Fahrettin Koca, kendisine ait iki hastanede farklı fiyata test yapıldığı yönündeki iddiaya 'Emin olun pahalı olanda muayene ücreti de vardır. Yoksa mümkün değil. Yine de baktıracağım' sözleriyle yanıt verdi.

PCR testi ücretleriyle ilgili tartışma devam ederken konuyla ilgili Sağlık Bakanı Fahrettin Koca’dan çarpıcı değerlendirmelerde bulundu. Habertürk gazetesi yazarı Fatih Altaylı’ya konuşan Bakan Koca, kendisine ait iki hastanede farklı fiyata test yapıldığı yönündeki iddiaya da yanıt verdi.

 

Fatih Altaylı’nın “Fahrettin Bey, sizin iki ayrı hastanenizde iki farklı fiyata test yapılmış. Elimde bunun da makbuzları var. Biri 160 TL, diğeri 350 TL” şeklindeki sözlerine yanıt veren Bakan Koca, “Fatih Bey, emin olun pahalı olanda muayene ücreti de vardır. Yoksa mümkün değil. Yine de baktıracağım” ifadelerini kullandı.

 

İşte Bakan Koca’nın açıklamalarından satırbaşları;”Fatih Bey, muhalefet partisinden milletvekili arkadaşımız bana hatalı bir suçlama yöneltti. Ben özel hastanelerde 250 TL’den pahalı PCR testi yok demedim. Onun bana ithamı kurucusu olduğum hastanelerde 250 TL’den daha pahalı test yapıldığı yolundaydı. Ben kendi hastanelerimin fiyatı için konuştum. O ise bunu sanki bütün hastaneler için söylemişim gibi beni suçladı. Siz de 500 TL’ye yaptırdım dediniz.

 

”İKİNCİ ŞİKAYETTE LİSANSINI İPTAL EDERİM”

 

Neyse yine de iyi oldu bu tartışma. Böylece biz de bir genelge ile özel hastanelerde de tavan belirledik. 250 TL’yi geçemeyecek hiçbir hastane. Paranın iadesini de şart koştuk ama çoğunluk gidip para iadesi istemeyecektir. İyi oldu dediğim, şimdi 250 TL’den fazla talep eden olursa ilk şikayette uyarırım. İkince şikayette test yapma lisansını iptal ederim. Kesin kararlıyız.

 

”TEKEL OLUŞMASIN DİYE 3 FİRMAYA RUHSAT VERİLMESİNİ SAĞLADIM”

 

Bizim üniversite hastanemiz ile ilgili böyle bir mesele oldu. Doğru. Bir ilaç firması ile ortaklık. Bakın bunu bütün sektör, bütün taraflar onaylayacaktır ki, orada en küçük bir usulsüzlük yoktu. Yani burada hak sahibi belliydi. Ama ben buna rağmen talimat verdim ve bu ilacın benzerlerinin üretimi ile ilgili tekel oluşmasın diye 3 ayrı firmaya ruhsat verilmesini sağladım. Bunu niye yaptım? Çünkü tek firmaya lisans verdiğimiz zaman rekabet oluşmayacaktı.

 

”AYNI GÜN DAİRE BAŞKANINI GÖREVDEN ALDIM”

 

İlgili firma yani bizim üniversitedeki öğretim üyesinin de bağlantılı olduğu firma bu ilaç için 140 dolar diyordu. Oysa ben bu ilacın maliyetini biliyorum. 10 dolar. Firma bize en son 350 TL dedi. Bunu da çok bulduk. Çok firmaya lisans verdik ve şimdi bu ilacı biz 14 dolardan alıyoruz. Tüm sektör burada adil davrandığımızı hatta hak sahibinin biraz da hakkını yediğimizi ama bunun da Türkiye’ye yarar sağladığını biliyor herkes. Bu meseleyle ilgili olarak da aynı gün daire başkanını görevden aldım. Kurucusu olduğum sağlık grubuna da asla bir ayrıcalık yapmadım. Herkese ne yapıyorsak aynısını yapıyoruz. Hatta daha da dikkatliyiz.

 

”SAYILAR DÜŞMEZ İSE EK YASAKLAR GELECEK”

 

Tam kapanma o kadar etkili olmayabiliyor her zaman ama şunu çok net söyleyeyim. Bu önlemler işe yaramaz ise hala tedbirlere uymakta sıkıntı çıkaran olur ise ve sayılar beklediğimiz, dilediğimiz oranda düşmez ise emin olun daha zorlayıcı kısıtlamalar da getireceğiz. Tam kapanma mı olur, şehirlerarası seyahat kısıtlaması mı olur, gece sokağa çıkma yasağı mı olur, buna karar veririz. Ama her şey sayılara bağlı. Düşerse yasaklar azalır. Düşmezse artar.”(haberler. com)